YÖK’ün Anayasal Kimligine Son Verilmelidir
Genel Mali Sekreterimiz Esat Tektas, üyelerinden aldiklari güçle hem Türkiye’de hem de uluslararasi alanda önemli çalismalara imza attiklarini ifade ederek, “Her zaman haklinin, mazlumun, ezilenin, hor görülenin yaninda yer almaya gayret ettik” dedi.
Esat Tektas, Nevsehir, Nigde, Aksaray ve Kirsehir subelerimizin toplantilarina katildi. Önümüzdeki döneme iliskin yapilacak çalismalar hakkinda istisarelerde bulunulan toplantilarda konusan Esat Tektas, kardesligin ve yardimlasmanin öncüsü olduklarini vurgulayarak, “Ülkemizde demokrasinin yerlesmesi ve düzenli islemesi için bu aile elinden gelenin fazlasini yapmaya gayret gösteriyor. Yeri geldi fislendik, yeri geldi tehdit mektuplari aldik ama hak olan, demokrasinin güçlenmesi için gerekli olan islerde geri adim atmadik” diye konustu.
Üniversitelerdeki bürokratik hantalligin sona erdirilmesi, ögretim elemanlarinin ve idari personelin özlük, sosyal ve mali haklarindaki yetersizliklerin giderilmesi gerektigini dile getiren Tektas, “Üniversite çalisanlarinin birçok sorunu bulunmaktadir. Yardimci doçentlerin derece problemini çözdük fakat 50/d’lerin sorunlari var, idari personelin sorunlari var. Üniversitelerde idari personelin ek ödeme tutarlari diger kamu kuruluslarinda çalisan personele oranla istenen seviyede degildir. Gelistirme Ödenegi idari personele verilmiyor. Bu ve benzeri pek çok sorun çözüm bekliyor” ifadelerini kullandi.
Sorunlarin küresellestigi bir çagda çözümlerin de küresellesmesi gerektigini kaydeden Tektas, üniversitelerin, eski aliskanliklarindan bir an önce kurtularak, siyasetin de sivil toplumun da önünde gidecek bir zihniyet devrimi yasamasi gerektigini söyledi.
YÖK’ün anayasal kimligine son verilmesini isteyen Esat Tektas, söyle konustu: “Üniversitelerde seçim, demokratik ve çogulcu bir anlayisla tüm personelin katilimina imkan saglayacak sekilde yapilmalidir. Üniversite disiplin kurullari, senato ve bütün karar süreçlerinde sendika temsilcileri bulunmalidir. Üniversiteler paydas kuruluslarla birlikte çalismayi özümsemeli ve demokratik kültürü içsellestirmelidir.”
Toplu sözlesme yasasinin istedikleri sekilde çikmasinin ardindan baslayacak toplu sözlesme görüsmelerinde, öncelikle ‘esit ise esit ücret’ düzenlemesinde kapsam disi tutulan ögretmen ve akademisyenlerin kayiplarini masaya tasiyacaklarini anlatan Tektas, “Masaya da variz, meydanlara da. Masanin da hakkini veririz, meydanlarin da. Eylem önlükleri, eylem bayraklari ve meydanlar hazir. Memur-Sen ve Egitim-Bir-Sen olarak bu magduriyet giderilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu magduriyet mutlaka giderilecek, bu adaletsizlige mutlaka son verilecektir” seklinde konustu.
Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’in egitim çalisanlarini rencide eden açiklamalarina da deginen Esat Tektas, kamuda neredeyse en düsük ücreti alan konumuna düsürülen ögretmenlerin mevcut sorunlarini çözmek yerine yeni sorunlarin üretilmesinin egitimcileri üzdügünü ifade ederek, egitimde verimi artirma adina degisikliklerin yapildigi bir dönemde egitimin en önemli unsuru olan ögretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durulmasi gerektiginin altini çizdi.
Esat Tektas, 28 Subat sürecinde MGK karariyla dayatilan 8 yillik kesintisiz zorunlu egitimle egitim üzerinde toplum mühendisligi gerçeklestirildigini belirterek, sinif ögretmenleri üzerinden felaket tellalligi yapanlara itibar edilmemesini isteyerek, “Bilinmelidir ki, sinif ögretmenlerinin de, brans ögretmenlerinin de, tüm egitim-ögretim çalisanlarinin da güvencesi Egitim-Bir-Sen’dir” diyerek sözlerini tamamladi.
