Ögretmenler Gelecegi Insa Ediyor

Insanlar dogar, büyür, yasar ve ölürler. Insanlarin ilk ya- samsal ihtiyaçlarini anneleri karsilar. Insani dünyaya ge- tiren anne, özbakimini kar- silayincaya kadar onun tek dayanagidir. Ögretmenler ise, sosyallesmek suretiyle top- lumsal yasama katilma ve yasamin bir kiyisindan tu- tunmaya çabalama süreci içerisinde, toplumun sahip oldugu birikimi aktararak insani yetistirir ve ona toplum içerisinde bir rol ve statü kazandirir. Fert fert bireylerden toplumu dogurmak bakimindan ögretmenin görevi ikinci bir anneliktir. Bu manada ögretmenlik, annelik kadar kutsaldir. Toplumsal algi, ögretmenligin bu manevi degerinin hep farkinda olmustur.

Ögretmenlerimiz ögretme sürecinde ögrencilerine karsi insani ve vicdani yönlendirmelerin etkisiyle ücret karsiligi yapilan bir isin hakkini vermenin çok daha ötesinde bir fedakârlik ortaya koyarak çalismaktadirlar. Ögrencilere karsi ortaya konulan fedakârliklar bir aydin sorumlulugudur. Ancak ögretmenlerimiz, ülkemizde ögretmeni önemseyisin sadece lafta olusu dolayisiyla esinden, çocuklarindan, sayginligindan ve yasam düzeyinden de fedakârlikta bulunmak zorunda kalmaktadir. Türkiye’yi yöneten idarecileri yetistiren ögretmenler, Ögretmenler Günü’nde bir iki güzel cümle ve bir kuru tesekkürle yâd edilmekte; yöneticilerimiz, ögretmenlerin sorunlarini çözecek, özellikle ekonomik anlamda ögretmenin tüm hassasiyetini egitim hizmetine odaklamasini saglayacak bir rahatlamaya vesile olacak adimlari atmaktan imtina etmektedir.

Ögretmenin malzemesi insandir. Insani isleyen bir sanatkârin mesleki hassasiyetinin ve haysiyetinin öncelenmesi, toplumun geleceginin garanti altina alinmasi demektir.

Toplumlarin uygarlik düzeyi, ögretmene verdigi degerle ölçülür. Ögretmenlerimizin bir türlü çözülemeyen sorunlarina ve maddi sikintilarina bakilacak olursa, uygarlik düzeyimizin pek de yüz güldürücü olmadigi ortadadir.

Basta ögretmenler olmak üzere egitim çalisanlarinin onlarca sorunu bulunmaktadir. Egitim-Bir-Sen olarak Milli Egitim Bakanligi’nda en çok üyeye sahip sendika sifatiyla egitim çalisanlarini temsilen katildigimiz Kurum Idarî Kurulu toplantilarinda, çalisanlarin talep ve beklentileri dogrultusunda çözüme iliskin yol gösteren, tavir ortaya koyan bir yaklasimla egitim çalisanlarinin yasadigi sorunlarin, çözümlenmesi mümkün sorunlar oldugunu ortaya koymus bulunmaktayiz. Kurum Idarî Kurulu’nda imza altina alinan hususlar, Milli Egitim Bakanligi ve Hükümet tarafindan yeterince sahiplenildigi ve çözüme iliskin samimi çaba gösterildigi takdirde, egitim camiasinda zihinleri çokça mesgul eden, magduriyetlere neden olan pek çok sorunun çözülecegine ve böylece egitim camiasini rahatlatacagina inaniyoruz.

Ögretmenler Günü vesilesiyle, spesifik olarak Milli Egitim Bakanligi çalisanlarini ilgilendiren ve 2009 ve 2010 yili Kurum Idarî Kurulu toplantilarinda çözüme iliskin mutabakata vardigimiz hususlardan henüz düzenlemeye dönüsmeyen kimi konulari, ayrica kamu çalisanlarinin genelini ilgilendiren ve Konfederasyonumuz tarafindan Toplu Görüsmelerde mutabakat altina alinan ve henüz düzenlemeye dönüsmeyen kimi konulari dile getirmek ve kamuoyuyla paylasmak istiyoruz.

