Staj İçin Okullara Giden Öğretmen Adaylarının Başlarını Açma Dayatması Sona Erdi

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, okullara staj için giden öğretmen adaylarının bazı okullarda başlarını açmaları yönünde baskı görmeleri üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Öğretmenlik Uygulamasına İlişkin Yönerge’nin değiştirilmesi talebinde bulunduklarını, bu sorunun çözülmesi noktasındaki taleplerini Kurum İdari Kurulu’na da taşıdıklarını ifade ederek, söz konusu yasağın çabaları sonucu kaldırıldığını söyledi.

Rize Şubemizin genişletilmiş il divan toplantısı, Genel Başkan Ahmet Gündoğdu’nun katılımıyla Rize Öğretmenevi’nde yapıldı. Burada konuşan Gündoğdu, sendikal çalışmaların yanı sıra gündemdeki konular hakkında bilgi verdi.

Kıyafet Serbestisi Her Alanda Hayata Geçmeli

Öğretmen adaylarının, stajyer olarak gittikleri okullarda başörtülü olarak derslere alınmaması ve MEB’in 657 sayılı Kanun’un bağlı bulunduğu disiplin hükümlerince muamelede bulunması üzerine, öğretmen adaylarının Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında yapacakları Öğretmenlik Uygulamasına İlişkin Yönerge’nin değiştirilmesi talebinde bulunduklarını ve bu sorunun çözülmesi noktasındaki taleplerini Kurum İdari Kurulu’na da taşıdıklarını hatırlatan Gündoğdu, “Talebimiz üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı, yönergenin ‘Disiplin Kuralları’ ile ilgili 15. maddesindeki, ‘Öğretmen adaylarının görev yaptıkları okullarda görevli öğretmenlerin uymakla yükümlü oldukları yasa, yönetmelik ve yönergeler ile okul yönetimi tarafından konulan kurallara uymak zorunda oldukları’ hükmü, ‘Öğretmen adayları, uygulama yaptıkları okullarda devam devamsızlık, günlük ders programları ile öğretim müfredatının uygulanması konularında öğretmenlerin tabi oldukları kurallara uymakla yükümlüdürler. Adaylara, disiplin ve diğer konularda yüksek öğretim kurumları mevzuatı uygulanır’ şeklinde değiştirdi. Bundan sonra öğretmen adayları YÖK mevzuatı çerçevesinde disiplin hükümlerine tabi olacak ve başörtülü olarak derslere girmeleri engellenemeyecektir. Buna göre, aday öğretmenler ilkokul, ortaokul veya liselerde başörtülü olarak derslere devam edebilecek. Hiçbir kamu çalışanı, kılık ve kıyafeti sebebiyle çalışma hakkından hiçbir suretle mahrum edilmemelidir. İnsanların özgürlüklerini kısıtlayan, hak ihlallerine kaynaklık teşkil eden yönetmelik ve yönergeler için gerekli hukuki düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır” dedi.

Okullardaki kılık-kıyafet yönetmeliği değişikliğine değinen Ahmet Gündoğdu, özgürlüklerden kimseye zarar gelmeyeceğini, bunun yanı sıra uygulamanın bütün öğrencilere topyekûn bir özgürlük de getirmediğini kaydetti. Gündoğdu, “Yoksulluk, tek tip önlükle saklanamaz. Siz tek tip kıyafet giydirirsiniz ama kantinde alışveriş yaparken yoksul çocuğun simit bile alamadığını göreceksiniz. Ayakkabısından tanıyacaksınız, montundan yoksul olduğunu göreceksiniz” şeklinde konuştu.

İHL’deki kız öğrenciye, ‘bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin’ diyen yönetmeliğin o kız öğrenci ticaret lisesine gittiğinde ‘burada örtemezsin’ dediğini dile getiren Gündoğdu, “‘Siyer ve Kur’an dersinde örtebilirsin ama matematik dersinde örtemezsin’ diyor. Doğrusu, demokratik olanı İHL’de isteyen öğrenciye başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene başını örtme özgürlüğü verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Vesayeti Deşifre Etmek İçin Yola Çıktık

1992 yılında Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının sendikayı kurarken vesayeti deşifre için yola çıktıklarını belirten Gündoğdu, şöyle devam etti: “Bu hareket, daha çok millet ve millet egemenliği, insanlığın geleceği, öznesi insan olan değerler sendikacılığı için başlamıştır. İnsan merkezli, demokrasiyi yeşertmek, medeniyet değerlerimizi yaşatmak için sendikacılık yapıyoruz.”

