Mesuliyet ve aidiyet duygusuyla Eğitim-Bir-Sen’de buluşanlara selam olsun
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Deniz, Aydın ve Muğla şubeleri tarafından düzenlenen il divan toplantılarına katıldı. Eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı, eğitim çalışanlarının sorunlarının ve çözüm önerilerinin ele alındığı toplantılarda konuşan Ali Deniz, yıllardır mücadelesini verdikleri birçok sorunu çözüme kavuşturduklarını, çok sayıda kazanıma imza attıklarını belirterek, “Örgütlü olmaya inandırma, örgütlemeyi başarma, zorluklara dayanma, mevzuatı/kanunu çıkarma, toplu sözleşme hakkına kavuşup bazı kazanımlara ulaşma süreci yıllarımızı aldı” dedi.
Çok sıkıntılı bir dönemde başlayan sendikal mücadele tarihlerinde, bugünlere gelinceye kadar yasaklarla, yasakçılarla mücadele ettiklerini, bedeller ödediklerini ifade eden Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbe yapılmasın, darbeciler amaçlarına ulaşamasın, ‘ordu göreve’ diyenler yaşama zemini bulamasın, vesayetin bütün izleri silinsin diye ter akıttık, alanlara çıktık. Eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal haklarının korunup geliştirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için emek sarf ettik, elimizden geleni yaptık. Otuz bir yıllık hak ve özgürlük mücadelemizde her zaman başarılı olamadık, her soruna çözüm bulunmasını sağlayamadık ama başardığımız her konu, çözüme kavuşturulan her sorun örgütlü mücadelemizin sonucudur. Hiç biri lütuf olarak verilmedi. Her birinin altında imzamız vardır. Toplu sözleşme, kurum idari kurulu ve hukuk yoluyla yüzlerce kazanım elde ettik. Bütün kazanımlarımızın ayrı ayrı mücadelesi var.”
Hâlâ çözülmesi gereken pek çok sorun bulunduğuna dikkat çeken Deniz, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içeriğe kavuşturulması gerektiğini söyleyerek, “Beklentimiz, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanması ve geliştirilmesi ekseninde bir meslek kanununun hazırlanarak hayata geçirilmesidir. Bu kapsamda kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımını kaldıran, bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını esas alan bir düzenleme hedeflenmelidir” şeklinde konuştu. Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerinin yanında görev ve yetkilerinde de ilerleme sağlayacak bir kariyer basamakları tasarımı meslek kanunu içerisinde yer almalıdır. Yine meslek kanunu, eğitim ve öğretimle arasındaki sıkı bağ sebebiyle öğretmenlik kariyeri bağlamında düşünülmesi gerekli okul yöneticiliği ve yöneticilerin özlük hakları gibi konuları düzenleyen, resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir kanun olmalıdır” şeklinde konuştu.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen istihdamı süreçlerine sözlü sınav aşamasının dâhil edilmesi çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca mülakatla elenmesinin adalet duygusunun zedelenmesine neden olduğunu kaydeden Deniz, personel alımında mülakat yerine KPSS puan üstünlüğüne dayalı kadrolu memur istihdamı uygulamasına geçilmesi çağrısında bulundu.
Ali Deniz, mevcut sorunlara çözüm bulunması için çaba harcamaya, kazanımlarına yenilerini eklemek için mücadele etmeye, örgütlü güçlerini daha da büyütmek için azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Biz sendikal mücadelemize kurucu ilkelerimizden taviz vermeden, kamudaki tüm çalışanların hakkını kendi hakkımız gibi görüp çalışmaya devam edeceğiz. Alnımız ak, başımız dik. Amasız, fakatsız mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Muhalefeti, kendilerinin yapamadığı sendikacılığı yapan bir emek örgütüne karşı yapıp, kamu işverenine bir çift söz söylemeye cesaret edemeyenleri vicdanlara havale ediyoruz. Kamu görevlilerinin haklarını koruma ve artırma mücadelesinin hem yönü hem de yöntemleri, hakkı üstün tutma ve kılma hedefiyle uyumlu olmak zorundadır. Sendikal yolculuğumuz, hak mücadelemiz, davamız bize büyük bir sorumluluk yüklemektedir. İlkelerimizden biri, hiç kuşkusuz batıla da batıldan neşet eden yöntemlere de itibar etmemektir. Bu anlamda, hakikati, doğruyu ve gerçeği ilgililerinin algılamasını ve anlamasını sağlayacağız. Algı oyunlarına, yalana dayalı mühendisliklere boyun eğmeyeceğiz. Biz gücümüzü örgütlü olmaktan alıyoruz. Mesuliyet bilinciyle, aidiyet duygusuyla buluşanlara, örgütlü gücümüzü büyütenlere selam olsun” diye konuştu.
