Küresel barışın inşasında gençlere büyük sorumluluk düşmektedir

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, küresel barışın gerçekleşmesinde gençlere büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.

Genç Memur-Sen ve Birleşmiş Siviller tarafından düzenlenen “Küresel Gençlik Zirvesi” Ankara’da yapıldı. “Küresel Barışın İnşasında Gençliğin Rolü” oturumunda bir sunum yapan Latif Selvi, “Küresel barışın gerçekleşmesinde gençlerimize büyük sorumluluk düşmektedir. Çünkü gençlerimiz meseleleri iliğine kadar hissederler. Herkes adalet ve barıştan bahsediyor ancak yeryüzünün her yerinde acı var, zulüm var. Demek ki burada bir sıkıntı var. Onun için gençlerimiz birlikte hareket ederek, uluslararası projelerle adalet ve barışın tesisi için mücadele etmelidir. Bizler gençlere inanıyor ve güveniyoruz” dedi.

Gelir adaletsizliğini gidermedikçe küresel barışı inşa edemeyiz

“Bir yerde sefalet, diğer yerde sefahat varsa, orada gelir adaletsizliği vardır” diyerek sözlerini sürdüren Selvi, “İşçi hareketleri gelir adaletsizliği olduğu için kurulmuştur. Gelirden daha fazla pay almak isteyen emekçiler, birlikte hareket ederek sendikaları kurdular. Gelir adaletsizliğini gidermedikçe küresel barışı inşa edemeyiz. Dünyanın en zengin ülkesi ABD, zengin ile fakir arasında farkın en fazla olduğu ülke de ABD. İşte sıkıntı burada başlıyor. İnsanca yaşamak herkesin hakkıdır. Dünyada gelir adaletsizliğini giderdiğimiz gün barışı da tesis edeceğiz. Gençler, birbirinize ön yargıyla bakmadan, okuyarak ve diğer ülkelerin gençleriyle birlikte hareket ederse, küresel barışı sağlayabiliriz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir, bunun farkında olacağız. Farlılıklarımızı bir tahakküm aracına dönüştürmeden, tahammül ve hoşgörüyle hareket etmeliyiz. O zaman ulusal ve uluslararası boyutuyla birçok şeyi değiştirebileceğiz. Bir şey isteyen değil, bir şey yapan olmalıyız. Edilgen değil, etken olmalı ve itiraz kültürünü yerleştirmeliyiz. Tarafımız haktan, mağdurdan ve mazlumdan yana olmalıdır” şeklinde konuştu.

İnsanlığın en büyük ihtiyacı adalettir

Adalet, hukuk, demokrasi, insan hak ve hürriyetleri gibi evrensel değerlerin insanlığa rehber olamadığını ifade eden Selvi, şöyle konuştu:

“Yaşadığımız dünya adaletin egemen olduğu bir dünya olmaktan henüz çok uzaktır, adaleti tesis etmek için gençlerimiz gece gündüz demeden mücadele etmelidir. Dünyanın kriz bölgelerinde çatışmalar sonucu büyük acılar yaşanırken, bazı refah devletlerinde insanlığın bütün birikimleri hoyratça tüketilmektedir. Her vicdan sahibinin olduğu gibi, hiç kuşkusuz bizim de böyle bir dünyaya itirazımız var. Sadece kendi insanımızın değil, bütün insanlığın en büyük ihtiyacı adalettir. Bunun için her millet, her ülke kendi içinde bütünlüğünü sağlayarak barışın ve huzurun yolunu açmak durumundadır. Bilim ve teknolojinin bu kadar geliştiği, bilgiye erişimin bu kadar kolaylaştığı, üretim araçlarının bu kadar çeşitlendiği, toplumların birbirine bu kadar yakınlaştığı, kültürlerin birbirinden bu kadar etkilendiği bir dünyada hiçbir devlet, hiçbir millet kendi geleceğini ve de insanlığın geleceğini güç ve kudret ilişkileriyle güvenceye alamaz. Dünyanın güneyi acı çekerken, kuzeyi refah ve huzur içinde olamaz. Dünyanın doğusu acı çekerken, batısı mutlu olamaz. Küresel barışın inşa edildiği yeni bir dünyada gençlere büyük sorumluluk düşmektedir. Bizler, davasına sahip çıkan, medeniyet davasına hizmet eden, bu yolda katma değer üreten, alanında üçüncü, ikinci değil, bir numara olan ve medeniyet değerleri havzasındakilere ilham veren bir gençliğin hasretini çekiyoruz.”

Beyhan: Misakı millimiz âlemi insanlıktır

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ise, insanlık ailesine karşı sorumlulukları olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Daha yaşanabilir bir dünyanın inşa ve ihyasını gerçekleştirmek için iyi insan halkalarını oluşturmalıyız. Unutmayalım ki, bizim sınırlarımız ulus zihinlerinin bize dayattığı sınırlar değildir. Bir öğretmen olan Hassan el Benna’nın dediği gibi, ‘bizim sınırlarımızı ancak ve ancak inancımız belirler’, yani misak-ı millimiz âlem-i insanlıktır. Dünyanın neresinde bir insanlık dramı varsa, oraya adaleti götüren biz olmalıyız. Onun için güçlü olmalıyız. Bunun yolu da, dünya standardında ve teknolojiye hâkim olacak şekilde kendimizi yetiştirmekten geçiyor.”

Programda, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da birer konuşma yaptılar.