Haber
2009-02-24 06:18:46
Üniversite ve Yurt-Kur Temsilcileri 1. Istisare Toplantisi’ni Yaptik

Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, simdiye kadar Türkiye’de en çok haksizliga ugrayan, özgürlükleri kisitlanan kesimin üniversite çalisanlari oldugunu ifade ederek, “Bu gerçege ragmen, sendikal örgütlenmenin en az oldugu yerler üniversitelerimizdir” dedi.

 

Üniversite ve Yurt-Kur Temsilcileri 1. Istisare Toplantisi’ni, “Örgütlü, Özgür ve Güçlü Bir Üniversite Için” sloganiyla Baskent Ögretmenevi’nde gerçeklestirdik.

 

Açilisini Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu’nun yaptigi toplantida, Türkiye’nin dört bir yanindan gelen Üniversite ve Yurt-Kur Temsilcilerimiz görüs ve önerilerini sunarken, sendikamizin bu alanlarda büyümesi ve yetkiye ulasmasi konusunda istisarelerde bulunuldu.

 

Iki gün süren toplantinin açilisinda konusan Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, sagda ve solda bulunan olusumlarin bireyi merkeze almadigini, insanlari kategorize ederek, ölümü gösterip sitmaya razi etme ve yandas olusturma gayreti içerisinde bulundugunu belirterek, “Baska bir ifadeyle, ya devletçi sola davet ya da devletçi saga davet anlayisi hakim. Devletçi sola davet, ideoloji üzerinden yürütülüyorken; devletçi saga davet, havanin daha ziyade dumanli oldugu zamanlarda devreye giren anlayis tarafindan yapilan sendikaciliktir. Akif Inan ve arkadaslarinin ortaya koydugu anlayis ise, medeniyetimizin degerlerini yasatmak, bu degerleri bugüne kadar Türkiye’de vakif, dernek, siyaset araciligiyla dillendiriyorken yasanan aksakliklari, evrensel hukuku esas alip ILO normlarindan yararlanarak daha yüksek dozajda degerlendirme, dile getirme ve dillendirme firsatini yakalamaktir” seklinde konustu.

 

“Akif Inan’in beslendigi kaynak belli” diyen Gündogdu, söyle konustu:

“Sendikacilik yaparken, insan olmamizdan kaynaklanan, medeniyet degerlerimizden aldigimiz sorumlulugu yerine getirerek, hos bir sada birakma anlayisini yasatmaktir amacimiz.”

 

657 ile prangalanmis olan devlet memurlugu halini sendika yasasi ile, ki bu yasayi daha islevsel hale getirerek, degerlerimize hizmet etmek amacini tasidiklarini kaydeden Gündogdu, “Bunun için biz Türkiye’nin en önemli sorununu, egitim ve demokratiklesme baglaminda, egitim sistemindeki kök sorunlari çözmeden bu ülkenin vatandaslarini demokrat olarak yetistirmenin mümkün olamayacagi gerçegini, demokratiklesmede olumlu adimlari atamadan da egitim sistemini ideolojilerden, dayatmalardan, 12 Eylüllerin, 28 Subatlarin dayatmalarindan kurtaramayacagimiz bilincini marifet-iltifat dengesiyle ele almaliyiz” ifadelerini kullandi.

 

Egitim sistemindeki altyapi-üstyapi sorununun yillardir yasandiginin altini çizen Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:

“Burada çogunlugu olusturan üniversite temsilcilerimizle birlikteyiz. Egitim-Bir-Sen olarak en çok ugras verdigimiz ancak karsiligini en az aldigimiz alan üniversitelerdir. Niye? 1924 Anayasasi, ‘Hâkimiyet bila kaydu sart millete aittir’ sözü Meclis eliyle yürütülür demisken, 61 ve 82, bilhassa YÖK’ü kuran 82 Anayasasi’nin bürokratik oligarsiye firsat vermesiyle olusan baski, üniversitelerimizde gerek akademik özgürlügün gerekse sendikalasmanin önüne bir set çekmistir. Egitim çalisanlarinin örgütlenme oranina baktigimizda, Milli Egitim’de sendikalasma orani yüzde 55 iken, üniversitelerde bu oran yüzde 15’leri bile bulmamistir. Öyleyse bunun tespitini iyi yapip, ötekinin hukukunu da gözeten bir anlayisla yeni baslangiçlar yapmaliyiz.”