• Ögretmen açigi sorunu egitimin toplam kalitesini olumsuz etkileyen bir sorun olarak devam etmektedir. Bugün bakanlik verilerine göre 150 bin ögretmene ihtiyaç bulunmaktadir. Buna karsin atama bekleyen 350 bin ögretmenimiz, bu Ögretmenler Günü’nü de kara tahta basinda idrak edememenin üzüntüsünü yasamaktadir. Ögretmen açigi sözlesmeli, vekil, ücretli ögretmen alimiyla kapatilmaya çalisilmaktadir. Sözlesmeli ögretmenlerimiz, kendilerini güvende hissetmemekte, kadrolu ögretmenlerin sahip oldugu kimi haklardan mahrum olduklari için ikinci sinif ögretmen algisiyla karisik bir zihinle egitim hizmeti vermeye devam etmektedirler. Sözlesmeli ögretmenler mutlaka kadroya geçirilmelidir. Bölgelerarasi ögretmen dagilimindaki adaletsizligi gidermeye yönelik, zorunlu hizmet alanlarindaki egitim kurumlarinda görev yapan egitim çalisanlarina zorunlu bölge hizmet tazminati ödenmelidir.

          Ögretmen açigi, atama bekleyen ögretmenler, bölgelerarasi ögretmen dagilimindaki adaletsizlikler, sözlesmeli ögretmenlik gibi konular, 18. Milli Egitim Sûrasi’nda sendikamiz tarafindan hassasiyetle gündeme getirilmis ve önergemizle “Ögretmenligin gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalismalara hiz verilmeli; ögretmen istihdaminda kadrolu, sözlesmeli, ücretli, vekil ögretmenlik gibi farkli uygulamalara son verilerek tüm ögretmenlerin kadrolu ögretmen olarak istihdami saglanmali; mevcut sözlesmeli ögretmenler kadroya geçirilmeli; ögretmen açigini kapatmak için 150.000 kadrolu ögretmen atamasi yapilmali ve katki düzeyi yüksek ögretmenler ödüllendirilmeli ayrica zorunlu hizmet alanlarindaki egitim kurumlarinda görev yapan egitim çalisanlarina zorunlu bölge hizmet tazminati ödenmelidir”  seklinde karara dönüsmesi saglanmistir.

• Ögretmenlerin mesleki gelisimlerini tesvik ve mevcut mesleki düzeylerini degerlendirme sadedinde getirilen Kariyer Basamaklarinda Yükselmeye dönük düzenleme ortada kalmistir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal karari dogrultusunda kariyer basamaklarinda yükselme ile ilgili yasal düzenleme yapilarak, bir an önce yeni bir sinav yapilmalidir. Ayrica 2005 ve 2006 yillarinda yapilan sinavlarda basarili olup uzman ögretmenlik unvani verilmeyen ögretmenlere de, mahkeme kararlari beklenmeden uzman ögretmenlik unvani verilmelidir.
• 18. Milli Egitim Sûrasi’nda sendikamizin önerisi dogrultusunda benimsenen tavsiye kararinin geregi yerine getirilerek egitim çalisanlarina ödenmekte olan ek ders ücretleri 12 TL’ye çikarilmalidir.
• Okul yöneticilerinin 6 saat derse girme zorunlulugu uygulamada büyük sikintilara neden olmaktadir. Bu düzenleme, ‘6 saate kadar derse girer’ seklinde degistirilmelidir.
• Ögretmen ve yöneticilere mesleki gelisimlerini saglamak amaciyla uzaktan veya örgün egitim yoluyla lisansüstü egitim imkâni saglanmalidir.
• Ögretmenlerin ve egitim yöneticilerinin lisansüstü egitim görmeleri tesvik edilmeli, lisansüstü egitimini tamamlayanlar ödüllendirilmeli; daha önceleri uygulamada olan yüksek lisans yapmis olanlara yüzde 25, doktora yapmis olanlara ise yüzde 40 fazla ek ders ücreti ödeme uygulamasina yeniden geçilmelidir.
• 18. Milli Egitim Surasi’nda benimsenen “Egitim çalisanlarina Ögretmenler Günü’nde bir maas ikramiye verilmesi” kararinin geregi yerine getirilmelidir. 

Tüm egitim çalisanlarinin Ögretmenler Günü’nü kutluyor, aramizdan ebediyete intikal eden ögretmenlerimizi rahmetle aniyor, sorunlarin en aza indirildigi bir çalisma hayati beklentisiyle tüm ögretmenlerimize basarilar diliyoruz.