Sürekli Görev Yollugu Alamayan Sözlesmeli Ögretmen Adina Dava Açtik
Es durumu özrü nedeniyle sözlesmeli sinif ögretmeni olarak atanan üyemizin sü- rekli görev yollugu ödenmesi talepli basvurusunun redde- dilmesi üzerine Basbakanlik, Milli Egitim Bakanligi ve Inegöl Kaymakamligi (Ilçe Milli Egitim Müdürlügü) aleyhine Danis- tay’da dava açarak, Inegöl Kaymakamligi’nin islemi ile, söz konusu isleme dayanak teskil eden Milli Egitim Bakanligi’nin 2006/58 Sayili Genelgesi’nin 11. maddesinde yer alan, “Sözlesmeli ögretmenlere sürekli görev yollugu ödenmeyecektir” hükmü, Milli Egitim Bakanligi ile 657 sayili Kanun’un 4/B maddesine tabi olarak çalisan sözlesmeli personel arasinda imzalanan 2010 yili hizmet sözlesmesinin 7. maddesinde yer alan, “Personel, görev yeri disinda geçici olarak görevlendirildiginde gündelik ve yol giderleri, unvani, hizmet yili ve ögrenim durumu ayni olan emsali devlet memurunu geçmemek üzere, 6245 sayili Harcirah Kanunu ile tespit edilen esaslara göre hesaplanir” hükmünde yer alan ‘görev yeri disinda geçici olarak görevlendirildiginde’ ibaresi ve Sözlesmeli Personel Çalistirilmasina Iliskin Esaslar’in 4. maddesinde yer alan, “Sözlesmeli personele geçici görev yollugu disinda harcirah ödenemez” hükmünün öncelikle yürütmesinin durdurulmasini ve devaminda iptalini talep ettik.
Dava dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi’nin kararinda yer alan, “Yolluk ödemesi, kamu hizmetinin gerektirdigi durumlarda, bu hizmet için görevlendirilen kisilerin katlanacaklari giderleri karsilamak üzere yapilan parasal bir idari islemdir” ifadelerine dikkat çekilerek, “Nakil islemi sonucunda, görev yeri degisen kamu görevlilerinin, maddi açidan belli bir külfetle karsi karsiya kalmalari ve bu külfetin, kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanmasi nedeniyle, isteklerine dayali olarak nakledilmis bile olsalar, söz konusu külfetin kamuca karsilanmasi icap ettiginden, iptali istenilen kural, Anayasa’nin 2. maddesiyle bagdasmamaktadir” denildi.
Dava dilekçesinde, görev yeri degisen sözlesmeli personelin de kadrolu devlet memurlari gibi nakil islemi sonucunda, maddi açidan belli bir külfetle karsi karsiya kalmasi ve bu külfetin kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanmasi nedeniyle, isteklerine dayali olarak nakledilmis bile olsalar söz konusu külfete kamunun katlanmasi gerektigine isaret edildi.
657 sayili Devlet Memurlari Kanunu’na tabi olarak çalisan 4/B sözlesmeli personel ile kadrolu devlet memurlarinin her ikisinin de üstlendikleri görev kamu görevi olup, sorumluluklari ayni olmasina ragmen, kadrolu devlet memurlarina sürekli görev yollugu verilirken, sözlesmeli ögretmenlere bu yollugun verilmemesi; Anayasa’nin esitlik, çalisma barisi ve sosyal devlet ilkesiyle açikça aykirilik teskil etmektedir. Görev ve sorumluluklari ayni fakat istihdam sekilleri farkli olan bu kamu görevlilerinden; belirli süreli hizmet akdiyle çalisan sözlesmelilerinbirçok konuda idarenin tek tarafli iradesine birakilmalari, onlarin magduriyetine neden olmaktadir. Sözlesmeli personelin es durumu ve saglik mazereti ile tayin hakkinin bulunmadigi dönemde getirilmis olan hükümlerin yeni düzenlemelerle uyusmadigi açik olup, yargi kararlariyla da bu husus açikça ortaya konulmustur.
Açtigimiz bu davanin olumlu sonuçlanmasi durumunda, bundan, sadece Milli Egitim Bakanligi bünyesinde çalisan sözlesmeli ögretmenler degil, ayni zamanda kamu kurum ve kuruluslarinda ve üniversitelerde çalisan sözlesmeli personel de faydalanacaktir.
Ilgili Dava Dilekçesi
