Haber
2012-11-15 06:33:07
Yeni YÖK Yasası Akademik Üretimi Referans Almalıdır

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, hazırlık süreci devam eden yeni YÖK yasa taslağına ilişkin önerilerimizin yer aldığı ön raporu YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’ya sundu.

Gündoğdu, YÖK’ün daha demokratik ve akademik alanda yeni bir sayfa açmasını sağlayacak düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. YÖK’ün kendilerine ulaştırdığı yasa taslağındaki eksiklikleri tespit eden Gündoğdu, bunlar hakkında çözüm önerilerini iletti.

Son yıllarda ilk ve ortaöğretimde yapılan köklü değişikliklerin aynı şekilde yükseköğretime de yansımasını beklediklerini kaydeden Gündoğdu, “Yükseköğrenimde de vesayeti deşifre ederek, bu alana kök salmış katı zihniyeti yok etmenin zamanı geldi” dedi.

Türkiye’nin başta demokrasi olmak üzere birçok alanda yeni bir sayfa açmaya çalıştığını ifade eden Gündoğdu, bu sürecin en önemli değişim ayağının eğitim ve öğrenim alanında olması gerektiğine dikkat çekti.

Üniversitelerin bir dönem ideolojik saplantılar nedeniyle halka yeterince inemediğini hatırlatan Gündoğdu, “Devletin her söylediğine itaat etmeyi demokrasi; özgürlüğü ise devletin ihsanı ve lütfü olarak gören, üniversiteleri de ‘ordu göreve’ pankartının açıldığı yerler olarak kabul eden antidemokratik günlerden bugünlere geldik. Özgürlük karşıtı, bilgi fakiri, bilinç ve irade düşmanı üniversiteler ve akademisyenler dönemi tamamen bitmelidir” şeklinde konuştu.

 

Mevcut Taslak Beklentilerimizi Karşılamıyor

Ahmet Gündoğdu, YÖK tarafından kendilerine gönderilen yasa taslağında eksikliklerin bulunduğunu belirterek, söz konusu çalışmanın birçok konuda yetersiz olduğunu vurguladı. Taslağın yükseköğretim sisteminin içeriğinden ziyade organizasyon yapısına öncelik veren bir anlayışla kaleme alındığına dikkat çeken Gündoğdu, “Yönetime ilişkin maddeler çok, üniversitelerin üretimine ilişkin maddeler ise az. Yükseköğretim sistemine ve üniversitelere yönelik bir reform çabasından ziyade, sistemi ve üniversitelerin yönetimine ilişkin model arayışı öne çıkıyor” tespitini yaptı.

Akademik üretime öncelik veren ve bu yönde teşvikleri beraberinde getiren bir düzenlenmenin şart olduğunu dile getiren Gündoğdu,  yeni YÖK yasasının bu anlayışla hazırlanması gerektiğini kaydetti. Üniversitelerin evrensel kabul görmüş akademik, idari ve mali özerkliğe sahip olmasının önünü açacak bir reforma ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Gündoğdu, “Üniversitelerin ulusal ve yerel ihtiyaç ile beklentilere cevap vermesi,  yeterlilik düzeyine ulaşması; fikir, patent üretme noktasında önünü açacak ve yeni vizyonlara kapı aralayacak alanlara kavuşturulması gibi konular, yükseköğretim sistemine ilişkin reformun öncelikli konuları olmalıdır” ifadelerini kullandı.

 

Taslakta Şartlı Değişiklikler Yer Alıyor

YÖK’ün hazırladığı yasa taslağında mesleki eğitime yer verilmediğini belirten Gündoğdu, ileri teknoloji enstitüleri ve tekno-kentler gibi doğrudan bu alana ait konuların taslakta yer alması gerektiğini vurguladı. Geçmiş yıllarda YÖK’ün hem yapısının değişmesi hem de yetkilerinin azaltılması konusunda herkesin hemfikir olduğunu dile getiren Ahmet Gündoğdu,  bu talebe rağmen söz konusu taslağın şartlı değişiklikler içerdiğini söyledi. Taslakta, üniversitelere konseyler getirildiğini ancak bu yapının oluşmasının yine YÖK’e bırakıldığını hatırlatan Gündoğdu, bu konunun yeniden ele alınmasını istedi. Taslağa göre yurtdışındaki öğrenim kurumlarının Türkiye’de üniversite açabileceklerini belirten Gündoğdu, Türkiye’deki üniversitelerin ise bulundukları ilin sınırlarının dışına çıkamadıklarını ifade etti.

Katılımcılık konusunda benzer sıkıntıların olduğunu anlatan Gündoğdu, “Söz konusu konseyde bakanlar kurulu üyeleri, öğrenciler, mezunlar, hatta vergi veren ya da bağış yapanlar var. Ama sendikalar, sivil toplum ve idari personelin adı bile yok. Bu anlayış, katılımcılık ilkesiyle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.

 

İdari Personelin Özlük Hakları Korunmalıdır

Gündoğdu, YÖK’ün hazırladığı taslakta üst kurul üyeleri ile akademik personelin maaşlarına ve özlük haklarına ilişkin ifadelerin yer aldığını ancak idari personelin istihdamı, mali hakları ve görevleriyle ilgili herhangi bir tanımın olmamasının eksiklik olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“İş güvencesinin tartışmaya açılmasını dahi istemiyoruz. Taslakta açık bir şekilde akademisyenlerin, zımni olarak da idari personelin iş güvencesi tehdit ediliyor. Doçent oluncaya kadar kapının önüne koyulma endişesi yaşayan akademisyenleri unutmamak gerekiyor.”

Taslakta, rektörlerin atamasıyla ilgili maddenin mevcut anayasa aykırı olduğunu kaydeden Gündoğdu, rektörlerin yine cumhurbaşkanı tarafından atanacağını, bunun yanında konsey gibi alternatiflerin de bu işlemi yapabileceğinin öngörüldüğünü ifade etti. Ancak bunun uygulanabilmesi için ya anayasa değişikliğinin yapılması ya da yeni anayasanın beklenmesi gerektiğini belirten Ahmet Gündoğdu, 130 ve 131. maddelerin de mutlaka değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 

Özer Raporun İçeriğini Anlattı

Daha sonra, Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, YÖK yasa tasarısına ilişkin hazırladıkları raporun içeriğini YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Yürütme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Durmuş Günay ve Prof. Dr. Mehmet Şişman’a anlattı.

YÖK’te yapılan toplantıya, Genel Başkan Ahmet Gündoğdu ve Genel Sekreterimiz Ahmet Özer’in yanı sıra Memur-Sen Hukuk Müşaviri Avukat Hüseyin Rahmi Akyüz, Dış İlişkiler Danışmanı Osman Timurtaş ve Hukuk Müşavirimiz Harun Kale de katıldı. 

 

 

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen