Haber
2015-12-08 06:59:28
Örgütlülüğümüzü artırarak büyümeli, özgünlüğümüzü koruyarak yürümeliyiz

 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, üniversitelerde her türlü düşüncenin hayat bulduğu ve her görüşün kendini ifade edebildiği, hiçbir yaşam tarzının diğerinden üstü olmadığı bir ortamın oluşturulması gerektiğini söyledi. Kolukısa, “Örgütlülüğümüzü artırarak büyümeli, özgünlüğümüzü koruyarak yürümeliyiz” dedi.

Aydın 2 No’lu (Üniversite) Şube 1. Olağan Genel Kurulu, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Genel kurulun açılışında konuşan Şükrü Kolukısa, Aydın’da ikinci Şube’nin açılmasında emeği geçenleri tebrik etti. Göksel Baran başta olmak üzere, bugüne kadar görev yapan temsilcilere teşekkür eden Kolukısa, “Bundan sonra sorumluluk yeni seçilen Şube başkanımızın omuzlarındadır ve bunun bilinciyle çalışmalarına hız kazandırmalıdır. Üniversitelerimizde akademik ve idari personelimizin ve öğrencilerimizin haklarını her daim savunan bir mecra olma yolunda adımlar atmalı, YÖK kanunlarını irdeleyici çalışmalar yapmalıyız. Üniversitelerde her türlü düşüncenin hayat bulduğu ve her görüşün kendini ifade edebildiği, hiçbir yaşam tarzının diğerinden üstü olmadığı bir hoşgörü ortamını oluşturmalıyız. 2 No’lu Şubemizin kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz bu kongrenin camiamıza, Aydın’a ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.



 

Örgütlü olmak sorunları öğüterek yol almaktır

Üniversitelerde sendikacılığın niteliğinin artmasının örgütlülüğün genişlemesiyle mümkün olduğunu kaydeden Kolukısa, “Örgütlülüğün artması ise özgürlüğümüzün sınırlarının genişlemesi, özgünlüğümüzün pekişerek evrenselleşmesi, iş huzurumuzun hane hane yayılması demektir. Her üniversitede sendikamızı yetkili kılmak, sendikal mücadeleyle hak ettiğimiz her şeye ulaşmak, insan emeğini değerli, iş hayatını insan onuruna yakışır hale getirmek hedefimizdir. Üniversitelerde sendikamızın yetkili olması demek; keyfiliklerin önüne set çekmek, yanlışa dur demek için ruhsatı elimize almak, sendikamızın gücüne güç katmaktır” ifadelerini kullandı.



 

YÖK Kanunu için çabalarımız sürecek

Üniversitelerin bilimle buluşmasına, özgür düşünceyle tanışmasına, özerk bir şekilde, bilgi ve teknoloji üretmesine, medeniyetimizin öz değerleriyle kucaklaşıp evrensel ilke ve doğrular ışığında yeniden yapılanmasına katkı sunmayı, sadece sendikal bir misyon olarak görmediklerini, medeniyet davamızın, medeniyetimizi yeniden inşa ve ihya etme mücadelesinin zirve noktalarından biri olarak da değerlendirdiklerini vurgulayan Şükrü Kolukısa, “Bireyi ve özgür düşünceyi temel alan, bireye başarılı bir hayat için gerekli eğitimi onun karakter ve zihin yapısına en uygun şekilde verecek, toplumun kullanımına sunulmuş bilimsel bilgi üreten ve geliştiren bir yükseköğretim sisteminin teşkilinin yanında üniversite çalışanlarının iş güvencesine sahip çıkan, çalışanları ortak bir amaca yönelen ortaklar olarak görerek herkese hakkını teslim eden, paylaşımcı ve katılımcı bir üniversite yönetimi öngören bir YÖK Kanunu için çabalarımız, dün olduğu gibi, bugün de devam edecektir” diye konuştu.



 

Sorunları çözen de, yeni kazanımlar sağlayacak olan da biziz

Üniversitelerde yaşanan sorunlara da dikkat çeken Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akademik personelin daha fazla bilimsel çalışma yürütebilmesi için ücretlerinde artış yapılarak girmek zorunda oldukları ders yükü ve ders saati azaltılmalıdır. Yükseköğretim tazminatı ve geliştirme ödeneği, 657 sayılı Kanun’a tabi kadrolarda çalışanlara da verilmelidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan düzenlemeye paralel olarak öğretim elemanları yönünden de sicil uygulaması kaldırılmalıdır. Üniversitelerde, idari personelin yer değiştirmelerinde muvafakat uygulaması yerine MEB’deki gibi puan sistemi getirilerek üniversite içi ve üniversiteler arası atama ve yer değiştirme hakkı verilmelidir. Başta öğretim elemanları olmak üzere, tüm üniversite personelinin siyaset yapma özgürlüğünün önündeki sınırlamalar kaldırılmalıdır. Üniversitelerimiz başta olmak üzere, kamuda çalışan tüm geçici personel (4/C) kadroya geçirilmelidir. Sözleşmelilikten kadroya geçen personelin daha önce geçici veya daimi işçi statüsünde geçen süreleri memuriyet hizmet süresine sayılmalıdır. 35. madde ve 50/d sorunu iş güvencesini esas alan bir çerçevede çözüm bekliyor. Diğer önemli bir sorun ise, görevde yükselme sınavının üniversitelerin keyfi uygulamalarına terk edilmiş olmasıdır. Görevde yükselme sürecine işlerlik kazandırılması, yazılı sınavın yükseköğretim kurumlarının inisiyatifine bırakılmadan merkezi olarak gerçekleştirilmesi ihtiyari değil, zorunlu olmalıdır.”



 

Demokratik, sosyal ve hukuk devleti ilkesinin en önemli gereklerinden birinin örgütlenme özgürlüğünün sağlanması olduğunu dile getiren Şükrü Kolukısa, şunları söyledi: “Üniversite yönetimlerinin sendikaların kamu yönetiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu idrak etmeleri ve bunu içselleştirmeleri gerekir. Üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmekle yükümlü olan sendikamızın, örgütlü olduğu kurumlarda üyeleri ve çalışanları ilgilendiren her konuda taraf olması olağandır. Ancak maalesef üniversiteler ‘mobbing’ kavramıyla en çok anılan kurumlar olmuşlardır. Kimi zaman sendikaların ve sendikacı arkadaşlarımızın karşısına üniversite yönetimlerinin tüm güçleriyle dikildiklerine, yaptıkları haksızlıkları, hukuksuzlukları ortaya çıkaranları, 2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesini fütursuzca kullanarak sindirmeye çalıştıklarına, arkadaşlarımızı sürgüne gönderdiklerine şahit olduk. 13/b-4 maddesi, üniversitelerde sendikal örgütlenmenin ve ifade özgürlüğünün üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır. İşte bu nedenledir ki, üniversitelerde sendikal örgütlenme ve sendikal mücadele, kamu görevlilerinin haklarının korunması ve geliştirilmesinin yanında bir zihniyet değişimini sağlayacaktır.”

 

YURTKUR’da sorunların altı değil, üstü çizilmelidir

Kolukısa, KYK’da biriken sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayarak, “YURTKUR personeli için görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliği yayınlanmış olmasına rağmen Danıştay’ın yürütmenin durdurulması kararı üzerine sınav süreci askıya alınmıştır. Kurumun, karar sonrası gerekli değişiklikleri bir an evvel tamamlayarak görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarını gerçekleştirmesi gerekmektedir” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Aydın 1 No’lu Şube Başkanı İsmail Yiğit, yıllar önce hayalini bile kuramadıkları şeylerin bugün itibarıyla bir bir gerçekleşmeye devam ettiğini belirterek, “Ben bu tablonun oluşmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyor, kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan adayı Mustafa Aslan ise, bugüne kadar sabırla çalışarak sendikamızı belli bir seviyeye getirenlere teşekkür ederek, “Üzerimize düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmanın gayreti içinde olacağız” diye konuştu.

Kongrede Eğitim-Bir-Sen Aydın Şube Kurucu Başkanı Mehmet Şirinkaya, eski Şube Başkanı Süleyman Alkoç, Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Tefçi ve AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen de birer selamlama konuşması yaptılar.

ADÜ temsilcisi olarak yaptığı çalışmalardan ötürü Göksel Baran’a plaket verilirken, seçim sonucuna göre Şube yönetimi şu isimlerden oluştu:

Mustafa Aslan (Şube Başkanı), Vedat Aydın (Başkan Vekili), Fatih Abbak (Başkan Yardımcısı), Cumhur Örmeci (Başkan Yardımcısı), Ali Akcan (Başkan Yardımcısı), Esat Canan (Başkan Yardımcısı), Sibel Atay (Başkan Yardımcısı). 

 

 

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen