Haber
2011-05-11 07:23:16
Türkiye’nin Çilgin Projesi Yeni Anayasa Olmalidir

Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, Türkiye’nin en büyük ucubesinin ve statükonun kaynaginin 12 Eylül Anayasasi oldugunu söyledi. Gündogdu, Türkiye’nin en çilgin projesinin ise, statüko ve vesayeti kökünden kaziyip atacak olan sivil, demokratik, özgürlükçü, milletin degerleriyle barisik ve sivil irade ürünü yeni bir anayasa olmasi gerektigini kaydetti. Gündogdu, mevcut anayasanin, 21. yüzyila damgasini vuracak; büyük Türkiye’nin önünü açacak lider ülke Türkiye’nin yeni vizyonunun yol haritasini olusturmasi gerektigini ifade etti.

 

Ahmet Gündogdu, Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Cemil Birsen Konferans Salonu’nda düzenlenen Uluslararasi Anayasa Sempozyumu’na katilarak, bir konusma yapti.

 

Anayasanin, devletin millete karsi bir taahhüdü oldugunu dile getiren Gündogdu, “Anayasalar, devletle millet arasindaki iletisimin ilkelerini düzenleyen metinlerdir. Anayasa, bütün bunlarin yaninda milletin hedeflerini gerçeklestirme araci olan devleti ve erklerini dizayn eden, aralarindaki iliskiyi belirleyen ve yöneten koordinasyon kurgusudur” dedi.

 

Teorikte böyle olmasina ragmen anayasalarimizin birçogunda bu gerçegin göz ardi edildigine dikkat çeken Gündogdu, anayasalarimizin genellikle kurallar ve yasaklar manzumesi, resmi ideolojinin kitabesi islevi gördügünü vurguladi.

 

Geçmiste yasanan tartismalarin bile yeni anayasa ihtiyacini yansittigini belirten Gündogdu, 82 Anayasasi’nin ihtiyaçlari karsilamadigi düsüncesiyle, 1982’den bu yana, üçte birini kapsayacak sekilde yaklasik 18 kez degisiklige ugradigini bildirdi.

 

Bu orandaki degisikliklerin bile yeterli görülmedigini ve toplumun yüzde 70’ten fazlasinin tümden bir anayasa degisikligi talep ettigini kaydeden Gündogdu, “Gelinen noktada, marjinal ulusalci bir kesim disinda, 1982 Anayasasi’ni savunan kimse kalmamistir. Toplumun bu ihtiyaci katlanarak sürüyor olmali ki, Abant Platformu, Anayasa Çalisma Grubu, Yeni Anayasa Platformu, TÜSIAD ve TESEV yeni anayasa taslagi çalismalari yapmaya ve müzakereler yürütmeye devam ediyorlar. Biz de, Memur-Sen olarak, kisa, öz ve milleti merkeze alan bir anayasa taslagina iliskin çalismamizi baslattik. Bu çalismamizi seçimlerden sonra kamuoyu ile paylasacagiz” seklinde konustu.

 

Niçin Yeni Anayasa?

1982 Anayasasi’nin neden ve niçin degistirilmesi gerektigine yönelik gelecek soruya ise, “Toplumun bilim, sanat, kültür ve ekonomi gibi alanlarda büyük hamleler yapmaya hazirlandigi bir dönemde bu anayasayla, ne toplumun ne de Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir adim ileriye tasinmasi mümkün degildir” seklinde cevap verilebilecegini ifade eden Gündogdu, Cumhurbaskanligi seçimi sürecinde yasanan gelismelerin bunun en açik örnegi oldugunu dile getirdi.

 

Yasakçi iklimiyle Türkiye’yi bunaltan ve halkin özgürlük alanlarini daraltan 1982 Anayasasi’ndan bir an önce kurtulmak gerektiginin altini çizen Ahmet Gündogdu, söyle konustu:

“Yeni anayasa, kimlik tartismalarina son verecek,temel hak ve özgürlüklerin alanini genisletecek ve vesayeti sonlandiracak niteliklere sahip olmalidir. Yeni anayasa, öncelikle devletin demokratik ve çogulcu yapida örgütlenmesini düzenlemelidir. Yeni anayasa, hak ve özgürlükleri tanimlayici, sinirlayici ve seçici degil, onlari taniyan ve güvence altina alan içerikte olmalidir. Siyasi partilerin bu seçim sürecinde anayasayla ilgili görüslerini net olarak açiklamasi, seçimlerden sonra yapilacak anayasanin önünü açacaktir. Yeni anayasa süreci, parlamento disi toplum kesimlerini de kapsayacak sekilde kurumsal bir yapi içerisinde ele alinmalidir. Temel hak ve özgürlükler, yeni anayasa sürecinin ana odagi olmalidir. Baskanlik, yari baskanlik tartismalari, anayasa yapma sürecini gölgelememelidir.”

 

Korkular, Anayasa Maddesi Olarak Dile Getirilmis

Mevcut Anayasa’nin özünün güvensizlik ve korku oldugunu vurgulayan Gündogdu, ayrintili bir anayasa kaleme alinarak, yasama organinin hareket alaninin daraltildigini, bir anlamda ‘yasama organina güvenmiyoruz’ mesaji verildigini belirterek, “Yürütme yetkisinin tanimlandigi maddede, ‘Anayasa ve kanunlara uygun’ serhi konulurken, yasama ve yargi için böyle bir tespit yapilmamistir. Anayasa koyucu, yürütmeyi güvenilmez bir erk olarak tasarlamistir. 1982 Anayasasi, korkularini anayasal hükümlerin altina saklamis ve güvensizligi ilke edinmis bir anlayisla yazilmis bir anayasadir. Güvensizlik böyle iken, Anayasa’nin asil sifresi korkudur. Çünkü sinirli temel haklar, sinirsiz yasaklar biraraya getirilmek suretiyle, millete, ‘senden korkuyorum, kendimi korumaliyim’ anlayisina sahip olan devletin demokratik, sosyal, hukuk devleti oldugu empoze edilmeye çalisilmistir” diye konustu.

 

Genel olarak, yeni anayasanin omurgasini olusturacak temel haklari; yasama hürriyeti, insanin benligini ve kisiligini koruma hürriyeti, düsünce hürriyeti, inanç hürriyeti, tesebbüs hürriyeti ve sendikal hürriyetler olarak siralayan Ahmet Gündogdu, bu temel hak ve özgürlüklerin, güvenlik eksenli degil, insan merkezli bir anlayisla düzenlenmesi gerektigine dikkat çekti.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen