Pasalar Surasi'nin Dayatmasi Milli Egitim Surasi Karari Ile Son Bulacak
Yozgat Subemiz tarafindan düzenlenen, Genel Sekreterimiz Ahmet Özer ve Genel Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Teyfik Yagci’nin da katildigi Isyeri Temsilcileri Toplantisi, Özel Ergin Ilkögretim Okulu’nda gerçeklestirildi.
Genel Sekreter Ahmet Özer, Yozgat Isyeri Temsilcileri Toplantisi’nda yaptigi konusmada Bakan Dinçer’in ögretmenlerin çalisma saatleri ve aldiklari maaslar konusunda yaptigi açiklamayi elestirdi. Özer, “Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer, ögretmenlerin ilkögretimde ortalama 870 saat, ortaögretimde ise 756 saat okulda kaldigini belirtmistir. Bu rakamlar yanlistir. Ilkögretimdeki bir ögretmen günde 6 saat derse girmekte ve bu, 180 günde 870 degil, 1.080 saat yapmaktadir. Bakan Dinçer’in vermis oldugu rakamlar gerçegi yansitmadigi gibi arada 210 saat gibi büyük bir fark bulunmaktadir. Üstelik haftasonu kurslari, etütler, toplantilar, seminerler bu çalisma saatlerine dâhil edilmemistir” seklinde konustu.
Genel Sekreter Ahmet Özer, Bakan Dinçer'in açikladigi 2011 OECD raporundaki dolar cinsinden maaslarin ise, 2009 verilerine göre hazirlandigini belirterek, “Türkiye’de yeni bir ilkögretim ögretmeninin maasinin, yillik 25.536 dolar ve OECD ortalamasinin 29.767 dolar oldugu, seklinde ifade edilen rakamlar da 2009 yilina ait rakamlardir” dedi.
4+4+4 modeline de deginen Özer, “Bugün kademeli egitime bilimsel ve pedagojik olmadigi gerekçesiyle karsi çikanlar, 28 Subat’ta neredeydi? 8 yillik kesintisiz egitim hangi modele uygundu? O gün bu dayatmaya karsi çikmayanlar, simdi ortalikta dolasiyorlar. Bunlarin kendileri bir model de olusturamazlar, sadece ne olursa olsun ona karsi tavir sergilerler. Pasalarin surasinda alinan bu antidemokratik karar, 18. Milli Egitim Sura karariyla son bulacak ve egitimde militarizmin izlerinden biri daha tarihin çöp sepetine atilacak" ifadelerini kullandi.
Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Teyfik Yagci da yaptigi konusmada “Toplu sözlesmeye hayir diyenler 28 Subat’ta 12 Mart ve 12 Eylül’de kendi arkadaslarini hücrelerde çürütenlerin yargilanmasina, basörtüsü yasaginin kaldirilmasina hayir dediler” diye konustu. “Biz büyük bir teskilatiz ve büyük bir aileyiz” ifadesini kullanan Yagci, “Egitim-Bir-Sen dün bir fidan iken, bugün bir agaç haline gelmistir ve sizler bu agacin Anadolu’nun her kösesine yayilan köklerisiniz. Egitim-Bir-Sen’in büyük bir misyonu var. Ülkemiz dogum sancisi çekerken, farkimiz fark edilmelidir. Sizler, hem egitimli hem de egitimci kisiler olarak gelecegin teminati olan çocuklarimizi, gençlerimizi bir hamur gibi yogurup en mükemmel sekilde yetismelerine gayret edeceksiniz. Sizlerin çalismalarina bu ülkenin, Ortadogu’nun ve hatta dünyanin ihtiyaci var” seklinde konustu.
Eylül 2010’daki referandumla elde ettigimiz toplu sözlesme yasasinin 17 aydir çikmayi bekletilmesini elestiren Yagci, “Süreci uzatmakla, gerilen sinirlerimizin budanmis bir yasaya razi olacagini düsünenler yanlis yapmaktadir. Kamu çalisanlarinin sabirlari bitmis, sinirleri gerilmistir. Ama asla ‘Toplu Görüsme Görünümlü Toplu Sözlesme Yasasi’na razi olmayiz. Yetkililer sunu bilsin ki bu kanun milletin istedigi gibi çikacak ve biz de bu masaya oturacagiz. Üniversite çalisanlarinin da birçok sorunu bulunuyor, bizler toplu sözlesme masasinda üniversite çalisanlarinin da mali sorunlarini çözüme kavusturacagiz” ifadelerini kullandi.
Toplantida konusan Yozgat Sube Baskani Abdullah Neseli ise katilimci, özgürlükçü, demokratik bir cumhuriyet, onurlu bir hayat ve insanca bir ücret için Egitim-Bir-Sen’li olmanin zorunluluk oldugunu belirtti. Neseli, “Egitim-Bir-Sen’e sadece kayit olmak yeterli degil. Bu yük, bir kisinin veya birkaç kisinin sirtina sarilamayacak ve havale edilemeyecek kadar önemli. Esas olan her etkinlikte bir araya gelebilmek ve sinerjimizi enerjiye çevirmektir” diye konustu.
Abdullah Neseli konusmasinda; basörtüsü yasagina, katsayiya, milli güvenlik dersine, kesintisiz egitime karsi çikarak, olusmasinda katki ve pay sahibi oldugunuz demokrasi iklimi ve sivillesme sürecine; ögretmenevi aidati, 12 bin liralik ferdi kaza sigortasi gibi mali haklarin iyilestirilmesine yaptiklari katkilardan dolayi bütün üyelerine tesekkür etti. Milli Egitim Bakani Dinçer’e de seslenen Neseli, “Bizler 25 Bin Dolar ücret almiyoruz. 3 Ay yaz tatili yapmiyoruz. Az çalismiyoruz. Bizler ögretmen, memur, hizmetli olarak en ücra köylere gidip okullari açip çocuklarimizi soba yakarak, sinif temizleyerek, egitmeye çalisiyoruz. Aksamlari da e-okul, anket, sinav islemleri gibi birçok is yapiyoruz. Sizin zannettiginiz ya da size anlatilanlar gibi yatmiyoruz. Yeter! Bizleri rencide etmeyiniz, bizden söz etmeyiniz” dedi.