Sendikal yolculuğa başladıklarında sendikanın kitapta yerini bulamadıklarını, kendilerine ‘sendika ne işe yarar’ diye soranların bulunduğunu ifade eden Gündoğdu, “Sendikacılık, ideallerimize, misyonumuza hizmet etmenin öncülüğünü yapmıştır. 4688 sayılı Kanun belki bizi sınırlıyor ama insanlığın, mazlumun ve mağdurun yanında yer almak bizi sınırlamıyor. İnsan olmak yasamızı da beraberinde getirmiştir” diye konuştu.

Darbe Dönemlerinde Bankaların İçi Boşaltıldı

Ahmet Gündoğdu, konuşmasında, darbe dönemlerini de eleştirdi. “60 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi gibi darbeler dönemi periyodik olarak hep devam etti. 28 Şubat postmodern darbesi ise Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı, en kirli ve en acımasız darbesidir” diyen Gündoğdu, “Bu dönemlerde en büyük soygunlar yapılmış, bankaların içi boşaltılmış, katsayı engeli ve başörtüsü yasağıyla da millete ‘had bildirilmeye’ devam edilmiştir” şeklinde konuştu.

Biz Milletin Değerlerini Savunduk

Sözde sendikaların ya 28 Şubat’ı savunduğunu ya Ergenekon’a ev sahipliği yaptığını ya da İmralı’ya selam çaktıklarını söyleyen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Biz ise milletimizin değerlerini savunduk, milletimizin yanında olduk. Toplu sözleşme olmazsa masaya bir daha oturmayacağımızı belirttik ve referandum ile toplu sözleşmeye kavuştuk. Toplu sözleşme yasasında anlaşmamıza rağmen yasa Bakanlar Kurulu’ndan geri döndü. Verdiğimiz mücadele ile 3,5 aydan sonra iş güvencemize dokunulmadan toplu sözleşme yasasını elde ettik. Toplu sözleşme sürecinden, önemli kazanımlar elde etmemize rağmen, öğretmen ve öğretim elemanlarına ek ödeme verilmemesi nedeniyle istediğimizi elde edemedik. Maliye’nin öğretmen ve öğretim elemanlarını ek ödemede mağdur etmesi en önemli sorunlardan birini teşkil etti” değerlendirmesinde bulundu.

Afacanlar: Yetkili Olmamız, Millet İradesinin Güçlenmesi Adına Önemlidir

Rize Şube Başkanımız Seyfettin Afacanlar ise, açılışta yaptığı konuşmada, Rize’deki çalışmalar ve üye sayısıyla ilgili bilgi verdi. Memur-Sen’in ve Eğitim Bir-Sen’in yetkili olmasının millet iradesinin güçlenmesi adına önemli olduğunu kaydeden Afacanlar, “Gerçekleştirdiğimiz eylem ve yaptığımız açıklamalarla, millet iradesinden yana, özgürlüklerden yana olduğumuzu gösterdik. Bundan sonra da milletimizin yanında, kamu çalışanlarının yanında, dünya mazlumlarının yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, genişletilmiş il divan toplantısından sonra ilçe temsilcilerimiz, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube yönetimleri ve Kadınlar Komisyonu üyeleriyle bir araya geldi.

Ziyaretler

Gündoğdu, Rize programı kapsamında Vali Nurullah Çakır, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz ve İl Milli Eğitim Müdürü Saffet Yıldırım’ı ziyaret etti.

Vali Çakır’ı ziyaretinde Memur-Sen’in çalışmaları hakkında bilgi veren Gündoğdu, vatandaşa hizmet etme ve hizmeti götüren kamu çalışanlarının sorunlarının çözümünde idari makamlarla işbirliğinin önemine dikkat çekerek, bu yöndeki katkılarından dolayı Vali Çakır’a teşekkür etti.

Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz’a ziyarette bulunan Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen’in yükseköğretime yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi. YÖK Kanunu ile ilgili hazırlanan taslağın beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu söyleyen Gündoğdu, daha özgürlükçü, daha demokratik, üniversitelerin bilimin merkezi olmasını sağlayacak bir yasaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Son olarak İl Milli Eğitim Müdürü Saffet Yıldırım’ı ziyaret eden Ahmet Gündoğdu, eğitim çalışanlarının sorunlarını aktardı. Memur-Sen’in ve Eğitim Bir-Sen’in kamu çalışanlarının sorunlarının çözümünde tek adres olduğunu kaydeden Gündoğdu, işbirliği içinde eğitim camiasının sorunlarını gerekli platformlara taşıyarak çözeceklerini dile getirdi.