Ögretmenler Günü’nde Jest Bekliyoruz
Genel Sekreterimiz Halil Etyemez, hükümetin adalet, emniyet, saglik ve egitim konularini öncelikleri arasina aldigini, adalet, emniyet ve saglik alaninda çalisanlara yönelik iyilestirmeler yaptigi halde egitim çalisanlarini ihmal ettigini ifade ederek, “Bu Ögretmenler Günü’nde Bakanimizdan, Basbakanimizdan bir jest bekliyoruz” dedi.
Etyemez, Hedef Radyo’da Hatice Uysal’in hazirlayip sundugu Biz Bize programinda egitim çalisanlarinin sorunlarini anlatti.
Sorunu Olan Sorun Çözemez
Ögrenci merkezli egitimde ögretmenlerin sorunlarinin çözüme kavusturulmamasi durumunda, kendi sorun ve sikintilariyla ugrasmak zorunda kalan ögretmenin ders verdigi çocuklara faydali olmasinin mümkün olmadigini belirten Etyemez, “Sorunu olan ögretmen, ögrencilerin sorunlarini çözemez” ifadesini kullandi.
Egitim Birinci Öncelik Olmali
Egitimin, toplumun gelecegini belirleyen nesillerin yetistirildigi bir süreç oldugunu vurgulayan Etyemez, “Egitimin birinci öncelik olmasini istiyoruz. Yöneticiler de bunu söylüyorlar ama geregini yapmiyorlar. Egitimi, siyasi ve ideolojik ortamdan kurtararak, ona hak ettigi önemi vermeliyiz. Egitimde aslolan, donanimli insanlar yetistirmektir, onlari bir kaliba sokmak degildir. Burada is ögretmene düsmektedir” degerlendirmesinde bulundu.
Hakimin Vekili Sözlesmelisi Yok Ögretmenin Var
Hala birlestirilmis siniflarda egitim yapildigina dikkat çeken Etyemez, sözlerini söyle sürdürdü:
“Milli Egitim Bakanligi Personel Genel Müdürü ‘140 bin ögretmen açigi var’ diyor. 200 bin ögretmen adayi atanmayi bekliyor. Buna ragmen hala sözlesmeli ögretmenlik uygulamasi yapiliyor. Bu ciddi bir sorun. Bugün ögretmen ihtiyaci karsilanamadigi için, Milli Egitim Bakanligi ögretmen açigini çesitli yollarla gidermeye çalismakta; atamalarda kadrolu ögretmen, sözlesmeli ögretmen, ücretli ögretmen, vekil ögretmen, usta ögretici gibi çesitli uygulamalara basvurmaktadir. Diger mesleklere baktigimizda; doktorun, polisin, hakim ve savcinin vekili, ücretlisi, sözlesmelisi bulunmamaktadir. Egitim ülke için birinci öncelik olmasina, ögretmenlik meslegi toplumda kutsal meslek olarak degerlendirilmesine ragmen sözlesmeli, ücretli ve vekil ögretmen uygulamasi yapilmaktadir. Farkli ögretmenlik uygulamalari egitim kurumlarinda okul iklimi açisindan olumsuzluklar getirmektedir. Son zamanlarda 4/B kapsaminda 100 bine yakin ögretmen atamasi yapildi. Bu uygulama elestirildiginde, yetkililer, ‘sözlesmeli ile kadrolu ögretmen arasinda hiçbir fark yoktur’ seklinde savunma yapmaktadir. Oysa yapilan her kadrolu ögretmenlik atamasinda sözlesmeliler ögretmen atanabilmek için yeniden basvurmaktadir. Çünkü uygulamalarda bir hayli farklilik vardir. Doktorun, hakimin, polisin sözlesmelisi yok, ögretmenin de sözlesmelisi olmasin. Bu uygulamadan vazgeçilmeli ve mevcut sözlesmeliler de kadroya geçirilmelidir.”
Kalkinmada Öncelikli Yörelere Tesvik Uygulanmali
Etyemez, kalkinmada öncelikli yörelerde ögretmen açiginin daha fazla oldugunu, bu açigi kapatmak için buralarda görev yapan ögretmenlere yönelik cazip tedbirlerin alinmasini isteyerek, “Kalkinmada öncelikli yörelerde ögretmen ihtiyacinin karsilanamamasi nedeniyle ögretmenlerin bu yörelere zorunlu olarak gönderilmesine ragmen açik kapatilamamaktadir. Bu nedenle ögretmenlerin söz konusu yörelerde çalismasi için tesvik uygulanmalidir. Bunun için de ‘kalkinmada öncelikli yöre tazminat’ ödenmelidir. Bu yörelerde çalisan ögretmenlerin çocuklarina egitim bursu uygulanmasina gidilmelidir. Bu uygulama, sorunu büyük oranda çözecektir” diye konustu.
