Haber
2011-12-11 06:28:49
Sikeye Gösterilen Hassasiyet Toplu Sözlesmeye Neden Gösterilmiyor

Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, TBMM’ye çagrida bulunarak, toplu sözlesme hakkinin 12 Eylül referandumu ile verildigi halde yasanin 15 aydir çikmadigini, buna karsin sike yasasinin bir ayda iki kez çiktigini belirterek, “Sikeye gösterilen hassasiyet toplu sözlesmeye neden gösterilmiyor” diye sordu.

 

Baskent Ögretmenevi’nde iki gün boyunca devam eden 21. Yüzyilda Türkiye’nin Egitim ve Bilim Politikalari Sempozyumumuzun kapanis konusmasini yapan Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, sempozyum ve gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu. Konusmasina sempozyumun degerlendirme konusmasiyla baslayan Gündogdu, Toplu Sözlesme Yasasi ve esit ise esit ücret gibi güncel konulara da degindi.

 

Ahmet Gündogdu konusmasina, “Her hangi bir sinir koymaksizin, medeniyet degerlerimizin bize yükledigi, bizim de örgütsel sorumluluk olarak benimsedigimiz temel ilke, “insani ilgilendiren her sey bizi de ilgilendirir” ilkesidir. Yakin bir geçmiste, Pakistan’da, Afganistan’da, Somali’de, Etiyopya’da bizim dilimizle Habesistan’da,  Suriye ve Bosna-Hersek’teydik. Ya heyet olarak, ya yöneticilerimizden bir kismiyla oralarda bulunduk. Aciyi, sevinci, zorluklari, her seyden önce insan olmanin derin heyecanini paylastik. Dogu Türkistan’in ve Filistin’in maruz kaldigi zorbaligin karsisinda olduk. Depremin yol açtigi yikimda Van’daydik ve orada olamaya devam edecegiz.” diyerek basladi.

 

“Hayatin devam ettigi yerde, geç de olsa,  her sey asli dogasina dönüyor” diyen Gündogdu, “Kimsenin bizim adimiza düsünmesini, harekete geçmesini istemiyoruz. Yillar yili” küçüktüm ufaciktim/ yerde buldum bir erik/aldi kaçti bir alageyik veya  “hak yok, sorumluluk var”   hikâyeleriyle, brifinglerle islevsiz hale getirilmeye çalisilan akillarimizi sonuna kadar kullanmaya kararliyiz” ifadelerini kullandi.

 

 

Gündogdu, Insanlar ve örgütler için en büyük yikim aracinin, kendinden hosnutluk oldugunu; bu duygunun insani disarida olup bitenlere karsi körlestirdiginin bilinen bir hakikat oldugunu belirtti. Koskoca imparatorluklari yikima götüren bu yanlisa bir daha düsmek istemediklerini söyleyen Gündogdu, “Her seyden önce, yeryüzündeki en basarili organizasyonel model olan, yasayan sistemlerden elde ettigimiz sonuçlar, bizi daha bilinçli olmaya zorunlu kiliyor. Bu sistemler, milyonlarca yildan günümüze kadar gelmeyi, degisikliklere uyum saglayarak basarmislardir” dedi.

 

Ahmet Gündogdu konusmasinda, ülkelerin kendi geçmisleri ve deneyimleri, temel alinarak gelistirilen dünyayla kurulan ilgiden daha derin anlamlar ifade ettigini, bizlerin saglikli bir organizma oldugumuz sürece, çevremizdeki gelismeleri zamaninda fark edip gerekli önlemleri alabilecegimizi belirterek, “Bunun için, dogal bir atmosfere ve üzerine düseni hakkiyla yerine getiren bireylere ve örgütlere ihtiyacimiz var” ifadesini kullandi.

 

 

“Canli varligin oldugu her yerde, öngörülebilen ve öngörülemeyen pek çok degisimin kaçinilmaz oldugunu, sayisiz meydan okumayla karsilasacagimizi, yüzlesme yasacagimizi ve her defasinda kazanacagimizi biliyoruz.  Yeter ki bedenen ve ruhen saglikli birey ve toplum olmayi sürdürelim.” diyen Gündogdu sözlerine söyle devam etti: “Bu bilgi söleni ile birlikte saglikli olmanin bir kosulu olan bilgi akisini ve paylasimini sagladik. Bulunduklari yerlerde deger üreten, görevlerini hakkiyla yapmaya çalisan bilim insanlarimizdan, hem de ilk elden, son derece önemli bilgiler aldik. Bunlar bizim için son derece ufuk açici, yararli bilgiler oldu. Ögrendiklerimiz, dünyada olup bitenlerle kurdugumuz bagda, karanlikta kalan kimi bölgeleri aydinlatti. Gelecege olan inancimiz ve sorumluluklarimiz biraz daha artti.

