Haber
2014-06-30 07:47:10
Akademik Dünya Örgütlü Değil

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanvekili Ahmet Özer,  “MEB’deki yaklaşık 915 bin personelin, 575 bini, üniversitelerdeki yaklaşık 180 bin personelden ise 62 bini bir sendikaya üye. MEB’de örgütlenme oranı yaklaşık yüzde 72 ancak üniversitelerde bu oran yaklaşık yüzde 30. Üniversiteler karşımıza özgür düşüncelerin çok da yaygın olmadığı, örgütlenmenin en zayıf olduğu yerler olarak çıkıyor” dedi.

 

Ahmet Özer, AA muhabirine verdiği demeçte, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırma Vakfı (SETA),   "Geçmişten Günümüze Türkiye’de Akademik Özgürlük Başlıklı" analiz geçen hafta yapılan toplantıda tartışıldığını anımsatarak, akademik özgürlüklerin sendikalaşma hakkından bağımsız düşünülemeyeceğini dile getirdi.

 

Kapitalist sistemlerde hakkın verilmeyeceğini, alınacağını belirten Özer, eğitimcilerin örgütlü olmaları, bir araya gelmeleri halinde toplu sözleşme dönemlerinde hükümetler üstünde bu gücü kullanarak haklarını alabileceğini söyledi.

 

Özellikle eğitim camiasının hakkını almadığını dile ifade eden Özer, ekonomik açıdan kıyaslandığında Türkiye”deki eğitimcilerin durumunun, eşdeğer ülkeler, Avrupa Birliği, OECD ülkelerinden çok gerilerde olduğunu söyledi.

 

OECD ülkeleri arasında saat olarak en fazla çalışan öğretmen ve akademisyenin Türkiye’de bulunmasına rağmen ekonomik olarak bunun karşılığı olmadığına dikkati çeken Özer, Türkiye’deki akademisyen maaşlarının OECD ülkeleri arasında son sırada yer aldığını, öğretmen maaşlarının ise alt sıranın ortalarında bulunduğunu dile getirdi.

 

Bu nedenle özellikle akademisyenlerin sendikalaşmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Özer, örgütlenme konusunda eğitim çalışmalarına çağrıda bulunduklarını ifade etti.

 

Bu çağrıya Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) personelinin büyük oranda karşılık verdiğinin altını çizen Özer, “MEB’deki yaklaşık 915 bin personelin, 575 bini, üniversitelerdeki yaklaşık 180 bin personelden ise 62 bini bir sendikaya üye. MEB’de örgütlenme oranı yaklaşık yüzde 72 ancak üniversitelerde bu oran yaklaşık yüzde 30. MEB’deki bu örgütlü güçle, toplu sözleşmede en iyi ödemeyi burada aldık.  İstiyoruz ki bunu üniversitelerde de yapalım. Ama üniversitelerde bunu yapma imkânına ne yazık ki sahip olamadık” diye konuştu.

 

Üniversitelerin özgürlüklerin, örgütlenmenin, aykırı fikirlerin merkezi olması gerektiğine vurgu yapan Özer, ancak bugün üniversitelerde bunların görülmediğini ifade etti.

 

Özer, şunları kaydetti: “Üniversiteler karşımıza özgür düşüncelerin çok da yaygın olmadığı, örgütlenmenin en zayıf olduğu yerler olarak çıkıyor.

Üniversitelerde bir özgürlük ortamının, gerek fikir ve düşünceyi rahatlıkla yayabilme gerekse özgür çalışabilme adına olmadığını görüyoruz.

 

Bunun sebepleri arasında, üniversitede ki ideolojik kamplaşmaların halen devam ediyor olması, rektör ve senatonun yetkilerin fazla olması, üniversitelerde personelin geleceğinin rektörün iki dudağı arasında bulunması var. Yani asıl olması gereken yerde özgürlük yok. Bu da örgütlenmeyi zorlaştırıyor.

 

Sendikalı olmak isteyen akademisyen ve personel ‘ben buraya üye olursam yaftalanırım’ endişesi taşıyor. Üniversiteleri özerk, özgür hale getirerek ve herkesin rahatlıkla konuşabilme, basına demeç verebilme özgürlüklerini sağladığımız takdirde iklim daha demokratik hale gelecek, iklim normalleşecektir. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen