Yalanlar ILKSAN Gerçegini Örtemez!
Deveye sormuslar: “Boynun neden egri?” “Nerem dogru ki” demis. Anlasilan o ki, malum sendika, yaptigi açiklamada, 16 yildir kendi zihniyetinden olan yöneticilerin beceriksizce yönettigi ILKSAN batakligini savunurken bile ILKSAN gerçegini çarpitmistir.
ILKSAN, kurulusundan bugüne adi yolsuzluk ve usulsüzlüklerle anilmis ve anilmaya devam etmektedir. 2006 yilinda yöneticilerin bagimsiz bir firmaya hazirlattigi TANGRAM Raporu’na, kendi üyeleri tarafindan seçilen denetleme kurulunun hazirladigi denetleme kurulu raporlarina, yöneticilerin açiklamalarina baktigimizda, ILKSAN’in nasil bir batakliga saplandigi ortaya çikmaktadir. Hal böyleyken, ILKSAN’i yönetenlerin hangi basaridan söz ettigini anlamak mümkün degildir. ILKSAN yöneticilerinin bagimsiz bir denetim firmasina hazirlattigi TANGRAM Durum Tespit Raporu, yönetimin beceriksizligini ve usulsüzlüklerini açikça ifade etmektedir.
TES üyelerinin hazirlattigi ve kamuoyundan gizledigi rapor ortada iken, hangi yönetim basarisi gösterildigini anlamak zor.
Bu zihniyetin ILKSAN’i yönetmesinin üzerinden 10 yil (2006 yilinda) geçtikten sonra TANGRAM’in hazirladigi bu raporu bilmemeleri mümkün mü? Ayrica bu rapordan kamuoyunun bilmesi gereken pek çok sey de mevcuttur. Raporun da kamuoyu ile paylasilma zamaninin geldigini düsünüyoruz. Bu raporda üyeler sandik yöneticilerinin hangi basarilara(!) imza attiklarini, yöneticilerinin hangi becerilerinin oldugunu ögrenme haklari yok mu?
Türk Egitim Sen’in yaptigi “Vurun ILKSAN’a” açiklamasi ancak bu kadar gerçeklerden uzak olabilirdi. 1996 yilindan önce sol zihniyet yönettigi için ILKSAN batmis. Megerse onlar kurtarmislar. Ama ILKSAN tarafsiz degerlendirildiginde, usulsüzlüklerde/yolsuzluklarda, yönetim beceriksizliginde ILKSAN’in 1996 sonrasi, öncesini aratmadigi görülecektir.
TES açiklamasinda ne diyor?
1-“1996 yilindan bu yana Ancak ILKSAN’la ilgili olarak yasanan olumsuzluklarin tamami 1996 öncesine aittir. ILKSAN 1996 tarihinden sonra adeta saha kalkmistir.”
Peki soruyoruz, su icraatlar mi ILKSAN’i saha kaldirmistir?
- Sandik yöneticilerin “hatali” karari ile sandik binasina yabanci kadin alan gece bekçisine ödenen tazminat.
-2003 yilinda 11 milyon TL deger biçilen Ankara Yenikent’teki 250 bin metrekarelik ILKSAN arsasi 2004 yilinda 6 milyon TL’ye satilarak, ILKSAN’in 5 milyon TL zarara ugratilmasi.
- Kizilay Karanfil Sokak’ta yasanan bar olayi.
- 2004 yilinda arsa karsiligi yaptirilan 2788 konuttan 1.825 konutun satilmamasi, satilamayan bu konutlarin faturasinin ILKSAN’a kesilmesi.
- Denetleme Kurulu üyelerince hazirlanan raporun, “Kurumun 2005'te 5,8 milyon YTL zarar ettigi, Ulus Ögretmenevi'nin aslinda zarar ettigi, gece bekçisinin bir kadinla idare binasinda gönül eglendirmesinin cezalandirilmadigi, DE-HA A.S.'nin tasfiyesinin gerektigi, muhasebe kayitlariyla oynandigi...” tespiti.
2- “Pendik arsalarinin degeri bugün milyar TL’lerle ifade edilmekte ve pek çok kisinin istahini kabartmaktadir.”
Milyar TL’lerle ifade edilen arazinin çöplük olarak kullanildigindan Türk Egitim-Sen’in haberi yok mu? Bu nasil bir yönetim basarisi ki, milyarlarca TL degerindeki bir arazi çöplüge dönüstürülmüs ve bu arazinin 30.09.2011 tarihinde aktif degeri 119.234 TL olarak belirlenmis. Pendik arsasina “birkaç milyar TL fiyat” biçiliyorsa 1992 yilinda alinan bu arsayi çöplüge çevirenlere asil o zaman hesap sorulmalidir. Anlasilan o ki 1996 yilindan önce alinmis bu degerli arazi yöneticilerin basarisi(!) ile çöplüge dönüstürülmüstür. 1990 yilinda alinan Didim arazisi 400-500 milyon TL degere çikmissa ILKSAN neden hala 950 bininin altinda aktif deger biçiyor. Yoksa Pendik ve Didim’de ILKSAN’in açiklamadigi ve üyelerden gizledigi baska araziler mi var?
3- “Eski Cumhurbaskani Sayin Süleyman DEMIREL döneminde ILKSAN’a satilan Pendik arsalaridir, o dönemde çok degersiz olarak görülen bu arsalar ILKSAN’a satilarak bir takim kisilere çikar saglanmis, Sayin Demirel, o tarihlerde ‘Verdiysem ben verdim’ diyerek olayi üstlenmekten çekinmemisti.”
Demirel’in bu sözü ILKSAN’i 5 milyon TL zarara ugratan dönemin ILKSAN Baskani ve bir dönem MHP Kars Milletvekili Adayi olmus, ayni zamanda Türk Egitim Sen üyesi Harun Yenice’nin, “Verdimse, devlete verdim” sözü Demirel’in sözü ile neden bu kadar benzesiyor.
4- “... yolsuzluk 1996 öncesinde yapilan ‘araba kampanyalarinda’ yasanmis..”
Yoksa mevcut yönetimin Fransiz Peugeot markasi ile yaptigi araba kampanyasi benzer bir düsüncenin ürünü mü?
5- “ILKSAN yönetim kurulu 7 kisiden olusur. Bu yedi kisinin üçü üyeler arasindan seçilen delegeler tarafindan, dördü ise MEB bürükratlari tarafindan kullanilir. Denetleme kurulu 3 kisiden olusur, bunun biri delegeler arasindan ikisi Bakanlik tarafindan seçilen kisiler arasindan seçilir. Buradan anlamamiz gereken Milli Egitim Bakanligi ILKSAN yönetiminde hakimdir.”
MEB yöneticilerinin ILKSAN’a hâkimiyeti ayda bir kuruma gidip imza atmak mi? Burada halen bir karar verebilmis degiller. ILKSAN iyi yönetilmisse ve yönetim basarisi varsa Bakanlik bürokratlarindan neden rahatsizlar. MEB bürokratlarindan dolayi ILKSAN kötü yönetiliyorsa neden ILKSAN’i bu kadar övüyorlar?
6- “Bütün bu ihtimaller karsiliginda, üyeler kapatilsin derse Türk Egitim-Sen’de ILKSAN kapatilsin der.”
Öyleyse soruyoruz: ILKSAN Genel Kurulu’nda “ILKSAN’in gelecegi üyelere sorulsun” önergesi verildiginde Türk Egitim Senli delegeler neden karsi oy kullandilar?
7- “Baskalarinin paralari üzerinden karar verme yetkisi sendikalara ait olmamalidir.” Peki ILKSAN Genel Kurulu’nda “zorunlu üyelik kaldirilsin” önergesini hangi sendikanin delegeleri reddetti?
8- “Pendik arsalarina birkaç milyar TL fiyat biçilmektedir. Didim’de bulunan arazisi 400–500 milyon TL degere sahiptir.”
Sahi bu kadar degerli oldugu iddia edilen arsalar 1996 yilindan önce mi yoksa sonra mi alindi. Türk Egitim Sen’in bunu açiklamasi gerekmektedir.
Bu açiklamada o kadar çok çeliskiler var ki, bu çeliskilerin tümüne ayiracak vaktimiz yok. Biraz da denetleme kurulu raporundan ve yaptiklari açiklamalardan bazi tespitlerde bulunalim:
Nisan 2006 yilinda ILKSAN’in TANGRAM danismanlik sirketine hazirlattigi raporda ‘600 milyon TL’ye ihtiyaç’ oldugu belirtilmisti. ILKSAN Yönetim Kurulu Baskani Mayis 2009 ILKSAN Bülteni’nde, ‘ILKSAN feshedilirse, 1 milyar TL’ye ihtiyaç var’ diyor. Yilda 90 milyon TL üye aidat girdisine ragmen 3 yilda 400 milyon TL açik vermistir. Kaldi ki bu para bankaya vadesiz bile yatirilmis olsaydi açik artmazdi. Bir bataklik haline gelen ILKSAN’in 10 yil sonrasini varin siz düsünün.
ILKSAN’i büyük bir basari örnegi olarak sunan TES Baskani Ismail Koncuk, 2009’da, “ILKSAN’in mal varligi ve mevcut parasinin üzerine, 600-700 milyon TL daha gerekmektedir” diyor.
2011’de “Kapattiginiz zaman üyelere mevzuat geregi vermeniz gereken parayi ödemek için 1 milyar TL daha üzerine koymaniz lazim” diyor.
Buna göre de iki yilda 300 milyon açik çikiyor.
Simdiki açiklamalarinda Pendik arsalari “birkaç milyar TL ve Didim arazisine 400-500 milyon” degere sahipse, bu, tüm mal varliklariyla ILKSAN’in iki milyar TL’den fazla bir degere sahip oldugu anlamina gelir. ILKSAN feshedilirse üyeler magdur edilmeden aidatlarinin emeklilik haklari üzerinden iadesi mümkün olacaktir. Ancak ILKSAN verilerine baktigimizda ortada bir tuhaflik var; ya ILKSAN gerçegi yansitmiyor ya Türk Egitim Sen gerçegi çarpitiyor ya da baska seyler var.
ILKSAN’in basari(!) dolu 16 yilini kaleme alanlara Denetleme Kurulu raporlarini, ILKSAN Bültenlerini, TANGRAM raporunu, ILKSAN yöneticilerinin açiklamalarini ve genel baskanina bir daha bakmalarini öneriyoruz.
Gerçekleri çarpitan açiklamalarla toplumun en aydin insanlari olan egitim çalisanlarini yaniltamazlar.
Yeni seçilecek Egitim-Bir-Senli delegeler öncelikle ILKSAN’daki yolsuzluklarin, usulsüzlüklerin gün yüzüne çikarilmasi için mücadele edecek, yolsuzluga, hirsizliga bulasmis olanlar için Anastatünün 32. maddesini isletecek, zorunlu üyelik kaldirilmasi için ILKSAN Genel Kurulu’nda karar alinmasini saglayacak; üyelerin hak kaybina ugratilmadan zorunlu üyelikten ayrilmalarinin yolu açacak, bununla birlikte hiçbir üyenin magduriyetine neden olmadan ILKSAN’i adim adim feshe götürecek yasal düzenleme yapilmasi için çalisacaktir.
