Haber
2012-12-17 06:34:08
Toplumdaki Şiddet, Maneviyat Eksikliğinden Kaynaklanıyor

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplumdaki şiddetin maneviyat boşluğundan kaynaklandığının görülmesi gerektiğini söyledi. İnsanların hangi dine mensup olduğuna kimsenin karışamayacağını ifade eden Gündoğdu, ancak başkasına zarar vermemenin gerektirdiği ahlak eğitimini herkesin alması gerektiğini kaydetti.

Şubemizin İl Divan Toplantısı’na katılmak ve konferans vermek üzere Ordu’ya giden Ahmet Gündoğdu, toplantıdan önce basın mensuplarının sorularını cevapladı. ABD’deki okul saldırısında hayatını kaybedenler ve ülkemizde de görülen benzer şiddet olaylarıyla ilgili soruya cevap veren Gündoğdu, “Gerek dünyada gerek ülkemizde en önemli sorunlardan birinin şiddet olduğunu görüyoruz. Şiddetin her türlüsüne elbette sivil toplum örgütü olarak karşıyız. ABD’de öldürülen öğrenci ve öğretmenler şiddet kurbanı. Suriye halkı, bir diktatörün şiddeti altında. Ülkemizde bazen doktora, bazen öğretmene, bazen hemşireye, bazen herhangi bir devlet memuruna şiddet uygulanıyor. Kadınlarımız şiddet görüyor. Nadiren de olsa, şiddet gören erkekler var. Bazen de evrensel hukuktan gelen haklarını, devletin yasaklaması sebebiyle kullanamayan insanlarımız var. Örneğin başörtüsü. Devletin başörtüsü yasağını devam ettirerek, kadın çalışanın inancı gereği istediği gibi giyinememesi de devlet eliyle kadına uygulanan bir şiddettir” dedi.

Toplumdaki şiddetin maneviyat boşluğundan kaynaklandığının görülmesi gerektiğini belirten Gündoğdu, “İnsanların hangi dine mensup olduğuna karışamayız. Ancak başkasına zarar vermemenin gerektirdiği ahlak eğitiminin alınması lazım” şeklinde konuştu.

Bir insanın ölümünü kainatın ölümü, bir insanın kurtuluşunu da kainatın kurtuluşu sayan bir inanç ve medeniyet değerine sahip bir ülkede yaşadıklarını vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti: “Bu medeniyet değerinin mirasçılarının ve gençlerin birbirine zarar verir hale gelmiş, hele de bu bazen ölümlere, can almaya gidecek boyuttaysa burada sosyal devletin altyapıdan eğitim sistemine kadar birçok önlemi alması lazım. Maneviyat boşluğunun da din eğitimiyle giderileceğini yetkililerin görmesi gerekir.”

Dürüst ve Erdemli Olmak Test Çözmekten Daha İyidir

Toplumda öğretmene bakışla ilgili bir sorun olduğunu vurgulayan Gündoğdu, öğretmenlerin, öğrencilere dürüst olmayı, erdemli olmayı öğretmesinin, çözülecek bütün testlerden daha önemli olduğu gerçeğinin artık görülmesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğer bunu görebilirsek, elbette hem test çözsün hem de ahlaklı olsun” dedi.

 

Özgürlükten Kimseye Zarar Gelmez

Okullardaki kıyafet uygulamasıyla ilgili soruları da cevaplayan Ahmet Gündoğdu, özgürlüklerden kimseye zarar gelmeyeceğini, bunun yanısıra uygulamanın bütün öğrencilere topyekûn bir özgürlük de getirmediğini belirtti. Uygulamayla, tek tip kıyafetten daha rahat ve serbest bir hayata geçişin başlangıcının yapıldığını dile getiren Gündoğdu, ‘ben özgür olabilirim ama millet yoksul olmasa’ diyen sözde özgürlükçülerin varlığına dikkat çekti. Avrupa ülkelerinde öğrencinin de, öğretmenin de ne giydiğine kimsenin karışmadığını kaydeden Gündoğdu, “Yoksulluk tek tip önlükle saklanamaz. Siz tek tip kıyafet giydirirsiniz ama kantinde alışveriş yaparken yoksul çocuğun simit bile alamadığını göreceksiniz. Ayakkabısından tanıyacaksınız, montundan yoksul olduğunu göreceksiniz. Cep telefonları ilkokula kadar indi. Telefon markalarından, aile standartlarını görüyoruz. Ama burada pedagojik yaklaşım önemli. Bu, çocukların soru sorma, itiraz edebilme, sivil itaatsizlik hakları, giyim kuşamlarıyla da ilgilidir. Ne giyeceğine kendisi karar veren öğrencinin daha özgür birey olma yolunda ilerlediğini görüyoruz. Ben, öğretmenlik yaptığım dönemde, devlet okulunun yanısıra özel okulda da derse giriyordum. Özel okulda kıyafet serbestti. Ben lise öğretmeniydim; özel okul, ortaokul ve liseyi birlikte bulunduruyordu. Özel okuldaki değil lise, ortaokul öğrencilerinin bile dersteki rahatlığını devlet lisesinde göremiyordum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de Algı Değişimi Yaşanıyor

