Sivil ve Özgür Toplumun Yolu Örgütlü Toplumdan Geçer
Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gün- dogdu, Küçükçekmece Bele- diyesi ve Ilçe Milli Egitim Mü- dürlügü isbirligiyle hazirlanan “Küçük Istanbul Bulusmalari” programina katilarak, egitimci kimligiyle ögrencilere isik tuttu.
Küçükçekmece Belediyesi ve Ilçe Milli Egitim Müdürlügü isbirligiyle hazirlanan “Küçük Istanbul Bulusmalari” söylesi programi, alaninda uzman önemli isimleri lise ögrencileriyle bulusturuyor. Her meslekten kisileri konuk eden programin bu haftaki konugu, Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu oldu. Ögrencilerin yogun ilgi gösterdigi söylesiye, Küçükçekmece Kaymakami Orhan Öztürk, Bem-Bir-Sen Genel Sekreteri ve Küçükçekmece Belediye Baskan Yardimcisi Levent Uslu, Beyoglu Milli Egitim Müdürü Adem Koca da katildi.
Çocukluk ve gençlik yillarinin da anlatildigi, kendisi ile ilgili hazirlanan slayt gösteriminin ardindan kürsüye gelen Ahmet Gündogdu, ögrencilere, ‘Sivil toplum, sendikacilik ve Memur-Sen’ konularinda görüs ve düsüncelerini anlatti. Gündogdu, sendikaciligi millet için yaptiklarini belirterek, hedeflerinin tam demokratik bir Türkiye oldugunu söyledi.
Çocuklugundan beri ögretmen olmayi hayal ettigini ve bunu basardigini belirten Gündogdu, “2002 yilindan beri egitimci kimligimden uzagim. Ancak bugün bir ögretmen olarak karsinizdayim. Bu bulusmaya imkan saglayan Belediye Baskanimiza ve Milli Egitim Müdürümüze tesekkür ediyorum” dedi.
Mevlana’nin Pergel Metaforu
Ögretmen olmanin tek yönlü olmadigina dikkat çeken Gündogdu, meslek hayati boyunca ögrencilerinden çok sey ögrendigini ifade ederek, ögrencilerden, yaptiklari her iste empati kurmalarini istedi.
Ögrencilerden, Hz. Mevlana’nin ‘Pergel Metaforu’nu uygulamalarini isteyen Gündogdu, “Bir ayaginiz
yerel olacak. Kültürünüze ve benliginize sahip çikacaksiniz. Diger ayaginiz ise tipki pergel gibi yeniliklere, bilime, gelismeye, egitime açik olacak. Basari ve gelecek için bunu benimseyin” seklinde konustu.
Demokratiklesme, sivillesme ve özgürlükler konusunda büyük mücadeleler verdiklerini kaydeden Gündogdu, sivil ve özgür toplumun yolunun, örgütlü toplumdan geçtigini dile getirdi.
Memur-Sen olarak insan merkezli bir sendikacilik anlayisini benimsediklerini belirten Gündogdu, “Insani merkeze alan, insan hak ve özgürlükleri için mücadele eden bir anlayisla yola çiktik. Emek ve özgürlük bizim çikis noktamiz. Bu da, ekmek ve demokratiklesme demektir. Tam demokratik ve özgür Türkiye’den söz etmenin yolu da, ‘sivil toplum, sivil siyaset ve sivil medya’dir. Bu üç unsur olusmadan kendimizi özgür ve tam demokrat sayamayiz” diye konustu.
Türkiye’de sendikal durumla ilgili degerlendirmelerde de bulunan Ahmet Gündogdu, sendikaciligin gelismemesindeki en önemli faktörün korkular oldugunu söyledi. Devletin milletten, bürokratin memurdan, rejimin ise herkesten korkar durumda olduguna dikkat çeken Gündogdu, korkularin kimseye bir sey kazandirmadigini, o sebeple korkulardan kurtulmak gerektigini vurguladi.
Amacimiz, Tam Demokrasiye Geçise Katki Sunmaktir
“Sendikaciligin temelinde her ne kadar üyelerin haklarini savunmak bulunsa da, Memur-Sen, ilkeleri ve durusuyla bu anlayisi biraz daha açmistir. Özelde üyelerimiz ve kamu çalisanlari, genelde ise ülke ve insanlik için mücadele ediyoruz” diyen Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:
“Sendikal amacimiz, sadece kamu çalisanlarinin ekonomik ve sosyal haklarini savunmak degil, ayni zamanda vesayeti desifre ederek, tam demokrasiye geçisi saglamaktir. Sendikaciligi belli konulara sabitlemiyoruz. Aksine kamu çalisanlarinin ekonomik ve sosyal haklarindan dünya insanliginin sorunlarina kadar her alana karsi duyarliyiz. Kisaca üyelerimizin, ülkemizin ve insanligin gelecegini dert edinerek sendikacilik yapiyoruz.”
Ahmet Gündogdu, sendikacilik anlayislarini ise su sekilde dile getirdi: “Çerçevesini devletin çizdigi sendikaciliga da, çerçevesi devlete karsi çizilen sendikaciliga da karsiyiz. Devlet bizim devletimiz. Ancak zaman zaman devlet adina hükmeden bürokratik oligarsi basta olmak üzere her türlü vesayete, irkçiliga karsiyiz. Devletin tanimladigi milletten, milletin tanimladigi devlete geçilmesi gerektigini düsünüyor ve bu yönde mücadele veriyoruz.”
Gelecegimiz Için Acilen Sivil ve Özgürlükçü Bir Anayasa Hazirlanmalidir
Türkiye’nin acil olarak yeni bir anayasaya ihtiyaci oldugunun altini çizen Ahmet Gündogdu, simdiye kadar birçok anayasa çalismasi yapildigini hatirlatarak, toplumun genis kesiminin mutabakati ve sivil toplumun destek ve görüsleri alinarak hazirlanacak sivil, özgürlükçü, kamu çalisanlarina da siyaset hakki veren, isçilerle ayni haklarda toplu sözlesme ve grev imkâni taniyan bir anayasa hazirlanmasini istediklerini kaydetti.
YÖK’ün, yüksekögretimin politikalarini üreten ve koordine eden, üniversiteleri bilimin ve özgürlügün merkezi haline getiren yeni bir yapiya kavusturulmasini beklediklerini ve bu yöndeki tüm girisimleri desteklediklerini ifade eden Gündogdu, bunlarin gerçeklesmesi için, temel insan haklarini esas alan, çogulcu, sivil ve demokrasi üzerindeki vesayete son verecek tam demokratik bir anayasa hazirlanmasi çagrisini yineledi.
Kalici Çözümler Ancak Demokratik Yönetimlerde Olur
Her seye ragmen son yillarda atilan demokratik adimlari, ülkenin demokratiklesmesi adina olumlu bulduklarini anlatan Gündogdu, en temel insan haklarindan birisinin ise, egitim ve çalisma hayatina katilma hakki oldugunu vurgulayarak, egitim alaninda yasanan sorunlar konusunda da, diger meseleler gibi, ancak demokratik yönetimlerde, gerçek zemininde tartisilarak, kalici çözümler üretilebilecegini belirtti.
Insani Degerli Kilan Sinav Olmamalidir
Insani bir yere getiren kriterin sinavlardan ibaret olmamasi gerektiginin altini çizen Gündogdu, “Adaletli olmak açisindan sinavlar gereklidir. Ancak bir ögrenciyi sinavla derecelendirmek yanlistir. Hayat çok yönlü bir sinavdir. Çok okuyup, aklini kullanan, soru soran gençler olursaniz bir adim önde olacaksiniz” dedi.
Ögrencilerin, egitimdeki eksigin ne oldugu yönündeki sorularini yanitlayan Gündogdu, egitimin; ögretmen, müfredat ve alt yapidan olustugunu, bunlarin her birinde sorunlar yasandigini, bu sorunlar giderildiginde egitimin nitelikli hale gelecegini dile getirdi.
Ögretmen Olmanin Tadi Baskaydi
Mesleginin olumlu ve olumsuz yönlerini siralayan Ahmet Gündogdu, ögretmenlikte buldugu tadi hiçbir meslekte bulamadigini kaydederek, sözlerini söyle tamamladi:
“Tek idealim olan ögretmenlikten sonra simdi Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen baskaniyim. Ülkem için çok güzel seyler yaptim. Ama hiçbir sey ögrencilerimle olmanin tadini vermedi. Sinifta ögrencilerle omuz omuza olmak, onlarin hayallerine ortak olmak bambaska bir duygu.”
Söylesinin sonunda, Ilçe Kaymakami Orhan Öztürk, Bem-Bir-Sen Genel Sekreteri ve Küçükçekmece Belediyesi Baskan Yardimcisi Levent Uslu, Beyoglu Milli Egitim Müdürü Adem Koca ile birlikte Gündogdu’ya plaket ve çiçek takdim etti.
