Yalçın: İLKSAN Ne Mevzi Ne de Kaledir, Öncelik İLKSAN Değil Üyedir

İLKSAN’ın Bilgilendirme Toplantıları çerçevesinde Ankara ve çevresindeki illeri kapsayan toplantısı Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli Konferans Salonu’nda yapıldı. Eğitim-Bir-Sen adına toplantıya katılan Genel Basın Yayın Sekreterimiz Ali Yalçın burada yaptığı konuşmada; “Bizim İLKSAN ile ilgili eleştirilerimizi kimse siyasi bir perkpestiften okumasın. Sendikal çekişme olarak algılamasın. Böyle okumak ve algılamak birilerinin işine gelebilir; ama biz İLKSAN’ı ne korunması gereken bir mevzi ne de ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görüyoruz. Önceliğimiz kurumun var olması değil üyenin kar etmesidir. Bunu bütün samimiyetimle ifade ediyorum” dedi.

“İLKSAN, ben dâhil 280 bin üyenin zorunlu aidatını toplayan, kesintileri değerlendirip emeklilik halinde kayda değer bir rakamla geri vermesini beklediğimiz bir sandıktır, tıpkı OYAK ve POL-SAN gibi. Üyelerini daha mutlu daha karlı hale getirmesi için kurulmuş bir yardım sandığı olan İLKSAN’ın marka değerinin, muadillerine oranla bir türlü istenilen seviyeye gelememiş olması bütün üyeler gibi bizleri de üzmektedir.” diyen Ali Yalçın; “Bir kurumun marka değerini kurumla bağı olanlar kadar kurumla bağı olmayanların kurumun adını duyduklarında verdikleri tepkiden anlarız. İLKSAN üyelerine kazandırdığı emekli ikramiyesi ile değil, ne yazık ki, gedikli siyasetçilerin “verdimse ben verdim” dediği gayrimenkulleri ile hafızalarda yer etmiştir. 1996’dan önce yaşananların faturası elbette burada bulunanların değildir, bunu söylemek vicdansızlık olur, art niyet taşımak olur. İLKSAN’ı yöneten kadro 1996’da değişmiştir. 16 yıldır da şu anki mevcut yönetimin temsil ettiği anlayış tarafından yönetilmektedir. 16 yılın günahları mevcut yönetim öncelikli olmak üzere herkesindir; ama iyi şeyler varsa sevabı mevcut yönetimindir” şeklinde konuştu.

Yalçın, İLKSAN ve üyeler adına kim bir tuğla koyduysa teşekkür etmek gerektiğini söyledi. Samimiyetle çalışıp, emek verip, İLKSAN’ı büyütmek için çaba sarf edenlere bütün üyeler gibi kendisinin de teşekkür ettiğini kaydeden Yalçın, “Alan değişikliği ile birlikte üyeliği sona erenlere yönelik, sandığın güncel değerinin daha da altına inmemesi adına isterlerse üyeliklerinin devam etmesini sağlamak için yapılan girişimi yerinde buluyoruz. Bu konuda yönetim sorumluluğu açısından doğru adım attığından dolayı mevcut yönetime teşekkür ediyoruz. Bunu herkes anlayışla karşılamalıdır; fakat bu değişikliği yapmak için gösterilen gayretin, sandık üyeliğine devam etmek istemeyenlere birikmişlerinin davulcu parası gibi iade edilmek yerine değeri üzerinden verilmesini istiyoruz. Yine aynı duyarlılığın yıllardır üyeliğin isteğe bağlı hale gelmesi çağrımıza gösterilmemesini doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.

Ali Yalçın, bütün üyelerin teşekkürünü almak ve İLKSAN’ı kazandıran bir sandık olarak düşünüp üye olmak isteyen bütün eğitim çalışanlarının katılımına fırsat vermek için üyeliğin isteğe bağlı hale getirilmesini, zorunlu üyeliğin kaldırılmasını, isteyen kişinin kalabileceği gibi isteyenin de kesintilerini emekli müktesebi üzerinden alarak ayrılmasının yolunun açılması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün buraya gelmeden önce İLKSAN aidatlarımı sorguladım. Halk Eğitim Merkezi yöneticiliği yaptığım döneme ilişkin kesintim olmadığı ve 1998 ile 2001 arası aidatlarım sitemde gözükmediği için 7 yıllık kesintim gözüküyor. Toplam 1.173 lira. Her ay maaşımın % 2’si zorunlu aidat olarak kesilmektedir. Geçmiş ya da bugün fark etmez. Aylık maaşımın % 2’sinin güncel değeri son aidatım üzerinden aylık 35 lira. Kısacası 7 yılda 84 ay kesintimin toplamı 84X35= 2.940 Lira. Peki benim ne kadar toplam aidatım gözüküyor: 1.173 lira.

Ben bugün branşıma geçseydim ve üyelikten ayrılsaydım bana ne kadar para ödenecekti. Kesinlikle kesilen aidat toplamım olan 2.940 lira değil. 2.000 lirayı bulmuyor. Allah aşkına bu nasıl hesap bu nasıl kara geçirmek, bu nasıl bir iştir. Anlamak istiyor, anlatılanlar noktasında kendimi ikna etmeye çalışıyor ama bir türlü ikna edemiyorum. Bu ruh halini şu an İLKSAN’da parası olan herkes yaşıyor. Branşa geçen ve zorunlu üyelikten ayrılmak isteyen tüm üyeler bu ruh halini yaşıyorlar. Eğer bugün paranı çekmez ve emekli olana kadar 30 yıl boyunca aidat yatırmaya devam edersen 15.828 lira para alacaksın diyor İLKSAN. 30 Yıl… Yani: 360 ay. Ödenilen aidat güncel değerden 360X35: 12.600 lira. Emekli olduğumda 30 yıl boyunca değerlenmesi amacıyla ödediğim 12.600 lirayı bana 15.800 liradan geri ödeyecek öyle mi? Fark sadece 3.200 lira. İnsanın aklı havsalası almıyor.

