Ögretmenlere, Meslegin Önemine Yakisir Bir Ücret Verilmelidir

Genel Teskilatlanma Sekrete- rimiz Erol Battal, ögretmenlik mesleginin önemine yakisir bir ücretin verilmesi gerektigini söyledi.

Battal, Ögretmenler Günü dolayisiyla Ses TV canli yayinina katilarak, egitim çalisanlarinin sorunlarina de- gindi. 24 Kasim’da yetkililerin ögretmenin ve ögretmenligin ne kadar önemli oldugunu vurguladiklarini ifade eden Battal, “Bu, aslinda bizim çok çok farkinda oldugumuz bir konu. Çünkü karsimizdakiler insan ve gelecek kusaklari yetistiren bir meslegin erbaplariyiz. Bu nedenle de yaptigimiz isin farkindayiz. Bu yaptigimiz isin sadece bir günle sinirli olarak adlandirilmasini, ögretmenlik mesleginin öneminin yogunlugunun bütün agizlardan ayni anda ifade edilmesi olarak degerlendiriyorum” dedi.

24 Kasim’in Darbeden Sonra Güne Dönüstürülmesi Bir Tezattir

Ögretmenlik mesleginin sorunlarinin miladi olarak 1980 darbesini göstermenin çok eksik kalacagini belirten Battal, “Baslangicindan beri ögretmenlik mesleginin vermis oldugunu zorluklar vardir. Bir de ögretmenler camiasinin genisligi nedeniyle gereken ilgi hiçbir zaman için gösterilmemistir. Bu nedenle de, özellikle ekonomik kaynakli sorunlar her dönemde yasanmistir. Ögretmenler Günü’nün 1981’de, biz ögretmenlerin üzerinde çokça düsündügü darbe döneminin bir armagani olarak güne dönüstürülmesi, aslinda bir tezattir. Bugün de ‘sadece’ çok önemli insanlar oldugumuz vurgulanir, ama aksam eve gittigimizde, ev sahibiyle kira noktasinda boynumuz hep büküktür” seklinde konustu.

Aldigimiz Ücretle Yaptigimiz Isi Kiyaslamiyoruz

Ögretmenlerin sorunlariyla ilgili birçok arastirma yaptigimizi hatirlatan Battal, sözlerini söyle sürdürdü: “Biz, ögretmenlik meslegini, meslegin önemine inanmis ve bu meslegin bize katmis oldugu önemin farkinda olarak gerçeklestiren insanlariz. Aldigimiz paralari, yapmis oldugumuz meslegin karsiligi olarak hiçbir zaman kiyaslamadik. Ögretmenlik meslegi mesai saatleriyle sinirli degildir. Ögrencilerimizle, ki biz hep onlara çocuklarimiz deriz, 24 saat beraberiz. Bu manada, asla aldigimiz parayla yaptigimiz isi kiyaslamayiz, degerlendirmeyiz. Ücretimizin yetersizligi, asla meslegimize de yansimaz. Istemeden ögretmenlik yapma orani, ögretmenligi istemiyordum ancak düstük buraya diyenlerin orani çok düsüktür. Sinifa girdiginizde, o çocuklarin size göstermis oldugu sevgi, davranis biçimi, anne-babadan daha yakin, özellikle ilkögretimde, o davranis biçimleri, siz sinifa girmeden önce o meslegi ne kadar kendinizden ötede görürseniz görün, meslegin içine giriyorsunuz ve kalbiniz açiliyor, isiniyor o meslege. O nedenle diyorum ki, oran çok düsüktür, istemeden dahi olsa, ailenin zoruyla dahi olsa. Sinifa girdiginiz anda ögrencilerin davranis biçimleri sizi o meslege isindiriyor ve siz o meslekten asla kopmuyorsunuz, kopamiyorsunuz.”

Birçok Sorunla Karsilasiyoruz

Ögretmenler Günü’nde her seyi ekonomik temelli konusmanin çok da ögretmenlerin hosuna giden bir sey olmadiginin altini çizen Erol Battal, “Ama sorunlarin basinda ne gelir derseniz, ögretmenlik mesleginin en büyük sorunlarindan birisi ekonomik olarak kazandiklaridir. Yani kendi ailelerinin iaselerini kazanma noktasinda bir eksiklik, bunun vermis oldugu bir sikinti vardir. Tabi bunun ötesinde, insan yetistiriyorsunuz, gençlerle birliktesiniz. Bu nedenle birçok sorunla karsilasabiliyorsunuz. Medya bu manada çok etkileyicidir. Örnegin, 2006 yilinin Nisan-Mayis aylarinda bir ara furyaydi. Ögretmenlerle ilgili çok sayida olumsuz haberler yapildi. Iste ögretmenler dövüyorlar, sövüyorlar gibisinden haberler yapiliyordu. Bu haberler üzerine yogun bir sekilde ögretmenler iftiralarla karsi karsiya kaldilar. Yani, medya veliyi de yönlendirebiliyor, ögrenciyi de. Bazi olumsuz davranislari sikça vurguladiginda, bir bakiyorsunuz ‘acaba’ sorulari kafalari mesgul etmeye basliyor. Bu acabalar süpheye, süpheler de intikama dönüsüyor. Bu haberlerin birçogunun iftira oldugunu, isin içinde olan bizler görüyoruz” degerlendirmesinde bulundu.

“Özlük haklari noktasinda da eksiklikler var. Özellikle son dönemde çikarilan saglikta katki payi olayi bütün çalisanlari zorluyor” diyen Battal, söyle konustu: “Artik hastaneye gidemez noktaya getirdiler. Bu çok aci verici bir seydir. Bir örnek vermek gerekirse, bir arkadasimiz ameliyat olmasi gerekiyor; durumu acil, muhasebeye iniyor, bin 500 TL’ye yakin bir fatura çikariyorlar. Arkadas tedavi olmaktan vazgeçiyor. Çünkü çikarilan bu fatura, ögretmenin maasina denk bir paradir. Yani çalisan tedavi olamiyor” diye konustu.

Ücretli Ögretmenlik Bir Trajedidir

Son dönemde yapilan atamalarla ögretmen ihtiyacinin karsilanmasinin mümkün olmadigini kaydeden Battal, “Çok fazla ögretmen açigi var. Su anki mevcut sinif yapilariyla bile 100-150 bin ögretmen açigi bulunmaktadir. Bir de 24 kisilik ideal bir sinif üzerinde düsündügünüzde, bu rakam çok daha yüksektir ve su an ögretmenlerin en büyük sorunlarindan birisi de farkli istihdam sekilleridir. Okullarda kadrolu, sözlesmeli, ücretli ögretmenler var, usta ögreticiler var. Büyüksehirlerde ücretli ögretmenlerin aldigi para sadece yola yetiyor. Yani, ben ögretmenlik meslegiyle ilgili bir okul bitirmisim, ondan sonra bos duruyor, sirf ‘bostadir’ denilmesin ve ben ögretmenlik yapiyorum diye birçok genç sadece yol parasina gidiyor ögretmenlik yapiyor. Asagi yukari 300-400 liraya bu isi yapanlar var. Bu, trajedi yasatabilecek bir sey. Sözlesmeliler yine ayni sekilde. Ögrencilere, ögretmenlere ve veliye yasatmis oldugu farkli duygular var. Burada bunu çok da açmak gerekmiyor” ifadelerini kullandi.

Ögretmenlik Dünyanin En Güzel Mesleklerinden Biridir

Battal, bütün sorunlarina, sikintilarina ragmen ögretmenligin, dünyanin en güzel ve zevk veren mesleklerinden biri oldugunu vurgulayarak, sözlerini söyle tamamladi:

“Mutluluklarla dolu bir meslektir, onun için bir günün olmasi gerekmiyor. Gönül istiyor ki, su an egitimini alarak ögretmen olmus genç kardeslerimiz, bu kadar ihtiyaç varken, mesleklerine kavussunlar. Bu, en büyük arzularimizdan biridir. Bugün ögretmen oldugu halde ögretmenlik yapamayan genç kardeslerimizin acilari gerçekten büyüktür, sikintilari çoktur. Bu sorunun mutlaka giderilmesi gerekiyor. Devlet yetkililerinin herhalde en çok kafa yormalari ve çözmeleri gereken bir konu olarak bu sorunu ele almalari gerekiyor. Ögretmenlik mesleginin ne kadar önemli oldugunu herkes söylüyor, biz de zaten sinifa girdigimizde bunun farkina variyoruz. Bu önemli meslegin önemine yakisir bir ücretin bu insanlara verilmesi en büyük dilegimiz ve arzumuzdur.”