Sandigin Hesabini Sandikta Soracagiz
Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin, ILKSAN’in üyelerin üzerinde büyük bir yük oldugunu belirterek, “Sandigin hesabini sandikta soracak, egitim çalisanlarini ILKSAN kamburundan kurtaracagiz” dedi.
Sanliurfa, Mardin, Bingöl ve Mus subelerimizin toplantilarinda konusan Ali Yalçin, 1943 yilinda yardim ve dayanisma amaciyla kurulan sandigin kurulus amacindan iyice uzaklastigini ifade ederek, “275 bin üyeden ortalama her ay 30 TL zorunlu aidat kesen ve yillik 90 milyon TL’nin üzerinde sadece aidat geliri olan ILKSAN maalesef batmis durumdadir. Mayis 2009 ILKSAN Bülteni’nde, ‘ILKSAN feshedilirse, 1 milyar TL’ye ihtiyaç var’ denilmektedir. Tasinir-tasinmaz dâhil toplam degeri 438 milyon TL’yi ancak bulmaktadir. Sandik feshedilse, üyelerin en iyimser rakamla 2 milyar TL’ye yakin alacagi çikmaktadir” seklinde konustu. Bagimsiz denetim sirketi (TANGRAM) raporlarinin ILKSAN ile ilgili her seyi ortaya döktügünü kaydeden Yalçin, raporlarda, idari personelin liyakatsizligi, egitimsizligi, ise alma, terfi ve atama sürecinin objektif kriterlerden yoksun bir sekilde belirlenmesi, ücret politikasindaki adaletsizlikler, güvensizlik, sistemsizlik, hantallik, çalisanlarin yüzde 40’inin birbiri ve yönetim ile akraba olmasi gibi birçok olumsuzlugun siralandigini söyledi.
“ILKSAN’in gelirlerinin yüzde 98,23’ü faiz ve aidat. Gelir getirici faaliyetlerinin gelirdeki toplam payi yüzde 1.77’dir. Bu durumda basarili bir sandik yönetiminden söz edilebilir mi” diyen soran Yalçin, 2012 yilinda yapilacak ILKSAN seçimlerinin, üyelerin alinterini heba edenlerden hesap sormak için önemli bir firsat olduguna dikkat çekerek, “Seçimlerde, ILKSAN yöneticilerinden hesap sormak ve zorunlu üyelige hayir demek için agirligimizi koyacagiz. Egitim-Bir-Sen olarak ILKSAN’i hak sahiplerinin hakkini koruyacak sekilde tasfiye etmeye kararliyiz” diye konustu.
Toplu sözlesme yasa tasarisinin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na aylar sonra sevk edildigini kaydeden Yalçin, tasarinin bir an önce Meclis Genel Kurulu’nda görüsülerek yasalasmasini istedi. Sürecin haddinden fazla uzatilmasinin kamu çalisanlarinin sabrini tükettigini belirten Yalçin, “Ama asla ‘Toplu Görüsme Görünümlü Toplu Sözlesme Yasasi’na razi olmayiz. Hükümet yetkililerinin, çalisanlarin direncini kirmaya yönelik yaptigi psikolojik harekâtta, tutarsizliklar da bir an önce bitmeli ve Toplu Sözlesme Masasi hemen kurulmalidir” ifadelerini kullandi.
Esit ise esit ücret düzenlemesinde, baska kurumlarda muadili olmadigi gerekçesiyle ögretmen ve ögretim elemanlarinin ek ödeme kapsami disinda tutulmasinin, egitimcilerin emeginin karsiligini alamadigi gerçegini ortaya çikardigini vurgulayan Yalçin, “Hâlihazirda 9/1’de esi çalismayan bir ögretmenin eline geçen maas bin 577 TL’dir. Su an ögretmenler ‘kamuda en düsük ücreti alan’ konumuna düsürülmüstür. Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi, konunun toplu sözlesme masasinda görüsülecegini ifade etmektedir. Hükümet yetkilileri toplu sözlesme masasina, ögretmen ve ögretim elemanlarinin magduriyetini çözecek sekilde gelmelidir” dedi.
Egitimcilere yönelik onur kirici açiklamalari elestiren Ali Yalçin, mevcut sorunlarina çözüm bulmak yerine yeni sorunlarin üretilmesinin ögretmenleri derinde üzdügünü vurgulayarak, Bakanligin egitimde verimi artirma adina degisiklikler yaptigi bir dönemde egitimin en önemli unsuru olan ögretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durmasi ve egitim çalisanlari ile ilgili iletisimin dilini yakalamasi gerektigini ifade etti.
