Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, toplu sözlesme yasa tasarisinin komisyonlarda daha fazla bekletilmemesi çagrisinda bulunarak, “Tasari bir an önce Meclis Genel Kurulu’na gönderilerek yasalasmalidir” dedi.
Çanakkale Subemiz, il divan toplantisini Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde; Balikesir Subemiz, istisare toplantisini Yücel Et Tesisleri’nde; Kütahya Subemiz, il divan toplantisini ögretmenevinde; Eskisehir Subemiz, il divan toplantisini Uysal Otel’de gerçeklestirdi.
Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, subelerimizin toplantilarina katilarak, üyelerimizle sendikal çalismalar konusunda istisarelerde bulundu. Gündeme iliskin degerlendirmelerde de bulunan Özer, sendikaciligi kavga zemininde rekabetten, rekabet zemininde akademik hizmet sendikaciligina dönüstüren Kurucu Genel Baskanimiz merhum Mehmet Akif Inan’in, sorunlardan beslenen degil, çözümleriyle güçlenen bir sendikacilik idealiyle yasadigini ve idealini kurumsallastirmanin mücadelesini verdigini ifade ederek, “Kurumsallasarak ve her geçen gün güçlenerek yoluna devam eden Egitim-Bir-Sen, egitim-ögretim ve bilim hizmet kolunda genel yetkili sendika olmakla kalmamis ayni zamanda egitimin çözüm ortagi haline gelmistir” seklinde konustu.
Özer, disiplin affi, promosyonlarin tamaminin çalisanlara dagitilmasi, sendikalarin yönetsel süreçlerde paydas olarak kabul edilmesi ve il disiplin kurulu, yüksek disiplin kurulu, ilk-orta ve yönetici atama komisyonlari, danisma kurullari gibi yönetsel mekanizmalara katilmasi, sözlesmeli ögretmenlerin kadroya geçirilmesi gibi birçok konuda Egitim-Bir-Sen’in imzasi oldugunu kaydetti.
12
Eylül 2010’da yapilan Anayasa Degisikligi Referandumu’nda ‘Toplu
Sözlesmeye de Toplumsal Sözlesmeye de Evet’ diyerek ellerini
tasin altina koyduklarini hatirlatan Özer, Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen
olarak ‘Evet’ demekle kalmadiklarini, yüzde 58’e en anlamli
katkiyi sunduklarini dile getirerek, “Toplu sözlesme hakkimizi aldik.
Sendika olarak toplu sözlesme hakkimizi aldigimiz gibi, grev ve siyaset
hakkimizi da almak için mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini
kullandi.
Referandumla elde ettikleri toplu sözlesme hakkina iliskin uyum yasasinin 17 aydir çikarilmadigini belirten Özer, “Kamu çalisanlariyla 2011 yili toplu sözlesmesi yapilamamistir. Aylardir Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda bekleyen yasa tasarisi, nihayet Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilmistir. Yasa tasarisi komisyonlarda daha fazla bekletilmemeli, bir an önce Meclis Genel Kurulu’na gönderilerek yasalasmalidir” diye konustu.
“Hükümet,
toplu sözlesme yasasini toplu görüsme yasasina benzetme girisimlerini
acilen bir kenara birakmali ve memurun, kamu çalisanin sesini duymalidir”
diyen Ahmet Özer, sözlerini söyle sürdürdü: “Meclis’ten
bir gecede ‘sike yasasini’, ‘MIT yasasini’, milletvekillerinin
emekliliklerini ve Meclis çalisanlarini ilgilendiren yasayi çikaran
hükümet, toplu sözlesme yasasi söz konusu oldugunda, adeta
ipe un sermistir. 2,5 milyon memur, milyonlarca emekli yasayi ve masayi beklemektedir.
Süreci uzatmakla, gerilen sinirlerimizin budanmis bir yasaya razi olacagini
düsünenler yanlis yapmaktadir. Kamu çalisanlarinin sabri tükenmis,
sinirleri gerilmistir. Ama asla ‘Toplu Görüsme Görünümlü
Toplu Sözlesme Yasasi’na razi olmayiz. Hükümet yetkililerinin,
‘maaslar 15 Mart’a yetisecek, 15 Nisan’a yetisecek, olmadi
15 Mayis’a yetisecek’ seklinde her geçen gün öteleyerek
kamu çalisanlarinin direncini kirmaya yönelik yaptigi psikolojik
harekâtta, tutarsizliklar da bir an önce bitmeli ve toplu sözlesme
masasi hemen kurulmalidir. Bu yasayla ilgili kamuoyunda Memur-Sen yasasi diye
kasitli bir propaganda yürütülüyor. Kamu çalisanlarinin
yetkiyi vermedigi sendika ve konfederasyonlar masada yetki istiyorlar. Yetkiyi
hükümet degil, çalisanlar verir. Bu yasa da Memur-Sen’in
degil, 2,5 milyon memurun yasasidir.”
‘Esit
ise esit ücret’ düzenlemesine de deginen Özer, söz
konusu düzenlemenin, egitimcilerin emeginin karsiligini alamadigini apaçik
ortaya çikardigini kaydederek, baska kurumlarda muadili yok diye ögretmen
ve ögretim elemanlarinin kapsam disinda tutulmasinin, kurum içi
ücret dengesini de bozdugunu söyledi. Özer, “Hükümet,
toplu sözlesme masasina hazirligini yapmali, ögretmen ve ögretim
elemanlarinin magduriyetini çözecek sekilde gelmelidir. Adaleti
saglamayan esitlik, esitlik degildir. Egitim çalisanlari adalet istemektedir”
dedi.
28
Subat sürecinde MGK kararlariyla dayatilan 8 yillik kesintisiz zorunlu
egitim ile egitim üzerinden toplum mühendisligi gerçeklestirildigini
anlatan Ahmet Özer, 18. Milli Egitim Surasi’nda 1+4+4+4 seklinde
önerge verdiklerinde, o gün salonda oldugu halde varligi ile yoklugu
belli olmayan malum sendikanin, aradan iki yil geçtikten sonra egitim
sistemiyle ilgili öneride bulundugunu ve sistem 4+4+4 seklinde olursa,
‘sinif ögretmenleri norm fazlasi olur’ diye felaket tellalliginda
bulundugunu ifade ederek, Egitim-Bir-Sen’in, kendilerine oyun alani birakmayacagini
ve egitim çalisanlarinin güvencesi olarak olusabilecek her türlü
magduriyetin ve haksizligin karsisinda olacagini vurguladi.