Memur-Sen Yeni Anayasayi Halka Soracak
Konfederasyonumuz Memur-Sen, Türkiye genelinde yaklasik 50 bin kisiyle görüserek “Nasil bir anayasa istiyorsunuz” sorusuna cevap arayacak. 12 Haziran’daki genel seçimlerin ardindan yapilmasi planlanan yeni anayasa için halkin taleplerini belirlemek isteyen Memur-Sen, Türkiye’nin 81 ili ile çesitli ilçelerinde vatandaslara anket ve mülakat uygulayacak. Yaklasik 6 ay süren çalismanin ardindan bir “anayasa raporu” hazirlayacak olan Memur-Sen, bu raporu TBMM’ye takdim edecek.
Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, konuya iliskin yaptigi açiklamada, Türkiye’de devlet ile millet arasindaki kaynasmanin tam anlamiyla saglanabilmesi için yeni bir anayasaya ihtiyaç oldugunu, 12 Eylül referandumuyla birlikte hayata geçen 26 maddelik düzenlemenin bile devlet ile milleti birbirine yakinlastirdigini söyledi.
Tüm partilerin, sendikalarin, sivil toplum kuruluslarinin yeni bir anayasanin yapilmasi konusunda görüs birligi içinde oldugunu belirten Gündogdu, anayasalarin, özgürlügü koruma ve yeni özgürlük kanallari açma gibi islevlerinin oldugunu, Türkiye’nin yeni anayasasinin da bu islevi yerine getirmesi gerektigini vurguladi.
Mevcut anayasada tanimlarin net olmadigini, muglak yaklasimlarin bulundugunu ifade eden Gündogdu, belli kurumlar araciligiyla da halkin iradesinin hiçe sayildigini kaydetti.
Anayasa’da, “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” maddesinin yer aldigini hatirlatan Gündogdu, sunlari kaydetti:
“Devletin niteligi olarak Anayasa’da yer alan demokratik devlet kavramina baktigimizda; bizim devlet demokratik devlet mi? Hayir, bizim devlet iklime göre degisen devlet. Ne zaman hava dumanlansa 28 Subat süreci, 12 Eylül gibi tamamen milletin aleyhinde. Bizim devlet laik devlet de degil, çünkü laikligin Türkiye’de bir tanimi yok. Laiklik, Anayasa’da olacaksa ithal ettigimiz, dogdugu ülke olan Fransa’daki gibi uygulansin. Ateistin ateistliginin, dindarin dindarliginin teminati olan bir laiklik olsun. Sosyal devlet ise, demokratikligin ve laikligin sözde olusu dolayisiyla ötekilestirmelerden olusuyor. Digeri ise hukuk devleti ilkesi. Bizde hukuk, siparis verenlerin siparislerini karsilayan, evrensel hukukun ayaklar altina alindigi bir karar ve savunma mekanizmasindan ibaret.”
1921 ve 1924 anayasalarinda milletin ruhunun bulundugunu ancak 1960 darbesiyle birlikte bu ruhun anayasadan çikarildigini dile getiren Gündogdu, “Demokratik sistem ters döndürülüyor. Millet, devletin milletine dönüyor. Devlet hem sever, hem döver. 10 yilda bir dövüyor derin devlet” dedi.
Yeni anayasanin kisa, öz, anlasilir bir sekilde, süreci ve yöntemi millete dayandirilarak yapilmasinin önemli oldugunun altini çizen Gündogdu, anayasanin, sadece hukukçularin görüslerini degil, toplumun her kesimini içine alan bir sekilde yapilmasi gerektigini söyledi.
Yeni anayasanin özgürlük alanlarini açip, demokratik bir iklimi olusturarak, evrensel hukukun garantisi altinda olan haklara kimsenin dokunmamasini saglamasi gerektigini vurgulayan Ahmet Gündogdu, anayasada kurumsal haritanin belirlenmesinin de önemli olacagini ifade etti.
Türkiye'nin Anayasasi Türkiye’nin Meclisi’ne
Kamu çalisani kimligiyle verdikleri mücadele sonucunda “memurlarin toplu sözlesme hakkina” kavustugunu anlatan Gündogdu, Türkiye Cumhuriyeti vatandasi kimligiyle de basta 12 Eylül referandumu olmak üzere Anayasa’nin degistirilmesi için çaba harcadiklarini kaydetti.
Toplu sözlesme hakkina, “grev ve siyaset hakkini” dâhil etmek istediklerini söyleyen Gündogdu, demokrasi ve millet iradesi boyutuyla, Milli Güvenlik Kurulu ve YÖK basta olmak üzere antidemokratik yaklasimlardan kurtulmak ve “öteki” olusturmayan bir ülkeyi insa etmek için çaba gösterdiklerini belirtti.
Yeni anayasanin olusturulmasina destek olabilmek için Türkiye genelinde yaklasik 50 bin kisiye anket ve mülakat uygulayarak, “Nasil bir anayasa istiyorsunuz” sorusuna cevap arayacaklarini ifade eden Gündogdu, çalismalarin 6 ay sürecegini, 12 Eylül’de düzenleyecekleri bir panelle çalismanin sonuçlarini kamuoyuna açiklayacaklarini bildirdi.
Ekim ayinin ortasinda “Uluslararasi Anayasa Kongresi” adi altinda bir zirve düzenleyeceklerini anlatan Gündogdu, 12 Haziran seçimlerinden sonra olusacak yeni iktidarin bu çalismadan yararlanmasindan memnuniyet duyacaklarini bildirdi.
Anayasa çalismasini, Türkiye’nin gelecegini düsünerek, herkes için hazirladiklarina dikkat çeken Gündogdu, “Seçimlerden sonra hangi parti gelirse gelsin, bu çalisma sonucunda ortaya çikan Türkiye’nin anayasasini, Türkiye’nin Meclisi’ne takdim edecegiz. Çalismamizi, bu milletin iradesine saygi gösterdigini düsünen kim olursa olsun, ona havale edecegiz” dedi.
