Milletle Güres Tutmaya Kalkisanlar ‘Tus’ Olacaktir
Memur-Sen ve Egitim-Bir-Sen Genel Baskani Ahmet Gün- dogdu, milletle güres tutmaya kalkisanlarin ‘tus’ olacagini söyledi.
Gündogdu, bazi toplantilara katilmak üzere gittigi Ga- ziantep’te, Vali Süleyman Kamçi, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Yavuz Coskun, Gazikent Üniversitesi Rektörü Ibrahim Özdemir’i ziyaret etti. Üniversite Temsilciligimizde üyelerimizle biraraya gelen Gündogdu, daha sonra Gaziantep Subemizde düzenlenen toplantida gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Gündogdu, ana muhalefet partisinin baslarda, anayasa degisikligi paketinde yer alan maddelerin tamamina karsi çikip daha sonra içinden üç maddenin çikarilmasini istemesinin, anayasa paketinin önemini gösterdigini kaydetti. Gündogdu, “Dün 411 milletvekilini alkisladik, özgürlüklerden yana tavir aldiklari için. Anayasa Mahkemesi, bu 411 milletvekilinin aldigi karari islevsiz kilarak, Meclis’i devre disi birakti. Simdi Meclis’in devre disi birakilamayacagi yeni bir paket yola çikti. Bu paketin milletimize hayirli olmasini diliyorum” dedi.
Memur-Sen olarak, islak imzalarla, Ayisigi, Yakamoz ve Balyoz gibi darbe planlariyla milletin geleceginin karartilmamasi gerektigine inandiklarinin altini çizen Gündogdu, darbecilerin tarihin çöplügündeki yerlerini alma zamaninin çoktan geldigini kaydetti.
“Isçiye, bakkala, manava siyaset hakki taninmis iken, memura halen siyaset yasaginin devam etmesi, bu pakete çalisma hayati boyutuyla yapacagimiz elestirilerden birisidir” diyen Ahmet Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:
“Yasama, yürütme, yargi kuvvetler ayriligi ilkesinde yarginin yerindelik denetim yetkisi olmayip sadece denetim yetkisi olmasina ragmen, 367 karari, basörtüsü karari, Danistay’in katsayi kararinda oldugu gibi, yasamanin ve yürütmenin alanini gasp ederek, kuvvetler ayriliginin ihlal edilmesini ortadan kaldiracak, net bir çözümün olmamasi da eksikliktir. Ama öbür taraftan bu anayasa degisikligi paketi maddelerinin hangisi lüzumsuz sorusunu sordugumuzda, bu maddelerin tamaminin lüzumlu oldugunu görüyoruz. Sadece 1980 Darbe Anayasasi’nin, Kenan Pasa ve avanesini korumak için getirdigi ve bugün balyoz plancilarinin, islak imzacilarin da sigindigi geçici 15. maddesinin Anayasa’dan çikacak olmasi, son 20 yilin en önemli kazanci olacaktir.”
Bu ülkenin bir ferdi olarak sivil Anayasa’yi önemsediklerini vurgulayan Gündogdu, “Kamu çalisaniyiz, o nedenle toplu
sözlesme hakkini önemsiyoruz. Hem toplu sözlesme hakkina dair hem de sivil Anayasa’ya dair bu paket, bizlerin beklentisini karsilayacak ve bundan sonraki beklentilerimizi anlamli hale getirecektir. Gerçekten demokratik cumhuriyeti özledigimizi, katilimci demokrasiyi özledigimizi ifade ediyorum. Bugün de 331 ile 337 arasinda bu milletvekillerinin tarihe geçeceginin altini çizmek istiyorum. Millet, artik alin terine saygili olunmasini istiyor, hukuk devletinin yürürlükte olmasini istiyor, egitimde firsat esitliginin sözde degil, özde olmasini istiyor; katsayiyi Danistay’in degil, YÖK’ün, Milli Egitim’in belirlemesini istiyor; özgürlükleri Anayasa Mahkemesi’nin degil, Meclis’in belirlemesini istiyor; ifade hürriyetinin, inanç hürriyetinin 72 milyon insanin tamamen kucaklanarak yürürlükte olmasini istiyor. Bu talebin önünde durulamayacaginin önemini ifade ediyorum. Milletle güres tutmaya kalkisanlarin tus olacagini ifade ediyorum. Hala bürokratik oligarsi, bu milletin degerlerini tokatliyorsa, hala hukuk devleti yerine, yargiçlar devletiyle bu milletin degerleri tirpanlaniyorsa; artik gerçekten sivil, özgürlükçü, milleti kucaklayan bir anayasaya ihtiyaç var ki, bu paket o anayasanin yol haritasini çizecektir” degerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin de, milletin de, ekmegini, iradesini yok eden darbecilerle mücadele etmek gibi bir görevi oldugunu söyleyen Gündogdu, “Bu her iki yönlü talebimizin çözümü için öteden beri topyekûn bir anayasa degisikligi istedik. Devletin milletini olusturarak, 10 yilda bir belli kurullarin milleti dövmesiyle sonuçlanan defolu demokrasiyle yönetilen ülke konumundan; milletin devletini olusturarak, demokratik devlete geçisi önemsedik. Bunun çözümü belli, topyekûn bir anayasa degisikligi. Çünkü, 1960 darbesiyle baslayan millet iradesini enflasyona ugratma gelenegi, darbelerin olusturdugu kurullar eliyle de yürütülerek bugüne geldi. 1960 darbesinden sonra olusan kurullarin tamami da darbe ürünüdür; Anayasa Mahkemesi’nden Milli Güvenlik Kurulu’na, YAS’tan YÖK’e kadar her biri birer darbe ürünüdür. Su anda desifre olan kasetlere baktigimizda da, yine her birinin darbe ürünü keyfi maddeyle kendine güç ihdas ettiklerini; kanunun gücü yerine, gücün kanununu olusturarak, hukuk devletini rafa kaldirmaya tesebbüs ettiklerini görüyoruz. Onun için topyekûn bir anayasa degisikligi, bu milletin tamamen beklentisidir” seklinde konustu.
Ahmet Gündogdu, aksam saatlerinde ise, Ugur Plaza’da Memur-Sen’e bagli sendikalarin baskanlari, Milli Egitim’de görev
yapan idareciler ile ilçe yönetimlerimizin de hazir bulundugu 400 kisilik toplantiya katildi.
Toplantida bir konusma yapan Gündogdu, toplu sözlesme hakkinin anayasa degisikligi paketinde yer almasi yönünde verdikleri mücadeleyi anlatarak, bu hakki almanin önemine vurgu yapti. Sivil Anayasa, darbeler ve darbeseverler, demokratik açilim, anayasa degisikligi paketi ile ilgili görüslerini dile getiren Gündogdu, herkesten bir üye sözü alarak, konusmasini tamamladi.
Sube Baskanimiz Zekeriya Efiloglu ise, ülkemize hayirli hizmetleri yapacak olan kadrolarin Egitim-Bir-Sen’li kadrolar oldugunu söyleyerek, “Gaziantep’in en büyük ama en etkili sendikasi Egitim-Bir-Sen’dir ve çorbada emegi olan herkese binlerce tesekkür ediyoruz” dedi.
Gündogdu, toplantinin bitiminde Sube Yönetim Kurulu üyelerimizle bir görüsme yapti.
