Karma Eğitimin Rejim Meselesi Olarak Algılanmasından Vazgeçilmelidir
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’de karma eğitimin pedagojik eksende değil, ideolojik eksende tartışıldığını ifade ederek, “Karma eğitim Türkiye’de bir rejim meselesi gibi algılanıyor” dedi.
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği, periyodik olarak düzenlediği ‘Eğitime Adanmış Hayatlar’ konferansı kapsamında Eyüp’te bulunan Bahariye Mevlevihanesi’nde Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ı konuşmacı olarak ağırladı. Karma eğitimin konuşulduğu programa Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, İstanbul Şube başkanları ve çok sayıda eğitimci katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Enderun Özgün Eğitimciler Derneği Başkanı Hasan Uyar yaptı. Derneğin amacına değinen Uyar, “Düşünce felsefemizin temelini, kadim geleneğimizdeki eğitim tecrübesini, eğitim birikimini önemsiyoruz. Bu gelenekten beslenerek bugünün sorunlarına ve yarın oluşması muhtemel problemlere de özgün proje ve yaklaşımlarla çözüm arama noktasında bir yol haritamızın olduğunu, bu niyet çerçevesinde adımlar atmak istediğimizi paylaşmak istiyorum” dedi.
Çetrefilli ve Mayınlı Bir Alan
Daha sonra söz alan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’de karma eğitim tartışmalarını mayınlı bölge olarak nitelendirerek, “Bugün burada, Milli Eğitim Şûrası’nda konuşmakta zorlandığımız, konuşturulmamak üzere engellendiğimiz Türkiye’nin mayınlı alanlarından biri olarak gördüğümüz karma eğitimi hiçbir engel olmadan dilediğimiz gibi konuşacak, dilediğimiz gibi üzerinde yorum yapabileceğiz. Bize bu fırsatı veren Enderun Özgün Eğitimciler Derneğimize ve yöneticilerine teşekkür ediyorum. 2012’de çıkardığımız Eğitime Bakış Dergisi’nin karma eğitim sayısı esnasında bu konuya odaklandığımızda ne kadar çetrefilli ve mayınlı bir alana adım attığımızı fark ettik” şeklinde konuştu.
Karma Eğitim Pedagojik Değil, İdeolojik Eksende Tartışılıyor
Türkiye’de karma eğitim tartışmalarının ideolojik olduğunu kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Türkiye’de karma eğitim pedagojik eksende tartışılmıyor, ideolojik eksende tartışılıyor. Karma eğitim Türkiye’de bir rejim meselesi gibi algılanıyor. Türkiye’ye girişi de aynı bu çerçevede bu konunun. Siyasal iktidarların tutumuna, durumuna göre değişen bir düzenlemeden ziyade bu konuda temel hak ve özgürlükler çerçevesinde bakıp velilerin kendi çocuklarını tek cinsiyetli okullara gönderip gönderememe anlamında devletin bir dayatma uygulamak yerine onlara seçimlik hak vermesi açısından biz bu konuya yaklaşıyor ve karma eğitime karşı olmadığımızı, karma eğitimin dayatılmasına karşı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.”
Batı’nın Vazgeçtiği ‘Yüzyılın Pedagojik Yanlışı’nda Israr Edilmemelidir
Batı’nın, ‘yüzyılın pedagojik yanlışı’ olarak görüp vazgeçtiği karma eğitimin Türkiye’de ısrarla uygulanmak istenmesinin ve her gündeme geldiğinde bir rejim sorununa dönüştürülmesinin altında başka sebeplerin yattığını belirten Yalçın, “Cumhuriyet’in ilk yılları ile birlikte ve 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulüyle tüm eğitim kademelerinde karma eğitim esas olmuş, 1927 yılında Orta Öğretim Dairesinin hazırladığı tasarının Talim ve Terbiye Dairesinin olumsuz görüşüne karşın devrin Bakanı Mustafa Necati’nin oluru ile karma eğitim uygulanmaya başlamıştır. 28 Şubat süreci ile eğitimde mütedeyyin kesime karşı Ortaçağ engizisyon mahkemelerini andıran katsayı, başörtüsü yasağı, zorunlu ilköğretim yasası, kız ve erkek liselerinde karma eğitime geçilmesi vb. kararlar alınmış; 1999 seçimlerinden sonra Bülent Ecevit başbakanlığında kurulan hükümette Millî Eğitim Bakanı olan Metin Bostancıoğlu döneminde, 28 Şubat süreci ile resmi eğitim ve öğretim kurumlarında sıkı bir şekilde uygulanan antidemokratik uygulamalar, özel okulları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir” ifadelerini kullandı.
Velilerin ve Öğrencilerin İradesine İpotek Konulmamalıdır
Karma eğitimde yapılan akademik çalışmalar sonucunda bugün birçok ülkede karma eğitimden tekli eğitime geçiş imkânı veren yasal düzenlemelerin yapıldığını kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Okullarda eğitim; eğitimin türüne, ihtiyaç ve zorunluluklarına göre kız ve erkekler birlikte, yalnızca erkek veya yalnızca kız öğrencilere yönelik olacak şekilde verilmelidir. Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalı derken, bir dayatmadan vazgeçilmesini, farklı tercihlerin önünün açılmasını kastediyoruz. İnsanlar çocuklarını istediği yere göndermekte seçme hakkına sahip olsun. İsteyen kız, isteyen erkek, isteyen de karma eğitim veren okula çocuğunu göndersin. İktidar, vesayet kurumlarıyla hesaplaşırken, 28 Şubat uygulamasının hâlâ devam ettiriliyor olması yeni Türkiye’nin gerçekleriyle uyuşmamaktadır. Toplumun beklenti ve taleplerine cevap verecek şekilde kız, erkek ve karma olmak üzere farklı uygulama biçimlerinin hayata geçirilmesi için düzenleme yapılması yönündeki talebimizi bir kez daha seslendiriyorum.”
Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcilerine Ziyaret
Genel Başkan Ali Yalçın, İstanbul programı kapsamında sivil toplum kuruluşu temsilcilerini ziyaret etti.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un da katıldığı ziyaretlerde Yalçın, Ensar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Kader, AKDAV Başkanı Ahmet Çamurluoğlu, Anadolu Öğrenci Birliği Başkanı Vahit Yücel, Anadolu Platformu Birinci Bölge Başkanı Sıddık Karaduman, Anadolu Platformu Genel Sekreteri Mehmet Alpcan ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci ile bir araya gelerek, başta eğitim olmak üzere gündemdeki konularla ilgili görüş alışverişinde bulundu.
