Sözde Sendikacilar, Siyasetin ‘Dün Dündür’ Sözüne Sarildi
Dün söyledigi sözden vazgeçmenin gerekçesi, ‘dün dündür, bugün bugündür’ sözüdür. Süleyman Demirel’in siyasi hayatimiza kazandirdigi bu söz, bugünlerde en çok Türkiye Kamu-Sen’in son günlerdeki tutumunu özetlemek için kullanilir hale geldi.
Toplu sözlesme hakkinin referandumla kabul edilmesi sonrasi uyum yasasi çalismalarina katilan Türkiye Kamu-Sen, burada açikça dayanisma aidati istemistir. Türkiye Kamu-Sen’in, Devlet Personel Baskanligi’nin belgelerinde yer alan ‘toplu sözlesme hükümlerinden sadece sendika üyesi olanlarin faydalanmasi, bu hükümlerden faydalanmak isteyen diger kamu görevlilerinin yetkili sendikaya dayanisma aidati ödemesi’ önerisini unutmusçasina, dayanisma aidatinda Memur-Sen’i hedef alan açiklamalarda bulunmasi, geçmisteki birçok çeliskisini de gündeme getirdi.
Dayanisma aidatini istedikleri tarihte, Türk Egitim-Sen’in yetkili olmasi sebebiyle yetkili sendikaya dayanisma aidati ödenmesini isteyen Türkiye Kamu-Sen, hizmet kolunda yetkiyi Egitim-Bir-Sen’e kaptirinca, dayanisma aidati talebinden vazgeçmis, bunu da kamu çalisanlarina iyilik olarak göstermeye çalismis, halen de bu çalismanin içindedir. Türk Egitim-Sen yetkili iken dayanisma aidatini israrla teklif eden Türkiye Kamu-Sen’in, Devlet Personel Baskanligi’nda yapilan görüsmelerde protokol altina alinan talepleri, Devlet Personel Baskanligi’nin 09.12.2010 ve 24778 sayili yazisiyla sabittir.
Internet sitelerinde Memur-Sen’i suçlayici ifadeler kullanan Türkiye Kamu-Sen, sendika agaligina karsi çiktiklari için dayanisma aidati istemedikleri gibi komik bir ifadeye yer vermistir. Kamu-Sen’in izah etmesi gereken nokta sudur: Devlet Personel Baskanligi’nda yapilan toplantida, dayanisma aidati isteyen ve bunun protokol metnine girmesinde imzasi olan Türkiye Kamu-Sen, geçen süre içinde sendika agaliginin baska bir yolunu mu buldu ki, bu talebinden vazgeçmistir?
TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda geçen diyaloga atifta bulunan Türkiye Kamu-Sen’e gerekli cevap, ayni komisyon toplantisinda Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu tarafindan verilmis, ilgili konfederasyonun Türk Egitim-Sen’de yetkiyi kaybetmesi sonucu dayanisma aidatindan vazgeçmek zorunda kaldigi ‘dün dündür, bugün bugündür’ sözü esliginde ortaya konmustur.
Bu arada, Türkiye Kamu-Sen’in ‘dün dündür, bugün bugündür’ sözüne göre ilk icraati da dayanisma aidati konusu degildir. Toplu görüsme sürecinde, yetkili konfederasyon olarak masaya oturduklari tarihlerde, yetkisini Memur-Sen ve KESK’le paylasmayan Türkiye Kamu-Sen, bugün yetkili konfederasyonun Memur-Sen olmasi yüzünden, toplu sözlesme masasina ortak olmak istemektedir. Dün kimseyi yaklastirmadigi masaya bugün yetkisiz bir sekilde oturmak istemesi yine bize ‘dün dündür, bugün bugündür’ sözünü hatirlatmaktadir.
Dikkat çekmek istedigimiz bir baska husus ise, dayanisma aidatinin sendika agaligina giden bir yol degil, toplu sözlesmenin bir parçasi oldugudur. Dayanisma aidati, isçi sendikaciliginda uygulanan, ILO normlarina uygun, örgütlülügün geregi bir uygulamadir. Isçi sendikaciliginda sendikasiz ve sendikasi yetkili olmayan isçiler yetkili sendikaya dayanisma aidati öder. Kaldi ki, biz sadece sendikasizlarin dayanisma aidati ödeyerek toplu sözlesme kazanimlarindan faydalanmasini önerdik.
Siyaset kurumunun kirlenmisligine yol açan ve tarihteki yerini alan ‘dün dündür, bugün bugündür’ sözünün sendikal yasama da bulasmasi üzüntü vericidir. Yarin savunamayacagi kararlara bugün imza atmak, güvensizlik olusturur. Altinda imzaniz bulunan bir çalismada dayanisma aidati isterken, bugün, dünü hiç yasanmamis saymaniz mümkün degildir. Bu tutarsizliginiz kamu çalisanlarinca da ibretle izlenmekte, geregi yerine getirilmek üzere not alinmaktadir. Kamu çalisanlarinin ve ülkemizin tutarli ve ilkeli bir sendikal durusa ihtiyaci vardir. Sorumluluk sahibi herkesi bu tutarliliga davet ediyoruz.
