Milli Eğitim Mevzuatı Yamalı Bohça Gibi

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Milli Eğitim Bakanlığı teşkilat yasası değişti. 4+4+4 yeni eğitim sistemine geçildi ama bu köklü değişikliklerin gereği olarak mevzuattaki güncellemeler bir türlü yapılamadı. Milli Eğitim mevzuatı şu an adeta yamalı bohça gibi” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Sivas 1 No’lu Şube tarafından Büyük Otel’de düzenlenen ‘okul yöneticileri buluşması’na katılan Ali Yalçın, eğitim çalışanlarının sorunlarına ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yönetici Atama Yönetmeliği, Mevzuat Güncellemelerinin Neden Yapılamadığını Ortaya Koymuştur

Yönetici atama yönetmeliğine değinen Yalçın, şunları söyledi: “Milli Eğitim Bakanlığı’nı tanımaya çalışan Sayın Bakan’ı Milli Eğitim bürokrasisi fazla zorlamamış ve bir yönetmelikle kendilerini Bakan’a tanıtmıştır. İl milli eğitim müdürleri yönetmeliği mevcut şekliyle uygulamanın mümkün olmadığını söylemiş ve uygulamaya geçilmeden değişiklik yapılmasını önermiştir. Bir yılı aşkın süredir değişiklik yapılması beklenen yönetmelik ne yazık ki çıktığı gün kadük kalmıştır. Bu yönetmeliği bu şekliyle çıkarmak demek ‘benim eğitimle hiç ilgim yok’ anlamına gelir. Biz de zaten bunu söylemeye çalışıyorduk. Bizi teyit ettikleri için yönetmelikte imzası bulunanlara teşekkür ediyoruz.”

Bakan’ın Çözüm Odaklı Düşünmesi Eğitim Çalışanları Açısından Avantajdır

Milli Eğitim’de yaşanan önemli problemlerin temelinde mevzuat eksikliklerinin bulunduğunu ifade eden Yalçın, “Etraflıca düşünülmeden ayaküstü verilen kararlarla, çalışan sayısı 800 bini bulmuş bir teşkilatı yönetemezsiniz. Bakanlığın saat gibi işlemesi için öncelikle yapılması gereken şey, insan merkezli düşünerek mevzuatı güncellemektir. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın insan merkezli yaklaşımları, eğitim çalışanları tarafından sempatiyle karşılanmıştır. Eğitim çalışanları umutlanmışlardır. Yönetici atama yönetmeliği konusunda Sayın Bakan’ın tavrı bu umudu daha da güçlendirmektedir. Yapılması gereken, sorunlara neşter vurup, kör noktaları ortadan kaldırıp, mevzuatı güncelleyip ‘yarın ne olacak’ endişesini ortadan kaldırmaktır” şeklinde konuştu.

Mevzuat Yamalı Bohçaya Dönmüş Durumda

Milli Eğitim Bakanlığı teşkilat yasasının değiştiğini, 4+4+4 yeni eğitim sistemine geçildiğini ama bu köklü değişikliklerin gereği olarak mevzuattaki güncellemelerin bir türlü yapılamadığını belirten Ali Yalçın, şöyle devam etti: “Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği, görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliği, öğretmen dışı personelin atama ve yer değiştirme yönetmeliği, ortaöğretim kurumları yönetmeliği gibi birçok konu hala belirsizliğini koruyor. Yeni değişen yönetici atama yönetmeliğini de bunlara tekrar dâhil edebiliriz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eski teşkilat yapısında Mevzuat Daire Başkanlığı diye bir birim vardı. Hazırlanan yönetmelikler ve düzenlemeler paydaşların katkısına açılıyor ve bir nevi kabul oranı yükseltiliyordu. Mevzuat birimi, birim dışı aktörlerin müdahalesi nedeniyle önemli sorunların yaşanmasına sebebiyet veriyor. MEB mevzuatının ihtiyaçlara cevap veren bütüncül bir yaklaşımla ele alınması ve gerekli düzenlemelerin paydaşların da katkısıyla ertelenmeden yapılması gerekmektedir.”

Serbest Kıyafet Eylemimiz Demokratik Olgunluk İçerisinde Devam Etmektedir

12 Eylül askeri rejiminin kişi hak ve özgürlüklerini hiçe sayarak Anayasa’ya aykırı olarak oluşturduğu kamu personelinin kılık-kıyafet yönetmeliğinin 30 yıldır toplum mühendislerine gerekçe oluşturduğunu kaydeden Yalçın, “Kadınları kendi arasında ayrıştıran, inancı gereği başını örten kadınları ötekileştiren, eğitim ve çalışma hayatını zindana çeviren yönetmeliği artık tanımıyoruz. Bize yönetmeliğin yürürlükte olduğunu hatırlatıp, suç işlediğimizi söyleyenlere, valiliklere sıkıyönetim komutanı edasıyla talimat vermeye çalışanlara sesleniyor ve onları samimi olmaya davet ediyorum. Şapka Kanunu yürürlükte olduğu halde şapka takmayıp suç işleyen zevat, anayasal meşruiyeti olmayan yönetmeliğe tutunmaya ve dayatmalara yeltenmesin. Kamu çalışanları bu dayatmalardan bıkmıştır. Eyleme katılım oranı rekor seviyeye doğru ilerlemekte ve eylem demokratik olgunluk içerisinde devam etmektedir” diye konuştu.

12 Milyon 300 Bin İmza Ana Muhalefetin Aldığı Oy Oranından Yüksek

“Hiç kimse kendini millet iradesinin üzerinde görmesin” diyen Yalçın, “Millet iradesini ortaya koymuş ve son genel seçimlerde ana muhalefetin aldığı oy oranından yüksek bir sayıyla iradesini imzalarla yansıtmıştır. Kamu çalışanları ve millet ‘artık yeter’ demektedir. Dipçik zoruyla gidilebilecek nihai nokta burasıdır. Bundan öte yol yoktur. Sendika yönetim kurulu kararımız gereği eylemdeyiz. Kurum yöneticileri sendikal hakkın kullanılmasını engellemeye çalışarak suça yeltenmemelidir. Eğitim çalışanları, nasıl giyineceğini, saçını ne kadar uzatacağını, bıyığını nasıl keseceğini belirleyecek yeterlilikte insanlardır. Hiç kimsenin, çalışanlara nasıl giyinmesi gerektiği noktasında devletin refakat etmesi gereken reşit olmayan bireyler muamelesi çekmeye hakkı yok” ifadelerini kullandı.

Farkınız Fark Edilmeli

Yöneticilere seslenen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Bulunduğunuz yerde farkınız fark edilmeli. Sizinle çalışmak bir eğitim çalışanı için zevk olmalı. Başka kuruma gittiğinizde eski görev yerinizdeki insanlar ‘buradan Eğitim-Bir-Senli bir yönetici geçti’ diyebilmeli ve sizden minnetle ve şükranla söz edebilmelidir. Siz kamunun gülen yüzü, devlet-millet kaynaşmasının mimarlarısınız. Sizin sevginiz başkalarının şerrinden üstün gelmelidir. Diğer sendikalara, yöneticilerin şerrinden dolayı üye olanlar sizin sendikanıza, size olan sevgisinden dolayı üye olabilmeliler. Çünkü sizler bir medeniyet mirasçısı, köklü medeniyetin inşacılarısınız. Siz farklısınız ve farkınız fark edilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “15 Mayıs mutabakatlarına kadar, geçen yıla oranla büyümeye katkılarınızı artırmanızı bekliyoruz. Sendikasız eğitim çalışanlarının katılımıyla daha da güç bulmalıyız.”

Karakoç: Gücümüz, Özgürlüklerin Kalıcı Olmasını Sağlamak İçindir

Eğitim-Bir-Sen Sivas 1 No’lu Şube Başkanı ilhan Karakoç ise, yöneticilere hitaben yaptığı konuşmada, “Eğitim-Bir-Sen olarak şu an Türkiye’nin en büyük sendikasıyız. 15 Mayıs itibarıyla, geçen yılki mutabakat sayımız olan 231 binin kat be kat üzerine çıkmaya çalışıyoruz. Sivas’ta bütün teşkilatımız seferberlik halinde, ulaşılmadık eğitim çalışanı kalmasın’ diye gayret göstermektedir. Eğitim-Bir-Sen, özgürlüklerin de, özlük haklarının da teminatıdır. Özgürlüklerin yok edildiği dönemler omurgalı sivil toplum kuruluşunun olmadığı dönemlerdir. Unutmayalım ki, bizim gücümüz, özgürlüklerin kalıcı olmasını sağlayacaktır diyerek gücümüzü daha da büyütmek için siz yönetici arkadaşlarımıza sorumluluklar düşmektedir. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da varlığınızı hissettireceksiniz” dedi.

200’ün üzerinde yöneticinin biraraya geldiği toplantıya, İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Cumhuriyet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şeref Boyraz, il milli eğitim müdür yardımcıları, şube müdürleri, öğretim elemanları ve Eğitim-Bir-Sen Sivas 2 No’lu (Üniversite) Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Şube Kadınlar Komisyonu yöneticileri ve okul yöneticileri katıldı.