 

Iyi tasarlanmis bir vizyon trenine atlamanin, birey ve devlet olarak tarihi tersine çevirmek için yeterli olmadigini bir kez daha gördük. Çünkü sözcükler, içinde basarmaya duyulan inanç, adanmislikla dolup tasan insanlar tarafindan benimsendiginde, tarihi dönüstürmek için harekete geçer. Sevimli resimler olmaktan kurtulur.

 

Daha özgür, daha müreffeh bir Türkiye’yi birlikte insa edecegiz. Bunun için daha donanimli, daha erdemli bir neslin yetismesi için daha fazla emek sarf etmemiz gerekecek. Çünkü hem ülkemizi hem de kendimizi, kaçinilmaz olarak,  bu neslin birikimine ve insafina emanet edecegiz.

 

Umuyorum; MEB, Kalkinma Bakanligi, Bilim ve Sanayi Bakanligi, basta olmak üzere diger paydas kurumlarda görev yapan yetkililer, bu sempozyumun sonuçlarindan azami ölçüde istifade ederler”

 

 

Genel Baskan Ahmet Gündogdu’nun Gündeme Iliskin Degerlendirmeleri

Sempozyumun kapanis konusmasini yapan Genel Baskan Ahmet Gündogdu, kanun hükmünde kararnamelere simdiye kadar hiç bu kadar soguk bakmadigini belirterek, kanun hükmünde kararname ile idare ediliyor olmanin paydasligi yok ettigini vurguladi. “Simdi; egitime, ögretmene, ögretim görevlisine dogru bakma zamani” diyen Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü: “Ücretli ders bulamadigi için derse giremeyen, göreve yeni baslamis bir ögretmen, 1570 TL maasla 24 saatini egitime nasil verebilir; evde çocuklarina, ögrencilerine verimli olabilecek sekilde kendini nasil hazirlar? Ögretim üyeligi yapmak, milli egitimden sonra terfi gibi gözüküyor. Milli egitimde haftada 15 saat ücretli derse girebilen 15 yillik bir ögretmen, ders ücretiyle birlikte 2000-2200 TL alabiliyorken; bir okutmani, asistani, ögretim görevlisini 1800 TL’ye çalistirarak nasil tesvik edeceksiniz? Nasil bilgili, nitelikli akademisyenler yetistireceksiniz?”

 

Ek Ödeme Adaletsizligini Düzeltmek Için Geç Kalinmis Degildir

Gündogdu konusmasinda, ‘Türkiye’nin en önemli sorunu egitim sorunudur’ diyen herkesin simdi; ögretmenine, ögretim elemanina, diger kardeslerimizin maasinda yapilan hakli iyilesme gibi, maaslarinda yapilacak bir iyilesmenin saglanmasi noktasinda sahip çikmasi gerektigini söyledi. “Milli Egitim Bakanligi’nin hizmetlisi Adalet Bakanligi’nda oda süpürmek için can atiyordu; çünkü 100 TL daha fazla alacakti. Saglik Bakanligi’ndaki sef, Çalisma Bakanligi’na gitmek için can atiyordu; çünkü 120 TL fazla alacakti” seklinde konusan Gündogdu, “Esit ise esit ücret, ayni unvanda çalisanlarin ayni ücreti almasi karari, dogrudur; ama bu karari alirken ögretmeni, ögretim görevlisini, ögretim üyesini, din görevlilerini unutmus olmak ciddi bir yanlisliktir. Bu sorunu düzeltmek için geç kalinmis degildir. 1 Ocak 2012’de maaslara esas olmak üzere bu çalismanin yapilmasi gerekiyor.” dedi.

 

Egitim-Bir-Sen nerede diye soranlara cevap veren Ahmet Gündogdu, “Egitim Bir-Sen ilk kez genel yetkili sendika olmustur ve ilk kez toplu sözlesme masasina oturacak. Bunu niçin söylüyorum; bugüne kadar yetkili oldugu halde, hiçbir sey yapamayanlarin ‘Egitim-Bir-Sen nerede’ sorularini duyuyoruz. Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olmasi gereken yerde. Tipki dün toplu sözlesme hakki için elini tasin altina koyup mücadele ettigi, 208 bin sözlesmeliyi kadroya geçirdigi gibi yetkisini masada kullanacak, ama sonuç; ögretmeni, ögretim elemanini memnun etmezse bunun hakkini verecek dirayeti de yine ortaya koyacaktir.” diye konustu.

 

 

Sike Yasasi Bir Ayda Iki Kez Çikti, Toplu Sözlesme Yasasi 15 Aydir Bekliyor

Ahmet Gündogdu, toplu sözlesme yasasinin geciktirildigini ifade ederek, “Buradan TBMM’ye çagrim, çok çalisiyorsunuz, tebrik ediyorum ama toplu sözlesme hakki 12 Eylül referandumu ile verildi, toplu sözlesmeyi saglayacak degisiklik 15 aydir çikmiyor. Sike yasasi ise bir ayda iki kez çikiyor” dedi. Anayasa’nin 53 ve 128. maddelerindeki degisikligin görmezden gelinemeyecegini belirten Gündogdu, “Bunu hazmedemeyen bakanlara çagrida bulunuyorum: ‘Biz, yüzde 50 oy aldik, nasil olur da maaslari toplu sözlesme masasi belirler’ diyorlar. Bu, çagdas dünyanin yasadigi bir gerçektir. Paydaslik budur, örgütlülüge bakis budur. 53. madde toplu sözlesme hakkini veriyor, 128. madde ise ‘memurlarin ve emeklilerin maaslari toplu sözlesme masasinda belirlenir’ diyor. Bunu bu yil öteleyebilir, geciktirebilirsiniz, ama uzun vadede buradan kaçis yok. Hazmederseniz, iyi olur” seklinde konustu.

 

 

Yasa Çikinca Toplu Sözlesme Yapariz, Ocak 2012’den Itibaren Geçerli Olur

Önceki yillarda altina imza attiklari ek ödemelerin eski talepleri dikkate alinarak gerçeklestirildigini dile getiren Gündogdu, “Simdi süre kazanip 15 Ocak’ta hedeflenin enflasyon dogrultusunda zam vermekten, daha sonra da toplu sözlesme yapmaktan bahsediyorsunuz. Geçen yil, Türk-Is’le, Temmuz ayinda anlasma saglandi. Ancak 1 Ocak 2011’den geçerli olmak üzere maaslara yansidiysa, Avrupa’ya bakmaniza gerek yok, Türkiye’de kendi anlasmalariniza bakmaniz yeterlidir” ifadelerini kullandi.

 

Basbakana Çagri

Toplu sözlesmeyi saglayacak Kamu Görevlileri Sendikalari Yasasi’nda yapilacak degisiklik taslaginda, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapisiyla ilgili de sikintilarin oldugunu ifade eden Gündogdu, Basbakan Erdogan’a çagrida bulundu. Basbakan Erdogan’a Allah’tan acil sifalar dileyen Gündogdu, “Yasamiz sizi bekliyor, buna el atmalisiniz. 2 buçuk milyon memur, milyonlarca da emekli 12 Eylül referandumunda yüzde 58’le ‘evet’le gerçeklestirdigimiz anayasanin 53 ve 128. maddelerindeki degisikligin TBMM’de gereginin yapilmasini bekliyor. Bunu da önemsedigimizi ifade etmek istiyorum.” dedi.

 

 

Genel Baskanini Bir Siyasi Partinin Belirledigi ve Terör Örgütüyle Yakinliktan Mahkûm Olanlar ‘Yandas’ Kelimesini Agzina Alamaz

Konusmasinda, Memur-Sen’e yönelik diger konfederasyonlar tarafindan yapilan satasmalara da cevap veren Ahmet Gündogdu, “Türkiye’de milletin degerlerine sözcülük yaparak akademik sendikacilik yapiyoruz. Darbecilerin çarkina su tasimiyor, Imrali’ya, Silivri’ye selam çakmiyoruz. Çikmayan yasadan ve bazi siyasetçilerin konusmalarindan, kendi yapmalari gerekenleri yapmamalarindan dolayi iki de bir, çok da agizlarina yakismayan, aynaya bakmadan kurduklari yandaslik sözleriyle ilgili kendilerine sormak istiyorum: Ilk sorum, Kamu-Sen’e; Genel baskanlarinizi bir siyasi parti tayin edip, görevden alirken, nasil bir yandaslik iliskisi içerisindeydiniz? ETÖ’ye ev sahipligini hangi yandaslik ölçüleriyle gerçeklestirdiniz?  Ikinci sorum ise KESK’e; Terör örgütüne üyelikten, yakinliktan, iç içelikten mahkeme karariyla aldiginiz 6 yillik ceza yandasliginizin ne kadarlik kismini gösteriyor? Ve Hz. Mevlana’ya rahmet dileyerek O’nun sözlerinde biraz degisiklik yaparak diyorum ki; Söze bakarim söz mü diye, söyleyene bakarim adam mi diye, örgütüne bakarim, bagimsiz mi diye” seklinde konustu.  Kanun Hükmünde Kararnamelere simdiye kadar bu kadar soguk bakmadigini ifade eden Ahmet Gündogdu, kanun hükmünde kararnamelerle paydasligin yok edildigini kaydetti. Esit ise esit ücret uygulamasina yönelik olarak, kamudaki ayni unvanda çalisanlarin ücretlerin esitlenmesini saglayan KHK’nin ücret dengesizligini gidermedigini, egitim ve din görevlileri camiasinin kapsam disi birakildigini hatirlatti. Birçok meslek gurubunun teskilat yasasinda yapilan degisikliklerle birlikte ücret artislarinin da gerçeklestigine dikkat çeken Ahmet Gündogdu, egitim camiasinin böyle bir uygulamadan da faydalanamadigini belirtti.

 


MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen