Haber
2013-06-21 07:40:37
Başkanlar Kurulu Toplantısı Sona Erdi

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türk Ergenekonu’nun ve Kürt Ergenekonu’nun sona erdiği, terörün bittiği, acıların sona erdiği bir Türkiye istediklerini ifade ederek, “Çözüm sürecini, teröristle bölge halkının birbirinden ayırt edildiği anayasa eliyle eşit yurttaşlığın sağlandığı; Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla ve Çerkez’iyle Çanakkale’de bedel ödemiş farklı kimliklerin, ırkların aynı destanı birlikte yeniden yaşayabileceği bir süreç olarak görüyorum” dedi.

Eğitim-Bir-Sen 25. Başkanlar Kurulu toplantısının kapanışında konuşan Gündoğdu, çözüm sürecinde istenilen noktaya doğru gelindiğini belirterek, “Yüzde 90 çözüme yaklaşıyoruz dediğimiz bir noktada, belki de Reyhanlı patlamasıyla hedeflenen katliamda bulamadıkları pası Taksim’de üç ağacın altında bularak Türkiye’yi yeni bir kaosa sürükleme gayreti içerisine girildi. Buradan kastım, orada o gün masum bir şekilde eyleme başlayan gençler değil ama bugün artık şu soruyu soruyorum? Bu gençlik online gençlik, iletişim uzmanı gençlik, bu kadar kullanılmaya niye müsaade ediyorlar?  Niçin bu soruyu soruyorum? Gençler adına başbakan yardımcısına ve cumhurbaşkanına giden heyette, gençlerle hiç ilgisi olmayan KESK’in genel başkan yardımcısından Taksim ile hiç ilgisi olmayan birçok kişi var” ifadelerini kullandı.

Sanatçıların, hiçbir partiyle alakası olmayan, sadece yeşili sevdiğini ifaden eden gençlerin başbakan ile görüştüğünü anlatan Gündoğdu, şöyle konuştu: “Yargı kararı beklenecek. Yargı, ‘yapabilirsiniz’ diye hüküm verse bile halka sorulacak, ondan sonra ‘yapılacak’ dendikten sonra niçin hala meydanlardalar? İktidarın yüzde 90 sosyal tabanını oluşturan muhafazakâr camianın, başörtü yasağı başta olmak üzere bu zamana kadar dillendirmediği, sabrettiği referandumdan sonra anayasa yapılmalıdır diye beklediği talepleri perdelemek isteyen bir kesim var.”

Gündoğdu, kriz zamanlarında patronların da, işçilerin de dayak yediğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Eskiden kriz olunca işsizlerin sayısı artıyordu, bankalar batıyordu ama bu iktidar iş başına geldiği günden beri bankası batan patron yok. ‘IMF’siz hayat olmaz’ diyenler, IMF varken de köşeyi dönüyordu, gittikten sonra da köşeyi dönmeye devam ediyorlar ama gördük ki, bunlar ‘nasıl olsa biz her süreçte köşeyi dönüyoruz’ dediler. ‘Dünya görüşüne karşı olduğumuz bu adamların mali becerilerinden yeterince yararlandık, şimdi de bunlardan kurtulma zamanı’ demeye başladılar.” 

 

Ötekinin Beriki Olduğu Bir Süreci Yaşıyoruz

Çözüm sürecinin tarihi bir fırsat olduğunu gittiği bütün illerde gördüğünü kaydeden Gündoğdu, şunları söyledi: 

“Marmara, Karadeniz ve bu iki bölgeye ilaveten gittiğim illerle toplam 37 ilde çalışma yaptım. 2010 referandumundan önce her darbe döneminde öteki ilan edilen Aleviler, Romanlar, muhafazakârlar, Kürtler, bu süreçte beriki olmanın heyecanını yaşadılar. Her kesim iç dinamiklerin sahaya sürülmesiyle kendi taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Birbirini anlamaya başladı. Bu sürecin en güzel yanı empatinin gelişmiş olmasıydı. Muhafazakâr camia da, Kürtler de, Aleviler de Türkiye’nin eşit yurttaşı olmayı çok güçlü argümanlarla dile getirdiler.”

Türkiye’nin artık kurulmuş bir oyun içerisinde olmadığını vurgulayan Gündoğdu, “Ülkemiz artık bir maşa, bir dublör değil, dünyada ve bölgesinde söz sahibi bir ülke konuma geldi; dünyada ekonomisini en iyi idare eden iki ülkeden biridir” dedi.

Avrupalıların çifte standart uyguladıklarını ifade eden Gündoğdu, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Türkiye ile giden davalarda, bir Leyla Şahin davasında başörtülü üniversite öğrencisi olduğu için aleyhine karar veren AİHM, Leyla Şahin ve arkadaşlarını başörtülü olarak ülkelerinde okutup mezun etmişlerdir. Dolayısıyla bir çifte standart vardır. Bir medeniyet farkı vardır. Batı medeniyeti öldürmeyi, sömürmeyi demokrasi diyerek oradaki insanları perişan etmeyi geçim kaynağı olarak görüyor. Bunu Irak’a, Afganistan’a ve başka ülkelerde gördük. Şimdi de Suriye’de neden seyirci kaldıklarını görüyoruz. Teröre bulaşan birisi Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olduğunda hemen bütün Müslümanları terörist ilan ederken, kendilerinden biri bulaştığında asla o dini ve o ırkı hiç ona katmazlar. Sadece o vatandaşın ismini zikrederler.”

 

‘Emperyalizme Karşıyız’ Diyen Sendikalar, Emperyalizmin ve Faiz Lobisinin Emrini Yerine Getiriyor

 İşçi ve memur sendikalarının sendikal bir talepleri olmamasına rağmen meydanlara indiklerini belirten Ahmet Gündoğdu, “Dün emperyalizme karşıyız diyenler, sermayeyi rakip görenler, sermayeyle bir araya gelmekten imtina edenler şimdi ne oldu da faiz lobisiyle, emperyalistlerle, uluslararası güçlerle bir araya gelerek, onların emrini yerine getirip, sendikacılık yaptıklarını zanneder hale geldiler” şeklinde konuştu.

Gündoğdu, Taksim’deki gençlerden kimlerin nemalandığına bakmadan bir oyunun parçası olan sendikalar olduğunu vurgulayarak, “Yeşili ve çevreyi seven gençler tanımıyla bu gençleri kimlerin kullanıp, bu gençlerin orada duruşundan kimlerin nemalandığına bakmadan oyunun parçası olan sendikalar var. Bu bize 28 Şubat sürecindeki beşli çete içerisinde yer alan örgütleri hatırlatıyor. Sendikalar, sivil toplum örgütleri milletinin, değerlerinin, demokrasinin yanında yer almalıdır” diye konuştu.

 

Duran Adam Durduğu Yeri Biliyorsa ve Durduğu Yer Milletin Yanıysa Elbette Bu Duruşu Takdir Ederiz

“Şu anda duran adamların durduğu yer bu ülkenin polisine saldıranların, araçlarını yakanların, vatandaşın, esnafın camını, çerçevesini indirenlerin, bu ülkenin aleyhine illegal yapılanmalarla slogan atanların sandıkta başarı elde edemeyeceğini inanan bazı çakma siyasetçilerin oyuncağı olanların duracağı yerse o yer milletin yeri değil. Durdukları yer de, duruş biçimleri de yanlıştır” diyen Gündoğdu, Gezi Parkı süreci yaşanmamış olsaydı faizlerin yüzde 2,5’e ineceğinin konuşulduğunu kaydederek, şöyle devam etti: 

“Eğer bu doğruysa, yüz binlerce kişiye iş imkânı doğacaktı. Faiz lobisiyle bazı medya patronlarının iç içe geçtiği yapılara baktığımız zaman Türkiye’de bir başka sıkıntı var. Onlar Türkiye’nin bölgesinde lider olma derdinde değil. Türkiye hangi süreci yaşarsa yaşasın kasalarını, keselerini doldurma derdindeler. İşte bu patronların medyasında dün iktidara yakın gözükmek için Başbakanın uçağında yer almak için can atanlar, Taksim’deki 30 gencin eylemiyle hemen ‘Türkiye elden gidiyor, darbe oluyor, iktidar gitmeli’ gibi ifadeler kullandılar. Bunun güzel yanı, ileri demokrasiye öyle geçmişiz ki amacı, gerekçesi ceviz kabuğunu doldurmayanları bu millet dinliyor ve tahammül ediyor. Kötü yanı, bu nasıl siyaset, bu nasıl medya anlayışıdır ki kendi ayağına kurşun sıkıyor, bindiği dalı kesiyor.”

Olaylar nedeniyle ortaya çıkan hasarın çok yüksek olduğunu dile getiren Gündoğdu, “Hiç kimsenin buna hakkı yok. Bunun için sorumlu siyaset, sorumlu sendikacılık gibi kavramlara yeniden dönmemiz lazım. Sendikalara çağrım, ülkenin pastasını büyütmek de bizim sorumluluğumuz içindedir, büyüyen pastadan hak ettiğimizi almak da. Bir tarafta pastayı küçültecek oyunların içerisinde yer alalım, öbür taraftan da üyemizin hakkını koruyalım demek sendikacılık değildir” değerlendirmesinde bulundu.

 

4+4+4 Yeni Eğitim Sistemi Birinci Yılında Geçer Not Almıştır

Gündoğdu, yeni eğitim sistemine ilişkin uygulamalardaki durum ve sonuçları tespit etmek üzere kapsamlı bir çalışma yaptıklarına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “4+4+4 eğitim düzenlemesinin amacına ulaşması için okulların ayrı olması kaçınılmaz olduğundan hareketle mevcut okul ve derslik sayısının yetersizliği ile ikili eğitim sisteminin getirdiği problemler göz önüne alınarak yeni okul ve derslik üretimine ağırlık verilmeli, seçmeli dersler ve alan öğretmenliğindeki ihtiyacın karşılanması için bütçe imkânları zorlanarak 2013-2014 öğretim dönemi başlamadan önce 100 bin yeni öğretmen alınmalıdır.”

28 Şubat bakiyesi 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasının sona erdiği, eğitimde tarihi değişiklik olan 4+4+4 yeni eğitim sisteminin birinci yılında geçer not aldığını belirten Gündoğdu, “Bunda yönetici ve öğretmenlerimizin katkısı büyüktür” dedi

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen