Haber
2016-01-13 07:00:20
Uslu, 'Sivil Toplumun Rolü ve Önemi'ni anlattı

 

Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri ve Hak-İş Konfederasyonu Onursal Genel Başkanı Salim Uslu, Eğitim-Bir-Sen’in düzenlediği ‘Kültür Sohbetleri’ programında ‘Sivil Toplumun Rolü ve Önemi’ konulu bir sunum yaptı.

Genel Merkez’de gerçekleştirilen programda konuşan Salim Uslu, sivil toplumu yerli yerine koymadan siyaseti, toplumu, ekonomiyi birbiri ile uyumlu, istikrarlı, verimli kılmanın, hukuk düzenini etkinleştirmenin, toplumu barışık ve mutlu kılmanın mümkün olamayacağını söyledi.




 

Sivil toplum olmadan toplumu barışık ve mutlu kılmak mümkün olmaz

Sivil toplum; farklı, görüş, düşünce, inanç ve kültürleri, ortak bir coşkuyla, birlik ve dayanışma içinde nefes alan bir toplumun ortak aklı ve ortak projesi olarak görüldüğünü belirten Uslu, “Sivil toplum, siyasî yönetimden bağımsız bir yapılanmadır. Bu yönüyle sık sık hükümetler karşısında muhalif ve talepkâr bir tavır alsa da, ülkedeki demokratik sistemin sigortası işlevini görür. Güçlü sivil toplum kuruluşlarının olmaması o ülke için ciddi bir zaaf olarak değerlendirilmektedir. Sivil Toplum Kuruluşlarının gücü, karar alma mekanizmasına katılım şekli ve oranı, demokrasi standartlarının seviyesini belirler hale gelmiştir. Çağdaş demokrasilerin en önemli önceliği; yurttaşların aktif katılımının artırılmasına yönelik sivil girişimlerin sahip olduğu potansiyeli desteklemektir. Sivil toplum kuruluşları, demokratik ve modern bir devlet sisteminin ayrılmaz ve bütünleyici bir parçasıdır. Yaşanan deneyimler, devletin ‘imkânlarıyla’ STK’ların ‘sorun çözme yeteneği ve pratiği’ birleştiğinde, ilerlemenin daha sağlam ve güçlü olacağını göstermiştir. Waclaw Hawel, ‘Sivil toplum, hiçbir hedef ve makam gözetmeksizin, insanların ve toplumun özgürlük alanını genişletmek ve toplumun kendi belirleyicilik kabiliyetlerini artırmak için vardır’ der. İşleyen bir demokrasinin üç temel halkası vardır. Bunlar, özgür ve adil seçimler, sivil siyasî haklar ve sivil toplumdur. Son yıllarda önemli aşamalar kaydetmekle birlikte, demokratik sistemimizin sivil toplum ayağı henüz olgunluk düzeyine erişememiştir. Sivil toplumu yerli yerine koymadan siyaseti, toplumu, ekonomiyi birbiri ile uyumlu, istikrarlı, verimli kılmak,  hukuk düzenini etkinleştirmek, toplumu barışık ve mutlu kılmak mümkün olamaz” dedi.





Hepimiz aynı gemideyiz, gemiyi selamete ulaştırmalıyız

Sivil toplumu, iyi niyetli entelektüel arayışların adresi olarak ilgi göstermenin ötesinde bir yere taşınması gerektiğini söyleyen Salim Uslu, “Bu bağlamda ülkemizdeki tehdit algılamasına dayalı konsepti terk edip, sivil toplumu toplumsal dinamikler olarak görmek, toplumsallığın tezahürü olarak değerlendirmek gerekiyor. Ülkemiz farklı alanlardaki reformları peş peşe yapıyor, kavramlarını tartışıyor ve geliştiriyor. Tabii ki bu süreç karmaşıklıkları, olumsuz tartışmaları ve hatta zaman zamanı yapay gündemleri de beraberinde getiriyor. Ancak önemli olan, Türkiye’nin özgür bir tartışma sürecine girmesi, demokratik, çoğulcu ve laik temellere dayanan, özgür, açık ve müreffeh bir toplum oluşturma hedefine doğru ilerlemesidir. Elbette ülkemiz, kendi özgün deneyimlerinin yanında, kalkınmış dünyanın deneyimlerinden de yararlanmak durumundadır. Nitekim özgür bir toplumsal model oluşturmanın, temel ve vazgeçilmez unsurları vardır. ‘Sosyal diyalog’, bunların başında gelmektedir. Sivil toplumun ‘özgür ve güçlü’ olması bir diğer unsurdur. Sosyal diyaloğun güçlenmesi, daha güçlü ve daha kenetlenmiş bir toplumu oluşturmanın olmazsa olmazıdır.  Sosyal diyalog, çalışma hayatımızın da öncelikli konularından biridir. Sosyal diyaloğa önem veren bu kavramı, toplumsal sorunların çözümünde önemli bir araç olarak görmek durumundadır. Sivil toplumun temel ilkesi, ‘menfaat paralelliği’ anlayışı olmalıdır. Bunun anlamı şudur: Hepimiz aynı gemideyiz, gemiyi selamete ulaştırmalıyız” şeklinde konuştu.




Mehmet Akif İnan bir mücadele adamıdır

Mehmet Akif İnan’la ilgili hatıralarını da anlatan Uslu, “Mehmet Akif İnan bir mücadele adamı, bir dava insanı, bir gönül adamı, bir düşünce ehli, bir sivil toplumcu, bir sendikacı ve aksiyon adamı ama en önemlisi lider. Akif Hoca’yı 70’li yıllarda tanıdım. Zaman zaman Ankara dışına seyahatlerimiz oldu. Akıncılar ya da Akıncı İşçiler döneminde konferanslar nedeniyle yaptığımız yolculuklar bir yana, daha çok birlikte mesai yaptığımız sendikacılık döneminde kendisini daha yakından tanıma fırsatı buldum. İlkelerin adamıdır, O hiçbir zaman konjonktürel düşünüp rüzgâra göre pozisyon alma kolaycılığı içinde olmamıştır. ‘Yerli’dir Akif Bey, evrensel doğruları kabul etmekle birlikte yerli değerleri savunur, düşünürdü. ‘Anamı sorarsan büyük doğudur/Batı ki, sırtımda paslı bıçaktır’ diyerek beklediği medeniyet havzası olan bu coğrafyanın topraklarını ve değerlerini, birikimlerini ifade eder” diye konuştu.



 

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Settar Arslan’ın da tecrübelerini anlattığı programın sonunda Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Salim Uslu’ya plaket takdim etti. 
 



MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen