O’nun Dogumunu Kutlamakla Yetinmemeli, Kutlu Mesajini da Yasamali ve Anlatmaliyiz

Yüce Allah’in “âlemlere rahmet olarak gönderdigi”, “Habibim” diye hitap ettigi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) dogumunun 1439. yilini idrak ediyoruz.

Dünyanin ve insanligin içinde bulundugu durum göster- mektedir ki; O’na yönelmeye, O’nun getirdigi kutlu mesajlari kucaklamaya ve O’nun ah- lâkiyla ahlâklanmaya her zamankinden daha fazla muhtaciz.

Ögütlediklerini yasamak, yasamadiklarini ögütlememek hususundaki tutarliligi konusunda essiz ve emsalsiz Peygamberimiz, yasayan Kur’an’di, Kur’an’i en iyi yasayandi. O, kaynagini Kur’an’dan alan sözleriyle ve fiilleriyle tipki Kur’an gibi ezeli ve ebedi kapsayan evrensel mesajlariyla bütün insanligi kucaklayandi.

Bu çerçevede, insanlik ailesinin ve özellikle de Islam toplumunun yasadigi sorunlarin çözümleri; Peygamberimizin hayatinin kesitleri içinde mevcuttur. Kendisini, “Ben güzel ahlâki tamamlamak üzerine gönderildim” sözüyle tanimlayan Peygamberimizin bu özelligini, muhterem zevceleri Hz. Aise de O’nunla ilgili sorulan bir soruya, “O’nun ahlâki Kur’an’dir” seklinde cevaplamak suretiyle teyid ve kabul ediyor. Gerçekten, dünyanin bugün yasadigi sorunlarin temelinde kisisel ve toplumsal ölçekli ahlaki çöküntü yatiyor.

Bugün dünyanin birçok yerinde yasanan savas, kargasa, açlik, yoksulluk, yolsuzluk göstermektedir ki; Peygamberimizin ahlâkindan ve Kur’an’in mesajlarindan yeterince yararlanilmamistir.

“Komsusu aç iken, tok yatan bizden degildir” ilkesini yasayan ve yasatmaya çalisan Peygamberimizin bu düsturuna bugün de sahip çikilsaydi, dünyanin birçok ülkesinde açlik ve yoksulluk hüküm süremezdi.

Sosyal adaleti temel düstur olarak koyan Peygamber Efendimizin, çalisanin ücretinin alinteri kurumadan verilmesi, herkesin emeginin ve hak ettiginin karsiliginin ödenmesi yönündeki tavsiyelerinden, gelir dagilimi bozuklugunun zirve yaptigi dünyamizda alinacak çok mesajlar vardir.

Bu kapsamda, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) dogumunun 1439. yilini ve Kur’an-i Kerim’in nüzûlünün 1400 yilini idrak edecegimiz 2010 yilinda, O’nunla olmaya, O’nu anlamaya ve O’nun yolunda kalmaya her zamankinden daha fazla vakit ayirmaliyiz.

Bu duygu ve düsüncelerle, Peygamberimizin dogum yildönümünü ve Kur’an yili ilan edilen 2010 yilini bütün insanlik âleminin her yönüyle dolu dolu geçirmesini ve O’nun ümmeti olmanin onur ve sorumlulugunun daha yogun yasandigi bir zaman dilimi olmasini diliyoruz.