Haber
2010-07-08 07:21:30
Sözlesmeli Ögretmenlerin Sorunlari Beyaz Manset’te Ele Alindi

Genel Sekreterimiz Halil Etyemez, Beyaz TV’de yayinlanan Beyaz Manset programinda, basta sözlesmeli ögretmenler olmak üzere egitimin ve egitim çalisanlarinin sorunlarina deginerek, çözüm önerilerini anlatti.

 

Su anda 58 alanda 70 bin sözlesmeli ögretmenin görev yaptigini ifade eden Etyemez, sözlesmelilerin genel bütçeye maliyeti bakimindan kadrolu ögretmenden bir farki olmadigini, ancak özlük haklari bakimindan sözlesmelilerle kadrolu ögretmenler arasinda birçok fark bulundugunu kaydederek, sunlari söyledi:

 

“Sözlesmeli ögretmenler ile kadrolu ögretmenler arasindaki yapilanma farki, çalisma barisini bozmakta, ikinci sinif istihdam biçiminden dolayi sözlesmeli ögretmen kendini kötü hissetmektedir. Ögretmenlik, aidiyet duygusunun en fazla hissedildigi bir meslektir. Onun için ögretmenlikte sözlesmelilik olmamalidir. Dolayisiyla sözlesmeli ögretmenlerin kadroya geçirilmesine yönelik hazirlanan çalisma biran önce Bakanlar Kurulu’nda imzalanarak Meclis’e gönderilmelidir. Bundan sonra da herhangi bir sekilde sözlesmeli ögretmen alimi yapilmamalidir. Egitimimiz ve egitimcilerimiz ikinci sinif istihdam biçiminden kurtarilmalidir.”

 

Beklentiler Karsilanmalidir

70 bin sözlesmeli ögretmenin de içinde bulundugu ve görev yaptigi egitim sisteminin sorunlarinin her geçen gün arttigini belirten Etyemez, “Gelecegimiz olan ögrencilerimizi yetistiren ögretmenlerin tükenmisliklerinin en az düzeyde, derslerdeki performanslarinin ise en üst düzeyde olmasi gerekmektedir. Haklarindaki belirsizlikten dolayi büyük sikinti yasayan sözlesmeli ögretmenlerin sartsiz olarak biran önce kadroya geçirilmesi elzemdir” dedi.

 

Bir önce Bakan Hüseyin Çelik’in, 26/12/2008 tarihinde belli bir plan dahilinde sözlesmeli ögretmenleri kadroya geçireceklerini açiklayarak, “Türkiye’de 3 hizmet bölgesi siniflandirmasi bulunuyor. 3. hizmet bölgesinde 3 yil araliksiz çalisan, olumsuz sicil almayan, herhangi bir disiplin suçu islemeyen sözlesmeli ögretmenleri bir sinava, degerlendirmeye tabi tutmadan kadroya geçirecegiz” dedigini, Genel Merkez Yönetim Kurulu olarak, 02/07/2009 tarihinde Bakan Nimet Çubukçu’yu ziyaretlerinde, Çubukçu’nun, “Bundan sonra herhangi bir sekilde sözlesmeli ögretmen talebinde bulunmayacagiz. Bütün ögretmenlerimizi kadrolu olarak istihdam edecegiz” ifadelerini kullandigini hatirlatan Halil Etyemez, “Dolayisiyla sözlesmeli ögretmenler; söz konusu taahhütlere güvenmis, lehlerine olacak bir sonuca ulasacaklari yönünde hakli bir beklenti içine girmistir. Bu beklentinin karsilanmasi, egitimin selameti açisindan önem arz etmektedir” seklinde konustu.

 

Birçok Haktan Mahrumlar

Günümüzde ögretmenlerin çözüm bekleyen birçok sorunu bulundugunu, bunlarin basinda da sözlesmeli ögretmenlik uygulamasinin geldigini vurgulayan Etyemez, sözlerini söyle sürdürdü:

 

“Su anda 149 bin ögretmene ihtiyaç duyulmaktadir. Ögretmen ihtiyaci karsilanamadigi için, Milli Egitim Bakanligi ögretmen açigini çesitli yollarla gidermeye çalismakta; atamalarda kadrolu ögretmen, sözlesmeli ögretmen, ücretli ögretmen, vekil ögretmen, usta ögretici gibi çesitli uygulamalara basvurmaktadir. Diger mesleklere baktigimizda; doktorun, polisin, hakim ve savcinin vekili, ücretlisi bulunmamaktadir. Egitim ülke için, toplum için birinci öncelik olmasina, ögretmenlik meslegi toplumda kutsal meslek olarak degerlendirilmesine ragmen sözlesmeli, ücretli ve vekil ögretmen uygulamasi yapilmaktadir. Farkli ögretmenlik uygulamalari egitim kurumlarinda okul iklimi açisindan olumsuzluklar getirmektedir. Bu uygulama elestirildiginde, yetkililer, ‘sözlesmeli ile kadrolu ögretmen arasinda hiçbir fark yoktur’ seklinde savunma yapmaktadir. Oysa yapilan her kadrolu ögretmenlik atamasinda sözlesmeliler ögretmen atanabilmek için yeniden basvurmaktadir. Çünkü uygulamalarda bir hayli farklilik vardir. Örnegin, sözlesmeli ögretmenler atandiklari bir ilden baska bir ile çalismak için gitmek istese, atamasi yapilmamaktadir. Ancak özür grubuna giriyorsa, belli dönemlerde atamasini isteyebilmektedir. Ayrica mesleki güvencesi yoktur. Yerine kadrolu ögretmen atamasi yapilinca görevinden ayrilmak durumunda kalmaktadir. Evli ise, askerde iken, esi ve çocuklari sosyal güvenlikten yararlanamamaktadir. Diger ögretmenler gibi adaylik süreci isletilmemektedir. Ne kadar çalisirsa çalissin, devlet memurlugunda adayligi kaldirilmamaktadir. Kadrolu konuma geçince adaylik süreci yeniden baslamaktadir. Yine okullarda ve egitim kurumlarinda uzun süre çalissalar bile diger ögretmenlerin görevde yükselme sinavlarina girme haklari yoktur. Okul yöneticiligi dâhil Milli Egitim Bakanligi’nin yönetim kademelerine atanma sansi bulunmamaktadir. Uzman ve Basögretmenlik sinavlarina girememektedir. Ayrica dogum izni ve ayliksiz izin gibi uygulamalardan da yararlanamamaktadir. 4/B sözlesmeli ögretmenler, 657 sayili Devlet Memurlari Kanunu’na tabi olmalarina ragmen, kanunun verdigi özlük haklardan yararlanamamaktadir. Es durumundan tayinde yol harcirahi alamamaktadir. Bir aydan fazla rapor alamamakta, almalari durumunda ise görevlerine son verilmektedir. Bu konuyu Danistay’a tasiyarak, iptal ettirmemize ragmen Bakanlik hala bir düzenleme yapmis degildir. Her seyden önce bir mevzuatlari yoktur.”

 

Sözlesmeli Uygulamasi Egitimi Olumsuz Etkilemektedir

Sözlesmeli uygulamasinin egitime birçok olumsuz etkisinin olduguna dikkat çeken Etyemez, “Özlük haklarina olumsuz etkilerinin yaninda mesleki motivasyona olumsuz etkileri de bulunmaktadir. Ögretmenlere ayrilan ödenekten sözlesmeli ögretmen uygulamasiyla devlet kara geçmiyor. O zaman su soruyu sormak icap etmektedir: Neden sözlesmeli ögretmen uygulamasi yapiliyor? Devlet bu uygulamadan kara mi geçiyor da bu derece olumsuzluklara ragmen sözlesmeli ögretmenlik uygulamasina devam ediyor. Bunun mantigini anlamak mümkün degildir. Bu sorunun anlamli bir cevabi yoktur. Bütün bunlar degerlendirildiginde, sözlesmeli ögretmenler, kadrolu ögretmenlerin haklariyla esit haklardan yararlanamamaktadir. Bu nedenle sözlesmeli uygulamasindan vazgeçilmelidir. 4/B kapsaminda olan ögretmenler kadrolu ögretmenlige geçirilmelidir. Bundan sonra da sözlesmeli ögretmen uygulamasi yapilmamalidir. Ögretmenlik atamalarinda tek atama biçimi uygulanmalidir” diye konustu.

 

Egitim-Bir-Sen Stratejik Arastirmalar Merkezi’nin, ‘Sözlesmeli Ögretmenlerin Kadro Sorunu’ ile ilgili yaptigi arastirmada çok çarpici sonuçlarin ortaya çiktigini dile getiren Halil Etyemez, “Arastirmaya göre, sözlesmeli ögretmenlerin yüzde 84.4’ünün, kadroya geçislerindeki belirsizlikten dolayi, girdikleri derslerde performansi olumsuz etkileniyor, yüzde 82.3’ü statülerinden dolayi, çalistiklari okulda kadrolu ögretmenlere karsi psikolojik olarak eziklik hissediyor. MEB’in kadroya geçisleriyle ilgili açiklamalarini inandirici bulan sözlesmeli ögretmenlerin orani 17 iken, inandirici bulmayanlarin orani 65.6’dir. “Kismen inandirici buluyorum” diyenlerin orani ise 17.4” ifadelerini kullandi.

 

Etyemez, sözlesmeli ögretmenlerin kadroya geçirilmesi konusunda simdiye kadar birçok etkinlik gerçeklestirdiklerini, hükümet ve Bakanlik nezdinde girisimlerde bulunduk. Milli Egitim Bakanligi ile imzaladigimiz Kurum Idari Kurulu Ekim 2009 Çalisma Raporu’na, “Sözlesmeli ögretmenlerin kadroya geçirilmesine iliskin çalismalarin sonuçlandirilmasi” seklinde bir madde koyduklarini belirterek, “Sözlesmeli ögretmenlerin kadroya geçirilmesiyle ilgili çalisma Basbakanlik’ta bekliyor. Sayin Basbakanimizdan, bu noktada devreye girerek, gelecegimizi insa eden ögretmenlerimiz arasinda ikilige yol açan sözlesmeli ögretmenlik uygulamasina son verecek çalismayi bir an önce Bakanlar Kurulu’nda imzaya açarak, Meclis’e sevk etmesini bekliyoruz” diye konustu.

 

Kalkinmada Öncelikli Yörelerde Görev Yapan Ögretmene 500 TL ‘Yöre Tazminati’ Verilsin

Programda, Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde had safhaya ulasan ögretmen açigina da isaret eden Halil Etyemez, basta söz konusu bölgeler olmak üzere kalkinmada öncelikli yörelerde görev yapan ögretmenlere, ‘yöre tazminati’ adi altinda en az 500 lira ek ödeme yapilmasini istedi.

 

Zorunlu Yer Degistirme Uygulamasi Ertelenmemelidir

Etyemez, ayni okulda 5 yil görev yapan okul müdürlerinin zorunlu yer degistirme uygulamasina tabi tutulmasinin ertelenmemesini de isteyerek, söyle konustu: “Zorunlu yer degistirme uygulamasinin hayata geçirilmesini istiyoruz. Uzun yillar ayni okullarda çalisan müdürlerde mesleki tükenmislik yasanmakta, okulun egitim sürecini yönetirken, yeni degerler katamamaktadir. Basarisiz olmalarina ragmen bazi okul müdürleri ayni okulda uzun yillar çalismaktadir. Bu durum, egitimde kaliteyi düsürmektedir. Zorunlu yer degisikligi gerçeklestigi zaman, basarili olan okul yöneticileri, basarilarini baska okula tasiyacaklari gibi, basarisiz olan ve emeklilik süresi dolmus okul müdürleri de emekliye ayrilmak zorunda kalacaklar ya da kendilerini yenilemekten baska çikis yollari kalmayacaktir. Egitim camiasinin önemli bir kisminin beklentisi, zorunlu yer degistirmenin bu ay içerisinde yapilmasi yöndedir.”

 

Son olarak, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa degisikligi paketiyle ilgili kararina iliskin görüslerini açiklayan Halil Etyemez, paketin bazi maddelerindeki ibarelerin iptal edilmesini elestirdi. Etyemez, Anayasa Mahkemesi’nin sekil yönünden inceleme yapmasi gerekirken, esasa girerek, Meclis iradesinin üstünde karar verdigini kaydetti.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen