STK’lar Arakanli Müslümanlar Için Memur-Sen’de Bir Araya Geldi
Myanmar’in Arakan Eyaleti’nde, Rohingya Müslümanlarina karsi düzenlenen katliama dikkat çekmek isteyen Memur-Sen, Hak-Is ve Mazlum-Der ortak basin toplantisi düzenledi. Toplantida ayni zamanda insanlik draminin yasandigi bölge için IHH, Deniz Feneri, Yardimeli Dernegi, Türk Kizilayi, Kimse Yok Mu Dernegi, Cansuyu Yardimlasma ve Dayanisma Dernegi gibi sivil toplum kuruluslari araciligiyla yardim çagrisi yapildi. Söz konusu kuruluslar adina ortak basin bildirisini okuyan Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, Myanmar’da Arakanli Müslümanlara yönelik soykirim yapildigina dikkat çekti. Yasananlari ‘insanlik drami’ olarak niteleyen Gündogdu, dünyanin bu trajediye bir an önce gereken tepkiyi göstermesini beklediklerini vurguladi. Myanmar rejiminin Arakan bölgesine yardimlarin ulastirilmasi konusunda zorluk çikardigini ifade eden Gündogdu, bu sikintinin giderilmesi için basbakanin devreye germesi gerektigini söyledi. Arakanli Müslümanlar için baslatilan yardim kampanyasina Memur-Sen olarak ilk etapta 100 bin TL bagista bulunduklarini açiklayan Gündogdu, yardim kuruluslari araciligiyla baslatilan kampanyalara herkesin destek vermesini istedi.
Güney Asya’da yer alan 75 milyon nüfuslu Myanmar’in, Arakan’daki Müslüman katliamiyla yeniden gündeme geldigini hatirlatan Gündogdu, yasanan son gelismelerin Müslümanlar için artik dayanilmaz bir hal aldigini dile girerek, söyle konustu:
“Tarihsel anlamda Arakanli Müslümanlarin anayurdu olan bu bölge, Budist yönetimlerce baski altinda tutulmus ve Müslüman nüfusa yönelik basta yasam hakki olmak üzere, ifade ve inanç, mülkiyet, evlenme, seyahat ve birçok temel hak artan bir siddetle sürekli ihlal edilmistir. Zorla çalistirma, mallara el koyma, tecavüz ve vatandaslik haklarindan mahrum birakilma, artik Müslüman halk için her an karsilasabilecekleri uygulamalar haline getirilmistir.”
Rohingyali Müslümanlarin, Rakhine etnik grubuna mensup Budist fanatikler ile güvenlik kuvvetlerin tecavüz ve katliamlarinin kurbani oldugunu belirten Gündogdu, bu politikanin Müslüman bölgesinin tamamini kapsadigini kaydetti. Uluslararasi insan haklari kuruluslarinin tahminlerine göre son yasanan olaylarda binlerce Rohingyali Müslüman’in hayatini kaybettigini açiklayan Gündogdu, 100 binlercesinin ise zorla göçe tabi tutuldugunu ifade etti. Olaylarin baslamasindan hemen sonra ilan edilen olaganüstü hal yönetiminin ardindan güvenlik güçlerinin binlerce Rohingyaliyi yasal olmayan bir sekilde tutuklatip, iskence ve kötü muameleye maruz biraktigini anlatan Gündogdu, “Arakan’da insanlik can çekismekte ve sadece Müslüman olduklari için insanlar insanlik disi muamelelere özne yapilmaktadir. Dini, dili ve rengi ne olursa olsun, hiçbir insana hatta hiçbir canliya insanlik disi muameleyi kabul edemeyiz. Sessiz kalamayiz” dedi.
Katliamin Asil Sorumlusu Myanmar Rejimidir
Müslümanlara yönelik bu trajedinin arkasinda Rakhine etnik grubunu Rohingyali Müslümanlara karsi kiskirtan Myanmar rejiminin oldugunu vurgulayan Gündogdu, Arakan bölgesindeki Müslümanlarin yasam, inanç, mülkiyet ve vatandaslik gibi temel haklarini ellerinden alan bu yönetimin, yüzbinlerce insani Banglades’e sürdügünü bildirdi. Banglades’e siginan Arakanli mültecilerin sayisinin bugün itibariyla 300 bini astigini söyleyen Ahmet Gündogdu, Arakanlilarin yasadigi insanlik disi muamelenin Banglades’te de devam ettigini belirtti. Banglades yönetiminin Arakanli siginmacilari yasadisi kabul ettigini kaydeden Gündogdu, bu nedenle sinir bölgesinde olusturulan yalitilmis bir alanda mültecilerin zor kosullar altinda yasamaya mahkûm edildigini, kamplarda açliktan ölümlerin, sagliksiz ortam nedeniyle kalici hastaliklarin yasandigini ifade ederek, “Myanmar’dan kaçan Arakanli Müslümanlarin bir bölümü ise Tayland gibi diger komsu ülkelere siginmakta ve bu yolculuklarda nice umutlar Andaman denizinde yok olmaktadir” seklinde konustu.
Insan haklari ihlalleri nedeniyle son yirmi yildir ILO basta olmak üzere pek çok uluslararasi kurulusun gündeminde yer alan Myanmar’in kara bir leke olmaya devam ettigini belirten Gündogdu, “Dünya, Libya, Misir, Suriye ve Afganistan ile ne için ilgileniyorsa, Myanmar ile onun için ilgilenmelidir. Dünya ve ülkemiz bu aciyi hissetmeli ve elinden geleni yapmalidir” diye konustu.
Daha sonra söz alan Hak-Is Genel Baskan Yardimcisi Mustafa Torumtay, Arakan Müslümanlarinin yasadigi drama sesiz kalmalarinin mümkün olmayacagini belirterek, dünya kamuoyunun bu duruma bir an önce el atmasi gerektigini vurguladi.
Mazlum-Der Genel Baskani Ahmet Faruk Ünsal, Birlesmis Milletler, Islam Isbirligi Teskilati, ASEAN ve AB’nin Myanmar’da Müslümanlara dönük islenen etnik temizlik felaketini acil olarak gündemlerine almasini istedi.
Basin bildirisinin okunmasindan sonra IHH adina söz alan Ankara Sube Baskani Zeynel Abidin Özkan, Deniz Feneri adina Ankara Sube Baskani Mustafa Sancar, Yardimeli Dernegi adina Genel Baskan Dr. Sadik Danisman, Türk Kizilayi adina Genel Sekreter Yardimcisi Hamza Aydogdu, Kimse Yok Mu Dernegi adina Ankara Sube Müdürü Ibrahim Çiçek ile Cansuyu Yardimlasma ve Dayanisma Dernegi adina Cemalettin Lafçi söz alarak, Arakanli Müslümanlar için yardim çagrisini yeniledi.
Ortak Çagri
Memur-Sen, Hak-Is ve Mazlum-Der yöneticileri, Güney Asya’da yasanan ayrimciliga dayali insanlik vahsetinin ve draminin son bulmasi için Myanmar hükümetine, Banglades’e, Güvenlik Konseyi ve Mülteciler Yüksek Komiserligi öncelikli olmak üzere BM’ye, Islam Isbirligi Teskilati’na, Güney Asya Isbirligi Teskilati’na (ASEAN), AB’ye ve Türkiye’ye su çagriyi yapti:
-Myanmar hükümeti, gerek Myanmar güvenlik güçleri gerekse de Rakhineli milis güçlerince Rohingyalilara dönük devam eden saldirilara bir an önce son vermelidir.
-Myanmar hükümeti, vatandaslik haklarini kabul etmedigi Rohingyali Müslümanlara, binlerce yildir yasamakta olduklari kendi vatanlarinin hür ve esit vatandaslari olma hakki tanimali ve temel insan haklarini kullanmalari önündeki insanlik disi engelleri kaldirmalidir.
-Banglades hükümeti 1951 tarihli BM Iltica Sözlesmesi’ni imzalamadigi için, kendi topraklarinda onlarca yildir misafir ettigi Rohingyali Müslümanlari yasadisi göçmenler olarak görmektedir. Banglades’in Iltica Sözlesmesi’ni imzalamamis olmasi, hayatta kalmanin son çaresi olarak ülkelerine siginmis Rohingyalilara karsi insani ve vicdani sorumluluklarini yerine getirmesine mani degildir.
-BM Mülteciler Yüksek Komiserligi, Dünya’nin en fakir ülkelerinden biri olan Banglades’i Myanmar’da yasanan trajediden kaynakli yükün altinda tek basina birakmamali ve zengin ülkeleri yük paylasimina ortak etmelidir.
-Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi acilen Myanmar’a gözlemci heyet göndermeli ve kendi ülkelerinde vatandaslik haklari ellerinden alinan milyonlarca Rohingyali Müslüman’in maruz kaldigi irkçi etnik temizlige seyirci kalmamalidir.
-Islam Isbirligi Teskilati, Myanmar’da Müslümanlara dönük islenen etnik temizlik felaketini bir an önce kendi gündemine ve BM gündemine getirmelidir.
-AB ve uluslararasi toplum, Budist cunta sonrasi Myanmar’da yapilan seçimlerle her seyin tamamlandigi yanilgisina kapildigini görmeli ve bir ülkede yasayan insanlarin temel insan haklari, azinlik haklari ve hür ve esit yurttaslik haklari olmadan yapilan seçimlerin demokrasi demek olmadigini anlamalidir.
-Mazlumun yaninda olma erdemine sahip Türkiye’nin, Arakanli Müslümanlarin sesi ve yardimcisi olacagina olan inancimiz tamdir. Bu çerçevede, Türkiye zulmün son bulmasi için bölgesel ve küresel platformlarda girisimlerde bulunmalidir.
-Türkiye, ülkemizdeki yardim kuruluslari basta olmak üzere uluslararasi yardim kuruluslarinin Arakan içerisinde ve mülteci kamplarinda yardim dagitabilmesi için gerekli adimlari en kisa sürede atmali ve mutlaka sonuç almalidir.
-Türkiye, dünyanin diger bölgelerinde yasayan vicdanli Budistlerin konuya müdahil olmasini saglamali ve bölgedeki zulmü durdurmak için sorumluluk almalarina zemin hazirlamalidir.