Ögretmen kariyer basamaklari ile ilgili olarak 2005 yilinda çikarilan kanun çerçevesinde uzman ögretmenlik sinavinin sadece bir defa yapildigini ancak basögretmenlik sinavinin henüz yapilamadigini kaydeden Etyemez, “Basögretmenlik ve uzman ögretmenlik sinavlari biran önce yapilmalidir. Ögretmen camiasi bu sinavlarin acilen yapilmasini beklemektedir” dedi.
Geçim Sikintisi Yasayan Ögretmenden Verimli Olmasi Beklenemez
Toplumda ögretmenlik meslegine olan güvenin azaldigi yönünde bir kanaatin olusmaya basladigi yönündeki iddialara cevap veren Halil Etyemez, sunlari dile getirdi:
“Ögretmenin toplumdaki prestijinin geçmis döneme göre zayiflamasinin birçok sebebi bulunmaktadir. Eger farkli mesleklerden kisileri ögretmen olarak atarsaniz, mali haklarinda iyilestirme yapmayip ikinci islerde süründürürseniz, gelisen teknolojiye ayak uydurabilmesi için gereken maddi donanimi kazandiramazsaniz tabii ki ögretmenin toplumdaki sayginligi azalir. Geçim sikintisi içerisinde kivranan bir ögretmenden verimli olmasini bekleyemeyiz. Ögretmenin isi insandir. Yetisme anlaminda yeterli degilse, maddi sikintilar yasiyorsa; dünyayi, degisen toplum yapisini takip edecek donanim kazandirilmazsa, basarili olmasi mümkün degildir. Ögretmeni sürekli yenilemenin yolunu bulmaliyiz.”
Sorunlar Geçici Tedbirlerle Geçistiriliyor
Cumhuriyetin ilk yillarinda dönemin Milli Egitim Bakani tarafindan yaptirilan arastirmada, ögretmenlerin büyük bir kisminin mesleki yayinlari izleyemediklerinden yakindiklarinin, ögretmenlerin birçogunun araç-gereç yoklugundan sikayetçi oldugunun, maas azliginin sorun teskil ettiginin belirlendigini anlatan Etyemez, “Aslinda o günden bugüne egitimde ciddi bir degisim yasanmis ama ögretmenlerin sorunlarinda nitelik olarak bir degisiklik olmamistir. Bugün ögretmen sorunlarini; ‘ögretmenlerin ekonomik sorunlari, ögretmenlerin özlük haklari sorunu, ögretmenlerin hizmet öncesi, hizmet içi yetistirilmesi ve mesleki yayinlari izleme sorunu, ögretmenlik meslegine atanma biçimi ve yer degistirme sorunu’ seklinde dört ana baslikta toplayabiliriz. Cumhuriyetin ilk yillarinda yapilan çalismalara baktigimizda ayni sorunlarin dile getirildigini görmekteyiz. Hatta bugüne gelinceye kadar çesitli dönemleri inceledigimizde ekonomik ve özlük haklarinda da, dönemine göre oldukça zorluklar yasandigi görülmektedir. 1990’li yillarda ortaya konulan sorunlar üç baslik altinda toplanmistir: Ögretmenin yetistirme sorunu, ögretmenlerin hukuki statülerini güçlendirme sorunu ve ögretmenlerin ekonomik sorunlari. Bunlar, aslinda çözümü mümkün sorunlardir ancak bu sorunlarin çözümü için yeteri kadar çalisilmamis, geçici tedbirlerle geçistirilmistir. Bunun en açik örnekleri, ögretmen ihtiyacinin bir dönem iki aylik ‘mektupla ögretim’le ögretmen yetistirme, daha sonra bütün fakülte mezunlarini ögretmen atama ve son yillarda ‘sözlesmeli ögretmen’ uygulamasiyla giderilmeye çalisilmasidir. Bu uygulamalar, meslek mensuplarina birtakim sikintilari da beraberinde getirmistir” seklinde konustu.
Etyemez, programda, egitim-ögretim ve bilim hizmet kolunda görev yapan genel idari ve yardimci hizmetler sinifi çalisanlarinin sorunlarinin çözümüne dair adimlarin atilmasi gerektigine dikkat çekti.
Agustos ayinda kamu çalisanlarina yapilan Ek Ödeme zamminin yol açtigi magduriyetin giderilmesi çagrisinda bulunan Etyemez, daha önce denge tazminatindan yoksun birakilan egitim çalisanlarindan Il Milli Egitim Müdür yardimcilari, Sube müdürleri, Egitim Uzmanlari, Müfettisler, Sefler ile Milli Egitim Bakanligi Merkez Teskilati’nda, Talim ve Terbiye Kurulu’nda olusturulan çesitli komisyonlarda, Il Milli Egitim müdürlükleri bünyesinde olusturulan komisyonlarda ve projelerde görevlendirilen ögretmenlerin de ‘ek ödeme’ kapsamina alinmasini istedi.
Etyemez, ögretmenligin peygamber meslegi oldugunu sözlerine ekledi.