Burada tek tipçilikten yararlananların oyunlarının bozulduğunu gördüklerini söyleyen Gündoğdu, yaşananın, Türkiye’nin algı değişimi olduğunu ifade etti. 12 Eylül’deki referanduma kadar devlet ve ona itaat eden vatandaşların olduğunu, vatandaşın da devlete karşı görevleri bulunduğunu kaydeden Gündoğdu, şimdi ise devletin vatandaşa karşı sorumluluklarının öne çıktığını dile getirdi.

Kılık ve kıyafet yönetmeliğinin imam hatip ile Siyer ve Kur’an derslerine de başörtüsü özgürlüğü getirdiğini hatırlatan Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, bardağın yarısı dolduğu için teşekkür edeceğimiz bir konu ama dolma biçimi yanlış. İHL’deki kız öğrenciye, ‘bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin’ diyen yönetmelik, o kız ticaret lisesine gittiğinde ‘burada örtemezsin’ diyor. ‘Siyer ve Kur’an dersinde örtebilirsin ama matematik dersinde örtemezsin’ diyor. Doğrusu, demokratik olanı İHL’deki isteyene başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene örtme özgürlüğü verilmesidir. Bundan daha önemlisi, o öğrenciye kısmen de olsa serbestlik verilirken, onun öğretmenini kravat mecburiyetiyle kıskıvrak sararken, kadınlara uygulanan başörtüsü yasağı devam ediyorken, ‘niçin memurdan başlanmadı’ sorusunu soralım. Bunu söylerken, öğrenciden vazgeçin demiyoruz. Öğrencide genelgeyi tamama erdirin ama devlet dairelerinde de başörtüsü serbest olsun, kravat serbest olsun.”

 

Dershanelerin Kapatılma Tartışması Sağlıklı İlerlemiyor

Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili tartışma şeklinin sağlıklı ilerlemediğini ifade eden Gündoğdu, devlet okullarının; altyapı sorunlarının ve öğretmen açığının giderilerek dershanelere ihtiyaç bırakmayacak konuma getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Dershanelerde umuda yolculuk o kadar zirve yapmış ki, kayıtdışılığın yanısıra sınav bittiği zaman diplomaya yansımayan bir yaklaşım var. Birinin kalitesizliğinin diğerini körüklediği gerçeğinden hareketle dershaneler ayrı kategoride, devletin okulları ayrı kategoride ele alınmalıdır. Özel okullar teşvik edilmelidir. Dershaneye giden öğrencileri de dikkate alarak, dershanelerin özel okula dönüşmesi sağlanabilir ama bıçakla keser gibi bir yaklaşımda bulunmanın netice alınacak bir yol olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

Değerler Sendikacılığı Yapıyoruz

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, akabinde Ordu Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Medeniyet Değerlerimiz ve Sendikacılık” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Değerler sendikacılığı yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, sendikalar kanununun kendilerini ülke sınırları içine hapsettiğini ancak gönül yasasıyla dünyadaki bütün mazlumların sesi olduklarını belirtti. Batı medeniyetinin çifte standart içinde olduğunu kaydeden Gündoğdu, Memur-Sen’in manevi değerlerin merkezinde insanlık için sendikacılık yaptığını vurguladı.

Gündoğdu, konferansta, referandum süreci, toplu sözleşme hakkının elde edilmesi ve ilk toplu sözleşme sürecine ilişkin konularda yaşananları da katılımcılarla paylaştı. Memur-Sen’in, kadınların ve gençlerin örgütlenmesine yönelik çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade eden Gündoğdu, Genç Memur-Sen’in en kısa zamanda hayata geçeceğini bildirdi.

Konferansa, Ordu Vali Yardımcısı Yemen Bayrak, Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan, Ordu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Bostan ve çok sayıda eğitimci ve vatandaş katıldı.

Çelenk: Değerlerimiz Doğrultusunda Sendikacılık Yapmaya Devam Edeceğiz

Konferansın açılışında konuşan Ordu Şube Başkanımız İsmail Çelenk, Ordu’daki sendikal çalışmalar hakkında bilgi verdi. Çelenk, Eğitim Bir-Sen’in ve Memur-Sen’in sendikal anlayışının medeniyet değerlerimizle örtüştüğünü belirterek, “Sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Değerlerimiz doğrultusunda mazlumların, ihtiyaç sahiplerinin yanında yer alıyoruz. Millet iradesinden yana taraf oluyoruz. Şimdiye kadar bu doğrultuda sendikacılık yaptık, bundan sonra da bu yolda devam edeceğiz” dedi.

Ahmet Gündoğdu, daha sonra Şube ve ilçe yönetimlerimizle biraraya geldi. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen