Haber
2012-03-06 06:29:43
Milli Egitim Komisyonu’na Alt Komisyonun Teklifiyle Ilgili Itirazlarimizi Ilettik

“Kesintisiz zorunlu egitim” uygulamasinin kademeli hale getirilmesi amaciyla TBMM’ye sunulan, alt komisyonda görüsüldükten sonra Meclis Milli Egitim Komisyonu’na gönderilen “Ilkögretim ve Egitim Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Teklifi”ne iliskin görüs ve önerilerimizi Komisyon Baskani Nabi Avci’ya ilettik. 

Kanun teklifinin ilk sekline iliskin eksiklikleri gidermesi beklenen alt komisyonun kabul ettigi kanun teklifi metninin, ilk sekline iliskin eksiklikleri gidermek ve toplumun egitim sistemine yönelik degisiklik beklentilerini karsilayacak hükümlerin kanun teklifi içeriginde yer almasini saglamak yerine teklifin ilk seklinin olusturdugu tereddütlerin daha da artmasini saglayacak bir içerigin olusmasina neden olmasi üzerine, konuya iliskin hazirladigimiz raporda su hususlara dikkat çektik.

 

Alt komisyonun kabul ettigi kanun teklifi metninin;

-Birinci maddesiyle, 222 sayili Kanun’un 3. maddesinde degisiklik öngörülmekle birlikte, bu degisiklik sadece mecburi ilkögretim çaginin bitis yasinin 14’den 13’e indirilmesi seklindedir. Oysa, 3. maddeye iliskin degisikligin, mecburi ilkögretim çaginin baslangiç yasinin yas olarak ifade edildigi hüküm yerine “ay” olarak ifade edildigi bir hükmün önerilmesi daha uygun olacaktir.

 

Bu kapsamda, halen yürürlükte bulunan “Ilkögretim Kurumlari Yönetmeligi”nin 15. maddesinde yer verilen “Ilkögretim okullarinin birinci sinifina, o yilin 31 Aralik tarihinde 72 ayini dolduran çocuklarin kaydi yapilir. Yasça kayit hakkini elde eden ancak bedenen yeterince gelismemis olan çocuklar, velisinin yazili istegi üzerine okul öncesi egitim kurumlarina devam edebilir veya kayitlari bir yil ertelenebilir” hükmü çerçevesindeki fiili durum dikkate alinarak mecburi ilkögretim çaginin baslangicinin, “yas” olarak degil, “ay” olarak ifade edilmesi uygun olur. Fiili durum itibariyle 222 sayili Kanun’un 3. maddesinde öngörülen mecburi ilkögretim çaginin baslangiç yasi ile Ilkögretim Kurumlari Yönetmeligi’nin 15. maddesinde öngörülen kayit yasi arasinda çeliski bulunmaktadir. Bu nedenle, hem bu çeliskinin giderilmesi hem de kamuoyunda olusturulan ilkögretime baslama yasinin düsürüldügüne iliskin yanlis kanaatin sona ermesi için 222 sayili Kanun’un 3. maddesinde degisiklik öngören hükmün yeniden düzenlenmesi uygun olacaktir.

 

-Ikinci maddesiyle, 222 sayili Kanun’un 7. maddesinde yeni bir fikra öngörülmekle birlikte, bu degisiklik ilkögretim okulunun dörder yillik iki kademeden olusmasini öngörmektedir. Oysa ilkögretimin dörder yillik iki ayri bölümden ve kesintili bir süreç olarak gerçeklesmesi isteniyorsa, “Ilkögretim okullari; dört yil süreli ilkögretim birinci kademe okulu, dört yil süreli ilkögretim ikinci kademe okulu seklinde kurulur.” Seklinde düzenlenmesi daha uygun olacaktir.

Alt komisyonun kabul ettigi metinde yer alan hüküm, ilkögretim okullarinin kademelere ayrilmasini ve ayri okullar seklinde kurulmasini degil, ilkögretim sürecinin birbirinden ayri fakat birbirini takip eden ve ayni kurum yapilanmasi içerisinde yer alan iki dönemi ihtiva etmektedir. Oysa, zorunlu egitimin ilk sekiz yilinin 4+4 seklinde iki ayri dönem olarak ve iki ayri egitim kurumu türü olarak düzenlenmesi için, ilkögretim sürecinin kademelere ayrilmasi degil, ilkögretim süreci ile birlikte 222 sayili Kanun’un 6. maddesinde sayilan ilkögretim kurumlari arasinda sayilan ilkögretim okulunun birinci ve ikinci kademe okullar seklinde iki ayri egitim kurumunu kapsayacak sekilde hüküm altina alinmasi gerekir. Alt komisyonun ikinci maddesiyle, 222 sayili Kanun’un 7. maddesine eklenmesi öngörülen hüküm, bu gerekliligi karsilamaktan ve uygulayicilara bu gereklilik dogrultusunda mesaj vermekten uzaktir.