 

Gündogdu, Akif Inan’in biraktigi sendikal anlayisin sadece ücret sendikaciligini kapsamadigini, bununla birlikte insanimizin dertlerini, sorunlarini dert edinerek hizmet sendikaciligini da içerdigini dile getirerek, “Üyelerimizin haklarini savunurken, emegi ve özgürlügü de elbette önemsiyoruz. Emege ve özgürlüge, içerde ve disarida kastedenler, kim olursa olsun, karsilarinda bulacaklari kurum Egitim-Bir-Sen’dir, Memur-Sen’dir. Biz sendikal manada tarafsiziz ama konu emek ve özgürlükse, tarafiz ve taraf olmak için sendikacilik yapiyoruz. Onun için bütün mevzuatlardan beklentimiz; mevzuatlara göre insan olusturma anlayisi degil, insanlara, insanin degerlerine, insanin yüceligine göre mevzuatin olusturulmasi anlayisidir” degerlendirmesinde bulundu.

 

Egitim-Bir-Sen olarak bu ülke için hedeflerinin tam demokrasi oldugunu ancak bunun önünde engeller bulundugunu anlatan Gündogdu, “Bunlarin basinda ise Anayasa gelmektedir. Bu Anayasa ferman anayasasidir, 12 Eylül Anayasasi’dir. Bu Anayasa milleti tokatlamaya müsaade eden bir Anayasa’dir ki, ülkemizin bundan kurtulma mecburiyeti vardir. Özgürlükleri genisleten, emegi saygin kilan, insani yücelten bir Anayasa’ya ihtiyaç bulunmaktadir. Bunun yanisira çeteler engel, Ergenekon Çetesi engel, Ergenekon’a ev sahipligi yapanlar engel, Ergenekon’a sponsor olan isçi sendikalari engel, bunlara avukatlik yapan siyasetçiler engel. Biz diyoruz ki, arkasinda kim olursa olsun, ucu kime dokunursa dokunsun, Ergenekon Çetesi’nin üzerine sonuna kadar gidilsin. Bu ülke artik kirlerini topyekûn atmalidir” diye konustu.

 

Gündogdu, Türkiye sivil toplum hareketinde Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in bir milat oldugunu sözlerine ekledi.

 

Genel Teskilatlanma Sekreterimiz Erol Battal ise, çagdas dünyanin, modern yönetimlerin artik kendi zenginliklerini, özgürlüklerini, adaletini, hukukun üstünlügünü, ekonomik kalkinmisliklarini, hakça bölüsümlerini, halklarini yönetimlerine denetimci kilarak sagladiklarini ifade ederek, “Bunu da sivil toplum örgütleri araciligiyla gerçeklestirmektedirler” dedi.

Yönetimlerin sivil denetimlere açilmasi, ortak edilmesi noktasinda Türkiye’de de son dönemlerde çesitli açilimlarin gerçeklestirilmekte oldugunu bildiren Battal, sunlari kaydetti: “Çalisanlarin özlük haklarinin korunmasi, gelistirilmesi, haksizligin, adaletsizligin, yanlisligin, yolsuzlugun, hukuksuzlugun, keyfiligin önüne geçilmesi için dün kurucularini, yöneticilerini, üyelerini savciliklara sevkeden, sendikalara terörist muamelesi yapan anlayis, bugün; ‘sizler kamu adina yolsuzlugun, hukuksuzlugun, keyfiligin, adam sendeciligin önüne geçiyorsunuz, vatandaslik görevi yapiyorsunuz’ diyerek kendilerine tazminat ödüyor. Evet, bugün benim ülkemde bir memur sendikali oldugunda, devlet tarafindan taltif ediliyor ve kendisine tazminat ödeniyor. ‘Örgütlülük Tazminati’ 10 TL gibi az bir rakam ancak bu bir kurus dahi olsa, benim ülkem adina ifadesi mümkün olmayan bir asama. Sendikalilar, disiplin suçu isleyen sendikasizlardan daha avantajli. Isyeri temsilcisinden Genel Yöneticilerine kadar sendikalilara ayricaliklar taninmakta, izinler verilmekte, diger memurlara yasak olan birçok konu sendikalilar için serbest olmaktadir.”

 

Genel Mali Sekreterimiz Ahmet Özer, Genel Basin Yayin Sekreterimiz Hidir Yildirim, Genel Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Esat Tektas’in da birer selamlama konusmasi yaptigi toplantida, katilimcilar söz alarak, üniversitelerde ve Yurt-Kur’da yetkili olma konusunda görüs ve önerilerini açikladilar.

 

Toplantinin son gününde ise, katilimcilar basta Beypazari olmak üzere Ankara’nin tarihi mekânlarini gezdiler.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen