Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin, sivil bir egitim sistemi için daha pek çok adimin atilmasi gerektigini ifade ederek, “Egitimdeki vesayetin bütün izleri silinmeli, düsüncelerine paralel bir sekilde ögrencilerin kilik kiyafetleri de sivillesmeli, demokratik egitim hakkinin önündeki karma dayatmasi sona erdirilmelidir” dedi.
Afyonkarahisar Subemiz, genisletilmis il divan toplantisini Garden Hotel’de; Usak Subemiz, istisare toplantisini Fetih Ögrenci Yurdu’nda; Izmir Subemiz, il divan toplantisini Hasan Saglam Ögretmenevi’nde; Manisa Subemiz ise, genisletilmis il divan toplantisini Manisa Ögretmenevi’nde yapti. Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin, subelerimizin toplantilarina katilarak, gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Düsünen, arastiran, soran, sorgulayan bireylerin yetistirilmesi için egitim alaninda yapilmasi gereken pek çok degisikligini bulundugunu kaydeden Yalçin, sözlerini söyle sürdürdü: “Andimiz dahil, egitimdeki vesayetin bütün izleri silinmeli, düsüncelerine paralel bir sekilde ögrencilerin kilik kiyafetleri de sivillesmeli, üniformali egitime son verilmeli, demokratik egitim hakkinin önündeki karma dayatmasi sona erdirilmeli, sorunlara kalici çözüm bulmak için paydaslarin önerileri dikkate alinmalidir.”
Milli
Egitim Bakanligi’nin, geçmisten günümüze egitimin
paydaslarinin görüslerine basvurmadan yaptigi bütün düzenlemelerin
en fazla tartisilan ve magduriyet üreten düzenlemeler oldugunu dile
getiren Yalçin, “Bütün paydaslarin mevcut hafizalarinin
sürece dahil edildigi çözümlerin kapsayiciligi ve kaliciligi
herkes tarafindan kabul edilen bir gerçektir. Bakanligin, demokratik
yönetim anlayisinin geregi olarak egitimin paydaslarinin görüsüne
basvurarak ortak akli bulmasi en çok kendi isini kolaylastiracaktir”
seklinde konustu.
Son dönemlerde, egitimcileri, sorunlardan daha çok yetkililerin kendileriyle ilgili söylemlerinin yiprattigini vurgulayan Ali Yalçin, söyle konustu: “Kamuda neredeyse en düsük ücreti alan konumuna düsürülen ögretmenler, sorunlarina çözüm beklerken, mevcut sorunlarini çözmek yerine yeni sorunlarin üretilmesi ögretmenleri üzmektedir. Bakanlik, egitimde verimi artirma adina degisiklikler yaptigi bir dönemde egitimin en önemli unsuru olan ögretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durmali ve egitim çalisanlariyla ilgili iletisimin dilini yakalamali; yüzünü de artik egitimcilere dönmelidir.”
Sendikaciligi
kavga zemininde rekabetten, rekabet zemininde akademik hizmet sendikaciligina
dönüstürdüklerini ifade eden Yalçin, “Kurumsallasarak
ve her geçen gün güçlenerek yoluna devam eden Egitim-Bir-Sen,
egitim-ögretim ve bilim hizmet kolunda genel yetkili sendika olmakla kalmamis
ayni zamanda egitimin çözüm ortagi haline gelmistir. Disiplin
affi, promosyonlarin tamaminin çalisanlara dagitilmasi, sendikalarin
yönetsel süreçlerde paydas olarak kabul edilmesi ve il disiplin
kurulu, yüksek disiplin kurulu, ilk-orta ve yönetici atama komisyonlari,
danisma kurullari gibi yönetsel mekanizmalara katilmasi, sözlesmeli
ögretmenlerin kadroya geçirilmesi gibi birçok konuda Egitim-Bir-Sen’in
imzasi vardir” diye konustu.
Eylül
2010’daki referandumla elde ettikleri toplu sözlesme hakkina iliskin
uyum yasasinin 17 aydir çikarilmadigini belirten Yalçin, “Kamu
çalisanlariyla 2011 yili toplu sözlesmesi yapilamamistir. Aylardir
Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda bekleyen yasa tasarisi,
Plan ve Bütçe Komisyonu’na yeni sevk edilmistir. Yasa tasarisi
komisyonlarda daha fazla bekletilmemeli, bir an önce Meclis Genel Kurulu’na
gönderilerek yasalasmalidir” ifadelerini kullandi.
666 sayili Kanun Hükmünde Kararname ile farkli kurumlarda ayni unvanla çalisanlar için ‘esit ise esit ücret’ dengelemesi yapildigini ve Milli Egitim Bakanligi kadrolarindaki Genel Idare Hizmetleri Sinifi çalisanlarinin emsallerine göre magduriyetlerinin giderildigini kaydeden Yalçin, “Baska kurumlarda muadili yok diye ögretmen ve ögretim elemanlari ise düzenlemenin kapsami disinda tutulmustur. Düzenleme, egitimcilerin emeginin karsiligini alamadigini apaçik ortaya çikarmistir. Hükümet yetkilileri, toplu sözlesme masasina hazirligini yapmali, ögretmen ve ögretim elemanlarinin magduriyetini çözecek sekilde gelmelidir. Adaleti saglamayan esitlik, esitlik degildir. Egitim çalisanlari adalet istemektedir” dedi.
Ali Yalçin, 28 Subat sürecinde MGK karariyla dayatilan 8 yillik kesintisiz zorunlu egitim ile egitim üzerinden toplum mühendisligi gerçeklestirildiginin altini çizerek, kesintili egitimle geçmisin prangalarindan kurtulacaklarini söyledi. Bir sendikanin, sinif ögretmenlerini tehdit ettigini düsündügü yeni düzenlemenin kisa zaman içerisinde sinif mevcutlarinin asagi çekilmesi için bir firsat olusturacagini bildikleri halde kasitli olarak egitimcileri huzursuz etmeye çalistigina dikkat çeken Yalçin, Egitim-Bir-Sen’in kendilerine oyun alani birakmayacagini ve egitim çalisanlarinin güvencesi olarak olusabilecek her türlü magduriyetin ve haksizligin karsisinda olacagini vurguladi.
ILKSAN konusuna da deginen Yalçin, sandigin aile sirketine dönüstügünü dile getirerek, ILKSAN’in feshedilmesi gerektigini sözlerine ekledi.