Ortaögretim Kurumlari Sinavi (OKS) sonuçlari ile ÖSS sonuçlari, milli egitim sisteminin hala hedeflenen yerden uzak oldugumuzu gözler önüne sermistir.
OKS’de sinava giren 905 bin adaydan 31 bin 221’i sifir puan almis, ÖSS’de ise, 25 bin adayin puanlari hesaplanmamis ve 99 bin 226 aday tercih yapma hakkini elde edememistir.
Sinavlarda yüksek puan alan ögrenci sayisinin artmasi elbette ki önemlidir ancak asil dikkat edilmesi gereken nokta, hala sinavda sifir puan alanlarin mevcut olmasidir. Sinavda sifir puan alanlar, egitim sisteminin masaya yatirilmasinin ve basarisizligin nedenlerinin arastirilmasinin önemini ortaya koymustur.
Sinav sonuçlarinin ortaya çikardigi tablo, egitimin temel sorunlarina iliskin ciddi önlemler alinmasinin zorunlulugunu ortaya koyarken; ayni zamanda ögrencilere kaliteli, dogru ve saglikli bir egitim veremedigimizin de kaniti olmustur. Buna ragmen maalesef hatalardan ders alinmamakta ve her yil yasanan basarisizlik tablosu bir sonraki yil tekrar etmekte, dolayisiyla egitim sistemimiz alarm vermektedir.
Sinavda sifir alan ögrencilerin yegane sorumlusu, egitim sistemini çagin gereklerine uygun hale getiremeyen, basaridan çok sekille ilgilenen Milli Egitim Bakanlari’dir.
Mevcut sorunlar dikkate alindiginda; ögrencileri okul yerine, dershaneye baglayan, basaridan çok basarisizligi konusulan egitim sistemimiz bütün yönleriyle tartisilmali, sorgulanmali ve saglikli bir yapinin olusturulmasi için basta sendikalar olmak üzere egitim camiasinin tüm yetkilileriyle bilgi alis-verisinde bulunulmali, ögrenci performansini ön plana çikaran sistem egitim kurumlari üzerinde etkili olmalidir.
Sinavlarin isminin degistirilmesinin sorunlari çözmedigi, çözemedigi artik görülmelidir. Çözüm, ilk ve ortaögretim sisteminin tepeden tirnaga yenilenmesindedir. Egitimde kalite yakalanmadigi müddetçe, ne basari saglanabilir ne de rekabet ortami olusturulabilir.