Haber
2008-12-27 06:18:31
Krizin Etkileri Piyasalarin Canlandirilmasiyla Asilabilir

Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, yasanan küresel ekonomik krizin asilmaz bir kriz olmadigini, etkilerinin, piyasalarin canlandirilmasiyla asilabilecegini söyledi.

 

Gündogdu, bölge gezisi kapsaminda Mardin ve Batman'da birçok toplanti ve etkinlige katildi. Gezi çerçevesinde kamu kurum ve kuruluslarinin yetkililerini de ziyaret eden Gündogdu, ekonomik kriz, toplu sözlesme, yeni Anayasa ile degisik siyasi konularda önemli açiklamalar yapti.

 

Sivil Anayasa beklentilerini karsilamaya dönük çalismalarin bilinmeyen bir nedenle rafa kaldirildigini ifade eden Gündogdu, Anayasa degisikliginin bütüncül bir yaklasimla yapilmasi gerektigini kaydetti. Merkezinde millet iradesinin konuslandigi, sivillesmeyi, demokratiklesmeyi ve özgürlesmeyi temel deger olarak benimseyen yeni bir Anayasa ile yönetilme taleplerini bir kez daha dile getiren Gündogdu, mevcut Anayasa’nin mini paketlerle degistirilmesi yöntemiyle milletin ihtiyaçlarina cevap vermesinin mümkün olmadigini vurguladi.

 

Isgal Güçleri Bölgeden Çekilirse Ekonomide Iyilesme Baslayacaktir

Dünyayi etkisi altina alan ekonomik krizin ABD ve isbirlikçilerinin Irak ve Afganistan’i isgali sonucunda savasa harcadiklari 2-3 trilyon dolar askeri harcamadan kaynaklandigini anlatan Gündogdu, “Isgal güçleri bu bölgeden çekilmelidir. O zaman dünya ekonomilerinin iyilesmeye baslayacagini göreceksiniz. Türkiye’ye gelince, bugün itibariyle Türkiye’yi sarsan derin ve reel bir kriz görülmemektedir. Bunun temel nedeni TBMM’nin 1 Mart Tezkeresi’yle Irak’in isgaline ‘evet’ dememesidir. Bu tavir Islam dünyasinin sempatisini toplamis, bu ülkelerin Türkiye ile ticareti artmis, kritik dönemlerde piyasadan çekilen Bati sermayesinin yerini bu ülkelerden gelen sicak para doldurmustur” dedi.

 

Buna ragmen krizin olumsuz etkilerinin Türkiye’de de hissedildigini belirten Gündogdu, “Ancak, bu kriz asilmaz ve çözülmez bir kriz degildir. Bu krizin etkileri, piyasalarin canlandirilmasiyla asilabilir. Bunun için bütçenin ve uygulamalarinin sosyal ayaginin güçlü olmasi gerekmektedir” ifadelerini kullandi.

 

Memura Siyaset Yasagi Ayrimciliktir

Türkiye’nin en birikimli ve tecrübeye sahip kamu çalisanlarina siyaset yasaginin sürmesinin kabul edilebilir bir durum olmadigini belirten Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:

“Yerel seçimler sürecini yasiyoruz. Memur ve memur sendikalari yöneticilerinden aday adayi olanlar 1 Aralik’ta istifa etmek zorunda kaldilar. Bunlar 29 Mart seçimlerinden sonra ancak görevlerine geri dönebilecekler. Bu, neresinden bakilirsa bakilsin 3-4 ay evlerine ekmek götüremeyecekleri anlamina geliyor. Buna karsin kamu çalisanlari disindaki herkes hiç istifa etmeden aday adayi veya aday olabilecek, seçildikleri takdirde görevlerinden istifa edeceklerdir.  Biz, bu uygulamayi negatif ayrimcilik ve haksizlik olarak görüyoruz. Daha önemlisi ise, geçim endisesi ile istifa edemeyen bu kisilerin birikimlerinin ülke kalkinmasina saglayacagi katki ve hizmet imkâninin israfi olarak görüyoruz.”

 

Toplu Sözlesme Olmazsa Olmazimiz

Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, katilimci demokrasinin vazgeçilmez ve en önemli unsurlarindan birisinin sendikalar oldugunu, ancak Türkiye’de sendikal haklar konusunda isçi ve memur arasinda anlasilmaz bir hak ayriminin bulundugunu dile getirerek, “Isçi sendikalari toplu sözlesme ve grev hakkiyla donatilmisken, ne yazik ki, kamu görevlileri sendikalari bu haktan yoksun durumdadir. Açiklanmasi güç, giderilmesi kolay bu farkliligin ortadan kaldirilmasi ve kamu görevlileri sendikalarinin toplu sözlesme ve grev hakkina sahip kilinmasi amaciyla, (yeni Anayasa yürürlüge girinceye kadar) mevcut Anayasa’da ve 4688 Sayili Kanun’da 87, 98 ve 151 Sayili ILO sözlesmelerini esas alan degisiklikler gerçeklestirilmelidir. Basbakan tarafindan toplu görüsme sürecinde kamu çalisanlarina vaat edilen toplu sözlesme hakki, yokluguna tahammülde zorlandigimiz ve saglanmasi konusunda israrci olacagimiz olmazsa olmazimizdir” degerlendirmesinde bulundu.

 

Özür Dileme Kampanyasi Olumlu Süreci Sabote Eder

Konusmasinda, son günlerde baslatilan ‘Özür Diliyoruz’ kampanyasiyla baslayan tartismalara da deginen Gündogdu, kampanyanin çözüme katkisinin olmayacagini belirterek, sunlari kaydetti:

“Bu kampanyayi baslatanlarin, ‘niyet okuyarak’ niyetleri iyi degildir demiyoruz. Ancak, Cumhurbaskani Sayin Abdullah Gül’ün Erivan ziyaretiyle baslayan, Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan devlet adamlarinin sik sik bir araya gelmesiyle devam eden olumlu sürecin sabote edilecegini düsünüyoruz. Türkiye’nin artik özür dileme temelli yeni kutuplasma zeminleri yerine bilimsel bir bakisi ve tarihçilerin çalismalarini ve arsivlerdeki belgeleri esas alan anlamaya dayali baris ve diyalog ortamlarina ihtiyaci var. Türkiye’deki irk eksenli milliyetçilik hareketlerini tetikleyecek ve kutuplastiracak bu tür kampanyalardan uzak durulmalidir.”

 

Terörle Mücadelede Çita Demokrasi Olmalidir

Benzer bir tartismanin da Dogu ve Güneydogu için yapildigina dikkat çeken Gündogdu, bu tür ad koyma ve tanimlamalarla kutuplastirmalari artirmanin kimseye faydasi olmadigini, bundan sonra da olmayacaginin altini çizdi.

 

“Biz sorunun kardeslik hukuku çerçevesinde çözümlenecegine inaniyoruz. Soruna bugüne kadar genellikle güvenlik perspektifli bakilmis, bölge insani terörün kaynagi gibi görülerek ve gösterilerek magdur edilmistir” diyen Gündogdu, “Salt güvenlik yaklasimiyla sorunun çözülemeyecegini düsünüyoruz. Sorunun, yerli ve samimi bir toplumsal uzlasmanin zemininin olusturulmak suretiyle çözülmesi gerekmektedir. Bu zemin, hukukun üstünlügüne dayali demokratik bir zemin olmalidir. Demokratik sistem içerisinde taleplerin hukuksal güvencelerle karsilandigi bir çözüm stratejisi, bu ülkenin vatandaslarini tekrar Çanakkale ruhunda mündemiç olan ‘aidiyet’ duygusuyla birbirine baglayarak ‘toplumsal barisa’ ve ‘normallesmeye’ hizmet edecektir. Çözümde inisiyatif tamamen siyasi iradenin ve sivillerin elinde olmalidir. Bölge halki ile terörist ayrimi iyi yapilarak bölge halkinin terörün kaynagi degil, magduru oldugu gerçegine uygun yöntem ve yaklasimlar hayata geçirilmelidir. Demokrasi-güvenlik dengesi kurulmali, terörle mücadele ederken asla demokrasiden taviz verilmemeli, insan haklari ihlallerine kapi aralanmamalidir. Kusatici, demokratik ve özgürlükçü bir yaklasim sergilenmelidir. Terörle mücadelede, çita demokrasi olmali, demokrasiden asla geri adim atilmamalidir” seklinde sözlerini tamamladi.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen