Sendikamizi Töhmet Altinda Birakan Haber Gerçek Disidir

Memurlar.net web sayfasinda yer alan 03/02/2011 tarihli “Egitim Bir Sen davadan feragat ettigi için, MEB Anadolu Lisesi kararini uygulamayacak” haberi üzerine zorunlu açiklama

“memurlar.net” isimli internet sitesinde 03/02/2011 tarihinde “Egitim Bir Sen davadan feragat ettigi için MEB Anadolu Lisesi kararini uygulamayacak” basligi altinda gerçekle ilgisi bulunmayan ve üyemiz adina açmis oldugumuz davadan hareketle Sendikamizi zan altinda birakmaya yönelik bir yazi kaleme alinmistir.

Milli Egitim Bakanligi Egitim Kurumlari Yöneticilerinin Atama ve Yer Degistirmelerine Iliskin Yönetmeligin 8’inci maddesinin ikinci fikrasi;

“Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, bilim sanat merkezleri, güzel sanatlar ve spor liseleri ile her türdeki Anadolu liseleri yöneticiliklerine bu egitim kurumlari her biri kendi içinde olmak üzere, ilgili mevzuatina göre seçilerek ögretmen olarak atanip, görev yapan ya da bu egitim kurumlarinda görev yaptiktan sonra herhangi bir nedenle ayrilmis olmakla birlikte yeniden bu egitim kurumlarina sinavsiz atanabilecek nitelikte olanlar arasindan atama yapilir.”

seklinde iken, 15.05.2010 tarihli ve 27582 sayili Resmî Gazete’de yayimlanan Yönetmelik degisikligiyle;

“Fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri yöneticiliklerine, bu egitim kurumlarina Millî Egitim Bakanligina Bagli Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Her Türdeki Anadolu Liseleri Ögretmenlerinin Seçimi ve Atamalarina Dair Yönetmelige göre seçilerek ögretmen olarak atanip, görev yapan ya da bu egitim kurumlarinda görev yaptiktan sonra herhangi bir nedenle ayrilmis olmakla birlikte yeniden bu egitim kurumlarina sinavsiz atanabilme hakkini kaybetmemis olanlar arasindan atama yapilir.”

sekline dönüstürülmüs idi. Yani Anadolu lisesine yönetici olmak için Anadolu Lisesi ögretmenlerine taninan öncelik kaldirilarak Anadolu Liselerine yönetici olmak için Anadolu Lisesi ögretmeni olmak sarti aranmayacakti.

Bu düzenleme ile kazanilmis hak kaybina ugramak suretiyle magdur duruma düsen bir üyemizin adina Adana ilinde avukatimiz araciligi ile üyemizin magduriyetini gidermek amaciyla söz konusu düzenlemenin iptali yönünde dava açilmisti. Nitekim Danistay 2. Daire Baskanligi’nin 2010/3883 Esas sayili dava dosyasinda söz konusu düzenlemenin iptali yönünde karar verilmis; ancak karar davali Milli Egitim Bakanligi tarafindan temyiz edilmistir.

Dosyanin temyiz incelemesi asamasinda, davaci asil yani sendikamiz üyesince feragat talebi dogrultusunda davadan feragat edilmistir; zira dava süreci devam ederken Anadolu Lisesi puanlarinin yeniden hesaplanmasi neticesi sendikamiz üyesi davacinin okul yöneticiligine atamaya esas puani yetersiz hale gelmis, bu suretle Anadolu Lisesi yöneticiligine atanma sartlarini kaybetmistir. Bu sartlar altinda davanin devaminda ve lehine kesinlesmis bir karar çikmasinda hiçbir hukuki menfaati kalmayan, lehine hiçbir sonuç elde edemeyecegi asikâr olan üye (davaci asil), lehine çikacak kesinlesmis bir karardan bir yarar elde edemeyecegi gibi davanin devami halinde, egitim çalisanlarinin genelini etkileyebilecek mahiyette ortaya çikmasi muhtemel olumsuz sonuçlari da göz önüne alarak davasindan tek tarafli olarak kendi istek ve iradesi ve de kendi beyaniyla feragat etmistir.

4688 sayili Kamu Görevlileri Sendikalari Kanunu’nun 19’uncu maddesinin (f) bendine göre; sendikalarin üyelerin idare ile ilgili dogacak ihtilaflarinda, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukukî yardim gerekliliginin ortaya çikmasi durumunda üyelerini veya mirasçilarini, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargi organlari önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açilan davalarda taraf olmak hak ve yetkisi bulunmaktadir.

Söz konusu Kanun hükmünden ve Danistay Içtihatlari Birlestirme Kurulu’nun Esas No: 2005/1 Karar No: 2006/1 sayili içtihadi birlestirme kararindan da anlasilacagi üzere kamu görevlileri sendikalari, üyeleri hakkinda tesis edilen ya da aleyhe sonuç doguran bireysel ya da genel düzenleyici islemlere karsi, üyelerini temsilen avukatlari araciligiyla dava açabilecekler ve salt bu nedenle açilan davalarda taraf olabileceklerdir. Kisaca, Sendikamizin söz konusu yaziya/habere konu davadaki sifati, kazanilmis hakki Bakanligin düzenlemesiyle ihlal edilen üyesinin magduriyetinin önlenmesi ve hakkinin korunmasi amaciyla sendika avukati araciligiyla üyenin mahkeme nezdinde temsil edilmesidir.

Burada özellikle bir hususa dikkat çekmek istiyoruz. Sendikalarin, genel düzenleyici islemlere karsi dava açabilmeleri konusunda hiçbir süphe bulunmamaktadir. Kamu görevlileri sendika ve üst kuruluslarinin, üyelerinin ortak, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunmasi ve gelistirilmesi için kurulmus tüzel kisilikler olarak diger tüm tüzel kisilere taninan kurulus amaçlari çerçevesinde ve bu amaçlari gerçeklestirecek ölçüde yetkili organlari vasitasiyla taraf ve dava ehliyetlerinin varligi süphesizdir. Nitekim gerek Sendikamizca gerekse diger sendikalarca, üyelerin haklarini ihlal eden bu türden genel düzenleyici islemlere karsi pek çok davanin varligi kamuoyunca bilinmektedir. Ancak yaziya/habere konu dava, bu türden yani Sendikamizca, sendika tüzel kisiligi adina açilan bir dava olmayip üyemiz adina üyeyi temsil sadedinde açilan bir davadir. Buna ragmen sanki Sendikamizin açmis oldugu bir davadan, kamuoyu baskisi üzerine vazgeçilmis olmasi gibi bir intiba uyandirilmistir.

Takdir edilecegi üzere üyemiz adina avukatlarimiz araciligiyla dava açmak ve açilan davalari sürdürmek hem bir yetki hem de bir görev oldugu gibi davaci asilin istem ve iradesi olmaksizin açilan bir davadan vazgeçilmesi ya da açilan bir davanin geri çekilmesi söz konusu olamaz. Bu durum hem 4688 sayili Kanuna hem de Usul Kanunlarina aykiri olacaktir. Bunun yaninda davasindan feragat etmek isteyen bir üyenin/davacinin, bu yöndeki açik istek ve iradesine ragmen bu isteminin kabul edilmeyip davasina devam etmek de ayni sekilde 4688 sayili Kanuna hem de Usul Kanunlarina aykiri olacaktir. Egitim Bir Sen hiçbir üyesini herhangi bir konuda dava açmaya zorlamadigi gibi açilan bir davadan feragat etmeye de zorlamamistir. Nitekim adina dava açtigimiz üyemiz de degisen hukuki ve fiili durumu neticesi, kesinlesecek karardan hiçbir hukuki fayda saglamayacagi gibi egitim camiasinin geneline zarar vermemek saikinden hareketle davasindan feragat etmistir.

Yine ifade etmek isteriz ki Egitimciler Birligi Sendikasi her konuda oldugu gibi üyeleri adina mahkemeler nezdinde hak arama noktasinda da sorumlu bir sendikacilik anlayisina sahiptir. Tek bir üyemizin dahi bir hak kaybi var ise talebi oldugu sürece onun adina dava açmaktan ve dava sürecini sonuna kadar takip etmekten imtina etmeyiz. Yine tüm egitim çalisanlarini ilgilendiren konularda da egitim çalisanlarinin magduriyetine sebebiyet vermeyen Sendikamizca genel nitelikte açilmis onlarca dava bulunmaktadir. Ancak yetkili sendika olmanin bilinci içerisinde sadece kendi üyelerimizin degil tüm egitim çalisanlarinin temsilcisi oldugumuzun farkindayiz. Bu nedenledir ki gerek sendika tüzel kisiligi adina açilan/açilacak davalarda gerekse temsil sadedinde üyelerimiz adina açilan davalarda, verilecek kararlarin muhtemel sonuçlarini göz önüne alarak hareket etmekteyiz. Zira günü kurtarmak ve zevahir olusturmak için üyeleri adina ya da tüzel kisilikleri adi altinda genel düzenleyici islemleri idari yargiya tasiyarak dava açan, bu suretle elde ettikleri iptal kararlari sonrasi basta üyeleri olmak üzere tüm egitim çalisanlarini daha da zora sokarak, egitim çalisanlari karsisinda cümle kurmakta zorlanan ve mahkeme kararlari uygulanmadiginda da seslerini çikarmayan sendikalardan farkimizi çok iyi bilmekteyiz. Nitekim 2005/73 sayili Genelgenin iptalini talep eden ve açmis oldugu dava sonrasinda iptal karari çikartan sendikalarin, iptal karari ile magduriyetlerine sebebiyet verdigi binlerce egitim çalisani ile yüzlesmekten nasil kaçindigi kamuoyunun malumudur.

Yine Milli Egitim Bakanligina Bagli Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Ögretmenleri Ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Egitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Ögretmenlerinin Seçimi ve Atamalarina Dair Yönetmeligin bazi kisimlarinin iptali yönünde açilmis bulunan bir davada verilen yürütmenin durdurulmasi karari sonrasi da Anadolu Liselerine dönüstürülen Genel Lise ögretmenlerinin Anadolu Lisesi ögretmeni statüsüne sahip olmalari engellenmis, dönüstürülen okullardaki ögretmenlerin okullarinda görev yapabilmeleri için sinava girmelerine, sinava girmeyen ve sinavda yeterli puan alamayan ögretmenlerimizin ise mesleki ve teknik egitim kurumlarina atanmak zorunda kalmalari hatta norm kadro fazlasi konumuna düsmelerine zemin hazirlanmistir.

Kaldi ki dava konusu edilen Milli Egitim Bakanligi Egitim Kurumlari Yöneticilerinin Atama ve Yer Degistirmelerine Iliskin Yönetmeligin 8’inci maddesinin ikinci fikrasi hükmü aleyhine açilan tek dava, Egitim Bir Sen’in davasi degildir. Bu nedenledir ki Sendikamiz tarafindan temsil sadedinde açilan davadan üyemizin feragat etmesi nedeniyle davanin konusuz kalmasinda egitim çalisanlarinin genelini etkileyecek mahiyette bir magduriyete kapi aralanmamistir.

Ancak 2005/73 sayili Genelgenin iptali sonrasinda 6000’in üzerinde ögretmenimizin atamasi iptal edilmis, o dönem sartlari içerisinde ciddi ölçüde magdur edilmislerdir. Bunun üzerine Genelgeyi iptal ettiren sendikalar, temyiz sürecinde verdigi beyan dilekçelerinde “…Temyiz konusu edilen mahkeme kararinin uygulanmasi ile binlerce ögretmen magdur olmus ve telafisi güç veya imkânsiz zararlar meydana gelmistir...” diyebilmislerdir. Yani adeta mahkeme kararini uyguladigi için Bakanlik suçlanmistir.

Yaziyi kaleme alan yazar, benzer bir magduriyetin Sendikamiz eliyle gerçeklestirilmesini mi arzu etmektedir? Üyemiz kendi davasindan feragat etmisken davanin sürdürülmesi noktasinda Sendikamiza yönelik bu israri anlamak mümkün degildir. Sendikamizin istikrarli büyümesi ve egitim çalisanlari arasindaki sendikal durusu dikkate alindiginda bu sorularin cevabi da kendiliginden ortaya çikacaktir.