Toplu Sözlesme Yasa Tasarisini Yagmur ve Polis Engeli Esliginde Protesto Ettik
Kamu çalisanlarina toplu sözlesme hakki veren yasa tasarisini TBMM önünde eylem yaparak protesto etmemiz, polis engeline takildi. Memur-Sen Genel Merkezi’nden çikarak TBMM önüne kadar yürüyerek gitmek isteyen binlerce Memur-Sen’li, polisin engeliyle karsilasti. Katilimcilari tazyikli su sikarak ve biber gazi atarak engelleyecegini söyleyen emniyet yetkilileri arasinda uzun süre tartismalar yasandi.
Memur-Sen heyeti ve üyeler daha sonra, “Sorunlu Yasa Istemiyoruz”, “Hizmet Kollu Yasa, Ek Ödemeli Masa”, “Ya Masada Sözlesme ya Alanda Restlesme”, “Yasanin da Masanin da Budanmasina Hayir”, “Hizmet Kolu Hakkimiz, Söke Söke Aliriz” sloganlari esliginde Güvenpark’a kadar yürüdü. Burada bir basin açiklamasi yapan Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, TBMM’nin Dikmen Kapisi’na giderek, kendisini burada bekleyen çok sayidaki Memur-Sen üyesiyle basin açiklamasini bir kez de TBMM önünde yapti.
Ilk Açiklama Güvenpark’ta
Ilk olarak Güvenpark’ta, yogun yagmur altinda bir basin açiklamasi yapan Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, kamu görevlilerine toplu sözlesme hakki veren Anayasa degisikligini fiilen hayata geçirecek kanun tasarisinin masaya degil, sahaya davet tasarisi oldugunu söyledi. Gündogdu, “12 Eylül 2010’da yapilan referandumla kabul edilen ve kamu görevlilerine toplu sözlesme hakki veren Anayasa degisikligini fiilen hayata geçirecek kanun tasarisi, 16 ay gecikmeli olarak TBMM’ye sevk edildi. Memur-Sen olarak, söz konusu tasariyi bu sekliyle kabul etmemiz mümkün degildir. Tasari masaya degil, sahaya davet tasarisidir” dedi.
Mutabakatlar Yok Sayildi
Referandumdan hemen sonra 60. hükümette konuyla ilgilenen Devlet Bakani Hayati Yazici döneminde baslayan ikincil mevzuat çalismalarina, 12 Haziran seçimleri sonrasinda 61. hükümetin Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Faruk Çelik’le devam edildigini ifade eden Gündogdu, hizmet kolu basta olmak üzere birçok konuda uzlasma saglanmasina karsin TBMM’ye sevk edilen tasarida üzerinde mutabakata vardiklari hususlarin bile yer almadigini üzüntüyle gördüklerini kaydetti. Yapilanin uzlasma kültürüyle bagdasmadigini belirten Ahmet Gündogdu, söyle konustu: “Bu tasari bizim için yok hükmündedir. Hükümetin konuya yaklasimindaki olumsuzluk, tasarinin sevk edildigi komisyondan da anlasilmaktadir. Tasari ilgili komisyon olarak Saglik, Aile, Çalisma ve Sosyal Isler Komisyonu’na gitmesi gerekirken, Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilmis, ilgili komisyon ise tali komisyon konumuna getirilmistir. Hükümet adina memur sendikalari ve konfederasyonlarla masaya oturan bakanlarin ‘evet’ dedigi hususlarin bile daha sonra degisiklige ugratilip, konunun tarafi olan memur sendikalari konfederasyonlarinin görüslerinin alinmamasi kabul edilir bir durum degildir ve ileri demokrasi iddiasiyla bagdasmamaktadir.”
Daha önce mutabakata vardiklari hizmet kolu toplu sözlesmesinde her iki bakanla da uzlastiklarini hatirlatan Gündogdu, 16 aydir Anayasa’nin, tasariyla da Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi ile varilan mutabakatin çignendigini vurguladi.
TBMM, Bürokrasinin ‘Hayir’i Yerine Milletin ‘Evet’ine Kulak Vermelidir
Referandumda yüzde 58 ‘evet’ çikmasinin hazzini yasayan, ancak Anayasanin 53 ve 128. maddelerindeki degisikligi hazmedemeyen bakanlarin varligini üzüntüyle gördüklerini dile getiren Ahmet Gündogdu, TBMM’ye, bürokrasinin ‘hayir’inin yerine milletine ‘evet’ine kulak vermesi; AK Parti’ye de, bürokrasi vesayeti yerine, milletin sesini dinlemesi çagrisinda bulundu.
Memur-Sen olarak tasarida yer almayan asagidaki hususlarin komisyon ve Genel Kurul sürecinde hayata geçirilmesinin en büyük beklentileri oldugunu açiklayan Gündogdu, “Diyalogla çözüm yolunu önemsiyoruz. Ancak hatada israr edilirse, bu, alanlara çagridir. Bu davetin hakkini verecegimizden de kimsenin endisesi olmasin. Bütün bunlarla birlikte, Kamu Görevlileri Sendikalari olarak grev hakki mücadelemiz, siyaset hakki kararliligimiz ve toplu sözlesme hakkini sinirlayan anayasal engellerin tamamen kaldirilmasi noktasindaki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir” seklinde konustu.
Olmazsa Olmazlarimiz
Ahmet Gündogdu, tasarida yer almasi gereken, olmazsa olmaz hususlarini ise su sekilde açikladi:
-Hizmet kolu toplu sözlesmesine tasarida yer verilmeli,
-Yerel yönetimlerde isyeri toplu sözlesmesine yer verilmeli,
-Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Baskani Yargitay, Danistay veya Sayistay baskanlari arasindan, kanunla belirlenmeli,
-Cumhurbaskanligi, TBMM, TSK ve Emniyet’te çalisan sivil personele sendika üyesi olma imkâni verilmeli,
-Sendika üyesi olmayanlarin toplu sözlesmeden yararlanmak için dayanisma aidati ödemesini saglayacak hükümlere yer verilmeli,
-Toplu sözlesmenin kapsami, ‘diger mali ve sosyal haklar’ ibaresiyle genisletilirken, ‘aylik ve ücretler ile diger mali ve sosyal haklara iliskin sistemde degisiklik öngören talepler, toplu sözlesmenin kapsami disindadir’ denilerek yapilan kapsam daraltilmasindan vazgeçilmeli; toplu sözlesme masasi, kamu görevlilerini ilgilendiren her konuya açik hale getirilmeli,
-Sendikalarin sahadaki çalismalariyla elde ettigi yetki, kanun maddesiyle degersizlestirilmemeli, masaya oturmama veya masadan kalkma da bir pazarlik stratejisi olarak kabul edilmelidir.
Açiklamanin ardindan, Ahmet Gündogdu, Memur-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu ve bagli sendikalarin genel merkez yönetim kurullariyla birlikte TBMM’nin Dikmen Kapisi’na kadar yürüdü. Gündogdu, burada bekleyen çok sayidaki Memur-Sen üyesiyle basin açiklamasini bir kez de TBMM önünde yapti.
