Öğretmen İstihdamı Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilme Projesi Çalıştayı Yapıldı
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen İstihdamı Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesiçalıştayı Ankara’da gerçekleştirildi. Öğretmen arz talep projeksiyonları yoluyla öğretmen istihdamı planlamasının yapılmasını, Türkiye’nin eğitim-öğretim hizmetleri sınıfındaki insan kaynağının etkili ve verimli biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla yapılan çalıştayda, bölge, il düzeyinde ve yıl/alan bazında öğretmen arz ve talep analizlerinin yapılması, öğretmen arz ve talebine etki eden faktörlerin değerlendirilmesi, ulusal, bölgesel ve yerel öğretmen istihdam modelleri ve bu modellere dayalı strateji belgesinin geliştirilmesi, öğretmen arz ve talep projeksiyonlarının sistematik olarak güncellenmesi için BİT temelli sistem geliştirilmesi konularında gruplar şeklinde çalışma yapıldı.
Çalıştaya sendikamızı temsilen Genel Başkan Yardımcımız Ramazan Çakırcı katıldı. Çalıştay sonunda hazırlanan raporda, önemli bazı önerilerin yer almasını sağladığımız gibi eğitim çalışanları aleyhine olabilecek bazı önerilerin de yer almasının önüne geçtik.
Ramazan Çakırcı, öğretmen yetiştiren okullara alan bazında öğretmen ihtiyacı esas alınarak öğrenci alınması gerektiğini belirterek, “Arz ve talep planlanmasında YÖK ve MEB arasında ciddi bir koordinasyon sorunu var. YÖK ve MEB, kısa, orta ve uzun vadeli öğretmen istihdam planı yapmalıdır. Şu an atama bekleyen 300 bine yakın öğretmen adayı Bakanlığın kapısında bekliyor. Ciddi bir planlama olmazsa gençlerimizin geleceğini karartırız. Ücretli, vekil gibi istihdama karşıyız. Bugün burada yedek öğretmenlik kavramını tartışıyoruz. Yedek öğretmenlik de nereden çıktı. Böyle bir tanım doğru değil, öğretmen istihdamı tek tip olmalıdır. O da kadrolu öğretmenliktir” dedi.
İstihdamda güçlük çekilen yerlerde görev yapan eğitim çalışanlarına ilave hizmet tazminatı verilmesi gerektiğini ifade eden Çakırcı, “Öğretmenlik, yasal metinlerde ifade edildiği gibi, özel bir ihtisas mesleğidir. Geçmiş yıllarda izlenen politikalarla herkesin kolaylıkla yapacağı bir iş algısı üretildi. Bu, son derece yanlıştır. Öğretmenlik mesleği, toplumsal statüsü, saygınlığı ve konumu, öğretmen yetiştirmeden bağımsız düşünülemez” şeklinde konuştu.
Çalıştay raporunda yer verilen bazı öneriler şöyle:
-Ücretli, vekil öğretmen gibi statüler, öğretmene yüklenen değeri olumsuz etkilemektedir. Kadrolu öğretmen istihdamı dışındaki vekil, ücretli öğretmen görevlendirilmeleri gibi farklı uygulamaların hiçbiri kabul görmemektedir. Kadrolu öğretmenlik dışında farklı istihdam şekilleri olmamalıdır.
-Öğretmenlerin atanmasına ilişkin yasal metinler sadeleştirilmelidir.
-Özellikli okullara yapılacak öğretmen atamalarında (fen lisesi, bilim sanat merkezleri vs.) diğer okul atamalarına göre daha farklı kriterler getirilmelidir; yüksek lisans veya doktora yapmış olmak gibi kriterler olabilir.
-Genel sorunlara ilişkin olarak öğretmenlerin bireysel fedakarlıklarına bağlı kalmak yerine, kurumsal-sistematik yapılar güçlendirilmeli, bölgelere göre düzenlenmiş mikro çözümler (ek ödeme gibi) ile desteklenmelidir.
-MEB uzun vadeli öğretmen ihtiyacı planlaması yapmalı, bunu her yıl kamuoyuna açıklamalıdır. Bu ihtiyaç planlaması il düzeyinde ve alanlara göre yapılmalıdır.
-Öğretmenlerin izinli-raporlu olduğu dönemlerde derslerin boş geçmemesi için il, ilçe veya eğitim bölgelerinde yıl içinde boş geçebilecek dersler için alan bazında il normunun yüzde 5 veya sorunu çözen belirli bir yüzdelik oranında norm fazlası öğretmen istihdam edilebilmelidir.
-Öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarına MEB tarafından hazırlanacak ihtiyaç analizi doğrultusunda kontenjan belirlenmelidir. Pedagojik formasyon, ihtiyaç fazlalığına yol açtığı için bu uygulama sona erdirilmelidir.
-Öğretmenin statüsünü, saygınlığını ve ücretini artıracak şartlar oluşturulmalıdır.
-“Öğretmenler, mesleklerine devam etmeleri için, sağlık koşullarını taşıdıklarına dair periyodik olarak sağlık kurulu raporu (özellikle psiko analiz testler) almalıdır” önerisi, müdahalemiz sonucu, “Öğretmenliğe ilk atanırken, öğretmenlik yapabileceklerine dair sağlık kriterleri belirlenmelidir” şeklinde değiştirildi.
Bu ve benzeri, eğitim çalışanları aleyhine olan birçok olumsuz önerinin rapora konulmasını engelledik.
