Üniversitelerde değişim ve dönüşüme ihtiyaç var

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Yükseköğretim Kanunu’nun artık ihtiyaca cevap veremediğini belirterek, “Anayasa’nın 130 ve 131. maddelerinde değişiklik yapılmalı, 2547 sayılı YÖK Kanunu da bu çerçevede yeniden hazırlanmalıdır.  İnsan ve düşünce merkezli yeni bir kanuna ihtiyaç var.  Üniversitelerde rektör seçimi süreçleri çalışanların sorunlarının konuşulmasını ve tartışılmasını gölgeliyor. Bu nedenle, yetkilerin şahıslardan alınarak kurullara devredilmesi gerekir” dedi.

Ramazan Çakırcı, Eğitim-Bir-Sen Bursa 2 No’lu Şube 1. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurulda bir konuşma yapan Çakırcı, üniversitelerde değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bursa’da ikinci şubeyi açtıklarını ifade eden Çakırcı, “Emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sendikamız üniversitelerde de yetkiyi almış bulunmaktadır. Üniversitedeki ideolojik yapılanma ve baskıların artık tarihe karışmaya başladığını görüyoruz. Üniversitelerde değişim ve dönüşüme ihtiyaç var. Bunun yolu da, Anayasa’nın 130 ve 131. maddelerinin değişmesinden geçiyor. Bununla birlikte, YÖK Kanunu’nun da ciddi anlamda elden geçirilmesi gerekiyor. Yetkilerin şahıslarda toplandığı bir üniversite değil, yetkilerin kurumlara verildiği bir üniversite istiyoruz. Uluslararası üniversiteler arasında ilk yüze girmek için üniversitelerde özgür bir ortamın ve zeminin oluşması elzem. Bu da, başta Anayasa değişikliği olmak üzere, YÖK Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle mümkündür” şeklinde konuştu.

Yetkiler kurullara devredilmelidir

İnsan ve düşünce merkezli yeni bir YÖK Kanunu’nun hazırlanması gerektiğini vurgulayan Çakırcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversitelerde rektör seçimi süreçleri eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının konuşulmasını ve tartışılmasını gölgeliyor. Üniversitelerde ideolojik kamplaşmalardan kurtulmak için yetkilerin şahıslardan alınarak kurullara devredilmesi gerekir. Bilimsel üretim ve araştırma yapılmasının önündeki en büyük engel yetkilerin şahıslarda toplanmasıdır. Bu nedenle, YÖK Kanunu’nun biran önce değişmesini istiyoruz. Sendika olarak, YÖK’ün değişim sürecine katkı vermeye hazırız. Siyasi irade, bu sorumluluktan daha fazla kaçmamalı, yükseköğretimdeki değişim ve dönüşüm sürecini hızlandırmalıdır. Gençlerin çağa ayak uydurmaları ve geleceğimizi şekillendirmeleri için üniversitelerin de değişen dünyaya ayak uydurması gerekmektedir.”

Akademik ve idari personelin örgütlenmesinin, birbirine omuz vermesinin, bir güç oluşturmasının eğitim çalışanları açısından ciddi bir kazanç olduğunu kaydeden Çakırcı, “Artık üniversitelerde eğitim çalışanlarının meseleleri artık daha rahat bir şekilde çözülebiliyor” diye konuştu.

Akademik ve idari personel ile KYK çalışanlarının sorunlarına da değinen Ramazan Çakırcı, sorunları çözmek için uğraştıklarını dile getirdi. Çakırcı, eşit işe eşit ücret kapsamında üniversite ve KYK personeli için bugüne kadar önemli kazanımlar temin ettiklerini sözlerine ekledi.

Kongrede yapılan seçim sonucunda başkanlığa seçilen İlyas Kaya ise, emek ve özgürlük mücadelesine gönül veren üniversite çalışanları olarak birlerle başlattıkları hareketin her geçen gün büyüdüğünü dile getirerek, “Kuruluş gayemiz, üniversite personelinin özlük haklarına sahip çıkmak, daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlamak ve herhangi bir sıkıntıyla karşılaştıklarında yanlarında olmaktır. Birlik ve beraberlik içinde eğitim faaliyetleri düzenlemeyi arzu ediyoruz. Bizim şu an 700 üyemiz mevcut” dedi.