Sendikalar olarak hükümetleri eleştirirken geçmişten örnek vererek o zaman maaşımızla şu kadar cumhuriyet altını alırken şimdi ise şu kadar alıyoruz diye eleştiriyoruz. Bırakın maaşlarımızda iyileştirmeyi, alım gücümüzü eskiye nazaran koruyun yeter, “Gölge etmeyin Başka İhsan İstemez” diyoruz. Sendikayız ve bunu demek bizim görevimiz. Üyeler, bunları bizim adımıza demelisiniz diye bize sorumluluk veriyorlar. Şimdi de üyeler adına benden 1993’te kestiğin aidatın maaşa oranı ile şimdi kestiğin oran aynı. % 2 kesiyordun yine yüzde 2 kesiyorsun; ama en azından paranın o günkü değeri üzerinden bugün aidatlarımı topla diyorum. Bundan daha insani bir talep olabilir mi? Emek ve alın terimin karşılığını veremiyorsan veremiyorum de… Şu an mal varlığım 500 milyon ama bugün  İLKSAN’ı kapatmaya kalksam 1.1 milyar ekstradan para lazım de. Açığımız 1 milyardan fazla de. Normalde üye olarak ödediğin kesintiler karşısında ödemem gereken rakam bu değil kabul ediyorum ama beni anlayışla karşıla de. Bu ne ayıp ne de günah, bu dürüstlüktür, erdemliliğin gereğidir. Ben İLKSAN’ı yöneten kadronun bu erdemde insanlar olduğunu düşünüyorum”

Şu an ne İLKSAN seçimi ne de seçim atmosferinde olduklarını ifade eden Ali Yalçın, bir aile toplantısında olduklarını hatırlatarak, “Propaganda yapacak değilim. Biz bizeyiz ve bir aile toplantısındayız. Seçim geçti meydanlarda konuşmuyoruz ve üyeler de seçimini yaptı. Üyeler yanlış yaptı diyemem. Hiçbir üyenin tercihine saygısızlık edemem. Benim konuşmalarımı mevcut yönetime oy vermemiş üyeler adına algılayın. Ben sadece Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı değilim. Ben aynı zamanda bir İLKSAN üyesiyim. Şu an buradaki temsilciler seçimini yaparak hatta seçilerek gelmiş seçkin insanlardır. Seçimini yapmış olan bu değerli arkadaşlarıma buradan kalkıp; 2008 Faaliyet raporlarından DE-HA Otel, Ananas Otel ve AD Turizmin 3 yılda 1 milyon 122 bin lira zararında bahsedecek; Sincan Yenikent’te arazinin ortasına yapılan ve kimsenin yer kiralamadığı 6 milyon TL’ye malolan ve atıl duran Ticaret Merkezinden de bahsedecek değilim. 2005 Denetleme Raporunda Ulus Öğretmenevinin 5.8 milyon zarar ettiği bilgisine de girmeyeceğim.

Polemik oluşturmamak için eski İLKSAN Başkanı’nın “verdikse devletin kuruluşuna verdik” dediği 11 milyonluk arsayı 6 milyona verdiğine de girmeyeceğim.

TANGRAM Raporu denilen rapordaki otellerde bedava konaklatılan 2 bin 500’e yakın adamdan söz edecek ve bu netameli konulara girecek değilim.

Ben mevcut yönetimin beyanlarını dikkate almak ve en iyimser rakamla 500 milyon malvarlığımız var denilen İLKSAN’ın üyelerin emeklerinin alın terlerinin karşılığını vermesi gerektiğini söylüyorum. Biz emek örgütüyüz. Türk Eğitim Sen de emeğin, alın terinin hakkını savunmak için kurulduğunu ifade ediyor. Emeğin hakkını savunanlar emeği, birikimi, tasarrufu bırakın kar ettirerek vermeli en azından değerinde iade etmelidir. Şu an bütün branşa geçenler bu haklı talebi dile getirmemizi istemektedirler” dedi.

 İLKSAN’ı ne korunması gereken bir mevzi ne de ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görmediklerini söyleyen Ali Yalçın sözlerine şöyle son verdi: “Bizim İLKSAN ile ilgili eleştirilerimizi kimse siyasi bir perkpestiften okumasın. Sendikal çekişme olarak algılamasın. Böyle okumak ve algılamak birilerinin işine gelebilir. Biz İLKSAN’ı ne korunması gereken bir mevzi ne de ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görüyoruz. Önceliğimiz kurumun var olması değil üyenin kar etmesidir. Bunu bütün samimiyetimle ifade ediyorum. Türk-Eğitim-Sen biz çok iyi yönetiyoruz ve şu kadar kara geçirdik diyebilir. % 98.2 ‘si faiz ve aidat geliri olan İLKSAN ile ilgili ticari faaliyetlerden başarı öyküleri derleyebilir. Buna şaşırmaz ve asla yadırgamayız. Varsa bir başarı, gurur yapmaz ve ayakta alkışlarız. Bütün üyelerine zorunlu İLKSAN üyeliğini savunabilir. Bunu da heyecanla karşılarız. Ama bizim de heyecanlanma hakkımız var. Buyurun branşa geçenlerin üyeliği kalktığı halde devamını sağlamak için gösterdiğiniz el çabukluğunu, zorunlu üyeliği gönüllü üyeliğe dönüştürmek ve isteyen herkesin üye olabilmesini sağlayabilmek için de buyurun beraber gösterelim”