-Üçüncü maddesiyle, 222 sayili Kanun’un 9. maddesinin birinci fikrasinda degisiklik yapilmasi öngörülmektedir. Söz konusu degisiklik, zorunlu sekiz yillik ilkögretim sürecinin kesintisizlik niteligine son vermekle birlikte, degisiklik teklifini içeren hüküm 222 sayili Kanun’un 6. maddesi ile uyumlu degildir. Zira 6. maddede, ilkögretim okulunu da kapsayacak sekilde üçü mecburi, ikisi istege bagli nitelikte toplamda bes ilkögretim kurumuna yer verilmistir. Diger taraftan, kanun teklifinin ikinci maddesiyle, 222 sayili Kanun’un 7. maddesinde yapilmasi öngörülen degisiklige iliskin hükümde “birinci kademe” ve “ikinci kademe” kavramlari ilkögretim kurumu baglaminda degil, ilkögretim okulu baglaminda kullanilmistir. Bu nedenle, 222 sayili Kanun’un 9. maddesinde degisiklik öngören hükmün, “Ilkögretim birinci kademe okulu ile ilkögretim ikinci kademe okulunun bagimsiz kurumlar seklinde kurulmasi esastir. Ancak ilkögretim ikinci kademe okullari, devami niteliginde programin uygulandigi ortaögretim kurumlariyla ya da ilkögretim birinci kademe okullariyla birlikte de kurulabilir” seklinde düzenlenmesi daha uygun olacaktir.

Kanun teklifinin üçüncü maddesinde, farkli egitim programlarinin uygulanabilecegi ilkögretim ikinci kademe okullarinin kurulabilecegi ve ilkögretim ikinci kademe programlari ile ortaögretim programlari arasinda iliskilendirme yapilabilecegine yönelik hükümlere yer verilmesi de uygun olacaktir.

-Yedinci maddesiyle, 1739 sayili Kanun’un 22. maddesinde degisiklik yapilmasi öngörülmektedir. Bu degisiklikle ilgili olarak da, 222 sayili Kanun’un 3. maddesinde degisiklik öngören teklifin birinci maddesi kapsaminda yapilan açiklamalar ve önerimiz çerçevesinde islem yapilmasi uygun olacaktir. 

-Sekizinci maddesiyle, 1739 sayili Kanun’un 24. maddesinde degisiklik yapilmasi öngörülmektedir. Bu degisiklikle ilgili olarak da, kanun teklifinin 222 sayili Kanun’un 7. maddesinde degisiklik öngören ikinci maddesi kapsaminda yapilan açiklamalar ve önerimiz çerçevesinde islem yapilmasi uygun olacaktir.

 -9. maddesiyle, 1739 sayili Kanun’un 25. maddesinde degisiklik öngörülmekte ve ilkögretim ikinci kademe okullarinda ortaögretimi destekleyecek seçimlik derslere yer verilmesi öngörülmektedir. Kanun teklifinin TBMM’ye sunulan ilk seklinde bu hükümde, ilkögretim ikinci kademe okullarinin programlari ile ortaögretim programlariyla iliskilendirilmesi ve bu surette ilkögretim ikinci kademe okullarinin kurulmasinda farkli egitim programlarinin esas alinmasi mümkün iken, alt komisyonda yapilan degisiklikle ilkögretim ikinci kademe okullarinin tek tür egitim programi üzerinde sekillendirilecegi ve farkliligin kurumsal düzeyde degil, ögrenci düzeyinde ve seçimlik derslerle olusturulmasina dönük bir sistem öngörülmektedir. Seçimlik dersler sistemi, ögrencilerin diledigi alanlara iliskin dersleri almasi seklinde özgür bir imkan saglamakla birlikte zorunlu dersler ile seçimlik derslerin haftalik ders saatine dagilimi basta olmak üzere birçok konu belirsizligini korumaktadir. Diger taraftan, seçimlik dersler uygulamasi ögretmenlerin ilkögretim ikinci kademe okullariyla iliskilendirilmesi ve her ilkögretim ikinci kademe okulunun farkli ögretmen portföyüne sahip olmasi gibi elestiri konusu yapilabilecek bir fiili durumu ortaya çikaracaktir. Bu nedenle, seçimlik derslerle ilgili belirleme korunmak kaydiyla ilkögretim ikinci kademe okullarinin farkli egitim programlari uygulayacak sekilde kurulmasina dönük bir hükme hüküm içerisinde yer verilmesi ve bu kapsamda kanun teklifinin TBMM’ye sunulan ilk halinde 1739 sayili Kanun’un 25. maddesinde degisiklik yapilmasini öngören hüküm gövde olmak kaydiyla bu hükmün yeniden düzenlenmesi yerinde olacaktir. Aksi halde, bazi liselerin ortaokul kismina tekabül edecek ilkögretim ikinci kademe okulu açmak mümkün olmayacaktir.

-10. maddesiyle, 1739 sayili Kanun’un 26. maddesinin degistirilmesi öngörülmektedir. Degisiklik, ortaögretimin zorunlu hale getirilmesini öngörmekte ve ortaögretimi “egitim” kapsamli degil “kurum” odakli tanimlamakta ve ortaögretimin süresini yasal anlamda 4 yil olarak belirlemektedir. Diger taraftan, ortaögretim kurumlarini örgün ve yaygin egitim veren bir kurum olarak nitelemektedir. Degisiklik teklifiyle, ortaögretim zorunlu bir egitim süreci olarak tasarlanmakta ve bu sürecin okula devam zorunlulugu içermesi öngörülmektedir. Ortaögretimin zorunlu olmasi yerine bireylerin tercihine birakilmis istege bagli bir egitim süreci olarak tasarlanmasi daha uygun olacaktir. Diger taraftan, ortaögretim sürecinin “örgün ve yaygin egitim veren” bir yapi olarak tanimlanmasi hatali niteliktedir. Zira, yaygin egitim, egitim türü degil, ögretim yöntemi olup niteligi itibariyle diplomaya yönelik degil, sertifika edinmeye yönelik ve kisa süreli kurs ve seminerlerle iliskilendirilen ögretim yöntemidir. Yaygin egitim ibaresinin kullanilmasi ve bu nedenle teklifin ilk seklinde yer alan “açikögretim” ibaresinin madde kapsamindan çikarilmasi ortaögretim sürecinde açik ögretim, uzaktan egitim gibi yöntemlerin yasal dayanaktan mahrum birakilmasi sonucunu doguracaktir. Bu nedenle, maddenin yeniden düzenlenmesi ve ortaögretimin istege bagli olmak kaydiyla genel, mesleki ve teknik odakli farkli ögretim programlarinin uygulandigi bir ögretim süreci olarak tasarlanmasi yaygin egitim faaliyetlerine katilmak suretiyle elde edilen belgelerin ortaögretim sürecinde ders, ögretim yili ya da ortaögretimi tamamlamis sayilma gibi muafiyetler kazandirmasina dönük hükümlere yer verilmesi, ayrica ortaögretim sürecinde açikögretim ve uzaktan ögretim gibi yöntemlerle egitim hizmeti verilebilecegi/alinabilecegini öngören ifadelere yer verilmesi uygun olacaktir.

Diger taraftan, ortaögretim programlari arasinda geçis esnekligi ile birlikte ortaögretim programlariyla iliskilendirilen ilkögretim ikinci kademe okullarindan mezun olanlarin bu iliskilendirmeyle mutlak bagli olmamasina dönük bir hükme yer verilerek ortaögretim sürecinde gerçek anlamda bir esnek yapinin kurulmasi uygun olacaktir. Alt komisyon metninin bu sekliyle kanunlasmasi halinde zorunlu nitelikte olacak olan ortaögretim sürecinin hangi yas araligini kapsayacagi, tipki ilkögretim sürecinde oldugu gibi, kanunla kayit altina alinmak durumundadir. Aksi halde, zorunlu ortaögretim çagini tamamlamak noktasinda bireylerin hüküm boslugundan kaynaklanan olumsuz durumlarla karsilasmasi olagan ve mümkün bir durum olarak karsimiza çikmaktadir.

-14. maddesiyle, 2547 sayili Kanun’un 45. maddesinde degisiklik yapilmasi ve yüksekögretim yerlestirme puanlarinin belirlenmesinde agirlikli ortaögretim basari puani yerine bireyin ortaögretim basari puaninin belirli bir bölümünün dikkate alinmasi uygulamasina geçilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, ortaögretimi bitirme basari notlarinin en küçügü 250 en büyügü 500 olacak sekilde, her bireyin ortaögretim basari puaninin yüzde 12’sinin merkezi sinavdan aldigi puana eklenecek, meslege yönelik ortaögretim kurumlari mezunlarinin bu meslekle ilgili yüksekögretim kurumlarini tercih etmeleri halinde ilave olarak ortaögretim basari puanlarinin yüzde 6’sinin merkezi sinav puanlarina eklenmesi de öngörülmektedir. Ancak, Yüksekögretim Kurulu’nun farkli katsayi uygulamasini tekrar hayata geçirmesini engelleyecek bir hükme madde kapsaminda yer verilmemistir. Bu bakimdan, 45. maddenin (a) bendinde yer verilen yetkinin farkli katsayi belirlemeyi içermediginin hüküm altina alinmasini saglayacak bir hükme madde kapsaminda yer verilmesi uygun olacaktir.

Kanun teklifinin alt komisyon tarafindan kabul edilen metnine yönelik elestirilerimizi maddeler halinde siralarsak;

-Ilkögretim okullarinin ayri iki kademe okulu olarak düzenlenmesi gerekirken, ilkögretim sürecini birbirinin devami niteliginde iki ayri kademeye ayiriyor.

-Ilkögretim ikinci kademe okullarinin farkli programlar uygulayan okullar olarak kurulmasina engel oluyor.

-Ilkögretim ikinci kademe okullari ile ortaögretim okullari arasinda uyguladiklari ögretim programlari odakli bir iliski yerine ilkögretim ikinci kademede seçimlik ders havuzunun olusturulmasiyla sinirli bir sisteme yer veriyor.

-Ilkögretim ikinci kademe okullari ile ortaögretim programlari arasinda geçis esnekligi içermiyor.

-Ortaögretim programlari arasinda geçis esnekligi içermiyor.

-Mevcut haliyle, ilkögretim ikinci kademe programlari arasinda imam hatip liselerinin ortaokullarina tekabül eden bir ögretim programi uygulanmasina izin vermiyor.

-Ortaögretim sürecinde açikögretim ve uzaktan ögretim gibi yöntemlerle okula devam zorunlulugunu esneten yöntemlerin hayata geçirilmesine imkan vermiyor.

-Ortaögretimin bireylerin tercihine dayali istege bagli bir süreç olarak öngörmüyor.

-Yüksekögretim kurumlarina yerlestirme puanlarinin belirlenmesinde, farkli katsayi uygulamasinin yeniden hayata geçirilmesini engellemeye yönelik bir amir hüküm içermiyor.

-Ilkögretim birinci kademi okullarinda sinif mevcutlarina iliskin azami bir sinir öngörmüyor.

Bu kapsamda, alt komisyon tarafindan kabul edilen kanun teklifi metninin, yukarida yer verilen degerlendirme ve önermeler isiginda Milli Egitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda yeniden düzenlenmesi ve sekiz yillik zorunlu egitimin kesintili hale getirilmesi yaninda egitim sistemine iliskin toplum tarafindan dile getirilen diger talepleri içerecek bir içerige kavusturulmasi uygun olacaktir.

Komisyonda kanun teklifinin tartisma konusu yapilan ve gündem haline gelmesine sebep olan sekiz yillik zorunlu ilkögretim sürecini kesintili hale getiren düzenlemesinin temel gerekçelerinden birisi, farkli yas gruplarindaki çocuklarin ayni egitim ortaminda bulunmasindan kaynaklanan siddet, taciz ve benzeri olumsuz davranislar olarak gösterilmistir. Bu gerekçe dogru bilgilere ve tespitlere dayanmakla birlikte göz ardi edilmemesi gereken hususlardan birisi de, ayni sinifta fazla sayida ögrencinin yer almasinin egitimde verimliligi ve kaliteyi düsürdügü gerçegidir. Diger bir ifadeyle, farkli yas gruplarinin ayni egitim ortaminda bulunmasi olumsuz davranislara kapi aralarken, ayni yas grubunda bulunan çok sayida çocugun ayni sinifta egitim görmesi de olumlu davranislarin kazandirilmasi noktasinda olumsuzluk olusturmaktadir. Bu nedenle, ilkögretim birinci kademe okullarinda sinif mevcutlarinin azami sinirina yönelik bir hükme mutlaka kanun teklifi kapsaminda yer verilmesi uygun olacaktir. Bu kapsamda, ilkögretim birinci kademe okullarinda azami sinif mevcudunun 30’dan fazla olmamasini ve bu durumun en geç iki yil içinde saglanmasini öngören bir hükme kanun teklifi kapsaminda yer verilmesi yerinde olacaktir.  

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen