Sorunlu Yasa Tasarisini Protesto Için Alanlardaydik
Üyelerimiz, budanarak Meclis’e sevk edilen Toplu Sözlesme Yasa Tasarisi’ni gerçeklestirdikleri eylemlerle protesto etti.
Tasarinin alt komisyona geri gönderilmesinin olumlu bir gelisme olduguna dikkat çekilen eylemlerde, “Hükümet Unutma! Masada da Yasada da Yetkiliyiz”, “Sorunlu Yasa Istemiyoruz”, “Son Hali Bu ise Tasari Olarak Kalsin”, “Bu Tasari Yok Hükmündedir”, “666 Adaletsizligi Giderilsin”, “Toplu Sözlesme Tasarisi, Bürokratik Vesayetin Basarisi” dövizleri tasinirken, çesitli sloganlar atildi.
Yogun kar yagisina ragmen, alanlarda bulusan üyelerimiz adina açiklamada bulunan Sube baskanlarimiz, “Hükümet adina memur sendikalari ve konfederasyonlarla masaya oturan bakanlarin ‘evet’ dedigi hususlarin bile daha sonra degisiklige ugratilip, konunun tarafi olan memur sendikalari konfederasyonlarinin görüslerinin alinmamasinin kabul edilecek bir durum olmadigini ve ‘ileri demokrasi’ iddiasiyla bagdasmadigini” dile getirdiler. TBMM’ye çagrida bulunan baskanlarimiz, bürokrasinin ‘hayir’i yerine milletin ‘evet’ine kulak verilmesi gerektigini söylediler.
Meclis’e gönderilen tasarida; hizmet kolu toplu sözlesmesine yer verilmesi, yerel yönetimlerde isyeri toplu sözlesmesine yer verilmesi, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Baskani’nin Yargitay, Danistay veya Sayistay baskanlari arasindan, kanunla belirlenmesi, Cumhurbaskanligi, TBMM, TSK ve Emniyette çalisan sivil personele sendika üyesi olma imkani verilmesi, sendika üyesi olmayanlarin toplu sözlesmeden yararlanmak için dayanisma aidati ödemesini saglayacak hükümlere yer verilmesi, toplu sözlesmenin kapsami, ‘diger mali ve sosyal haklar’ ibaresiyle genisletilirken, ‘aylik ve ücretler ile diger mali ve sosyal haklara iliskin sistemde degisiklik öngören talepler, toplu sözlesmenin kapsami disindadir’ denilerek yapilan kapsam daraltilmasindan vazgeçilmesi, toplu sözlesme masasinin, kamu görevlilerini ilgilendiren her konuya açik hale getirilmesi, sendikalarin sahadaki çalismalariyla elde ettigi yetkinin, kanun maddesiyle degersizlestirilmemesi, masaya oturmamanin veya masadan kalkmanin da bir pazarlik stratejisi olarak kabul edilmesi yönündeki taleplerimiz vurgulanirken, grev hakki mücadelemizin, siyaset hakki kararliligimizin ve toplu sözlesme hakkini sinirlayan Anayasal engellerin tamamen kaldirilmasi noktasindaki mücadelemizin sonuna kadar devam edecegi ifade edildi.
