Eğitim-Bir-Sen ile İbn Haldun Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen ve yükseköğretimin geleceğine ışık tutan “Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Yenilikler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Kongresi”, yükseköğretim alanının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Kongreye katılan başkanlarımız ve katılımcılar, hem değerlendirmelerini hem de çözüm önerilerini EBS TV aracılığıyla paylaştı.
Memur-Sen Genel Merkezinde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy ve Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın katılımıyla açılışı gerçekleştirilen kongre, yurt içi ve yurt dışından rektörler, akademisyenler, Eğitim-Bir-Sen şube başkanları, sivil toplum temsilcileri, fikir insanları ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle tamamlandı. Kongrede, 12 oturumda sunulan 40 bildiride yükseköğretimin temel meseleleri kapsamlı biçimde ele alındı.
Kongre boyunca yürütülen tartışmalar, yükseköğretim sisteminin mevcut yapısını analiz etmeye ve geleceğe dair politika önerileri geliştirmeye odaklandı. Katılımcılar; Yükseköğretim Kanunu, dijitalleşme, yapay zeka, akademik özgürlük, bilimsel üretkenlik, mezun istihdamı ve üniversitelerin kurumsal kapasiteleri gibi birçok başlıkta görüşlerini paylaştı.
Genel Başkanımız Ali Yalçın: “Yükseköğretimde uygulanabilir çözümler üretmeliyiz”
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, EBS TV kanalımıza yaptığı değerlendirmede, kongrenin amacına ilişkin, "Temel maksadımız yükseköğretim sistemine ilişkin iyileştirmeye açık alanları, iyileştirmek için politika önerileri geliştirmek, revizyon ihtiyacı olan noktalara ilişkin sahici ve uygulanabilir önermelerde bulunmak.” dedi.
Yükseköğretim sistemi içinde örgütlü bir sendikal hareket olduklarını vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akademisyenden idari personeline varana kadar eğitim çalışanlarının sorunları bizim de sorunumuzdur. Onun için iş barışının olması, kişinin iç huzurunun olması aynı zamanda da iş huzurunun olmasını beraberinde getirecektir. Bu açıdan bu toplantılardaki temel maksadımız, meseleleri tartışarak çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Bu konuda yaptığımız çalışmalarımız, raporlarımız, analizlerimiz, çeşitli bilimsel yayınlarımız söz konusu. Fakat bu kez yükseköğretimin yeniden yapılandırılması konusunda bütün detaylarıyla politika önerilerini alabileceğimiz, 2547’yi tartışacağımız, yeni gelişen, değişen durumlar içerisinde üniversitelerin kendini revize edebilmesi, gelmesi gereken noktaya ilişkin doğru önermelerde bulunabileceğimiz bir toplantı için buradayız. Kongreyi YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, rektörler, akademisyenler, fikir adamlarının katılımıyla düzenliyoruz.”
Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ümit ediyorum ki bu toplantı sonunda ortaya çıkan politika önerileri, yükseköğretimin daha katılımcı, daha demokratik, daha yeniliklere açık, ülkenin ihtiyaçlarını karşılayan, eğitim kalitesi açısından da yeni atılımlara vesile olan bir toplantı olmuş olur. Memur-Sen ailesi içerisinde Eğitim-Bir-Sen olarak büyük bir kapasiteyiz. Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezimiz vesilesiyle, İbn Haldun Üniversitesiyle bir çalışma yürütüyoruz, niyet hayır akıbet hayır.”
“Kongrenin yükseköğretime yenilik getireceğini düşünüyoruz”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcımız Ali Deniz, kongreyi 2024 Eylül ayından beri, yaklaşık 9 aydır planladıklarını ifade ederek, daha önce de kapsamlı kongreler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Bu kongreyi de İbn Haldun Üniversitesi iş birliğiyle uluslararası bir kongreye dönüştürmek istediklerini belirten Deniz, Kanada, Endonezya, Mısır’dan rektör ve akademisyenlerin de sürece dahil olduklarını kaydetti.
Deniz, kongrenin büyük teveccüh gördüğünü ve yüzlerce bildiri aldıklarını, bu bildirileri bilim kurulu ile değerlendirerek 40’a düşürdüklerini söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarından ve 70’e yakın üniversiteden gelen katılımcıları, öğrencileri ve teşkilatın yöneticilerini ağırladıklarını aktaran Deniz, şunları kaydetti:
“Kongrenin yükseköğretime yenilik getireceğini düşünüyoruz. Çünkü ülkemizde yükseköğretim son 20 yılda ciddi çığır açtı. Her ilimize üniversiteler kuruldu. Üniversitelere erişim kolaylaştı. Bu büyümeyle birlikte bazı sorunlar da ortaya çıktı. Kendi bünyemizde kurduğumuz EBSAM’ımız aracılığıyla bu gelişmeleri yakından takip ettik ve izledik. Bu anlamda raporlar, odak analizleri çıkardık. Gördük ki yükseköğretime ilişkin söylenecek çok sorun var. ‘Bu problem alanlarını tartışmamız gerekiyor’ dedik. Bunu sadece ülke genelinde değil uluslararası bir ölçekte Türkiye’deki yükseköğretimi yeniden nasıl tanımlayabiliriz, sorunlarını nasıl tespit edebiliriz ve çözüm önerileriyle birlikte bu sürece nasıl katkı sağlayabiliriz diye planladık. Umuyorum ki kongremiz hem yükseköğretimimize hem ülkemize hem eğitim sistemimize hayırlar getirir.”
“Bardağı nasıl doldurabiliriz’i tartışmak durumundayız”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcımız Muammer Karaman, dünyanın dört bir yanından akademisyenlerin katılımıyla kongrenin düzenlendiğini aktardı.
Kapsamlı, nitelikli bir tartışma gerçekleştirildiğini ifade eden Karaman, “Türkiye’nin önünü açan bir yükseköğretim kanunu nasıl olur, bunu tartışmak istiyoruz. Hocalarımız 40’a yakın bildiri sunacak. Buradan, önemli bir mesajın çıkacağını düşünüyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak bardağın boş ya da dolu tarafını tartışmaktan öte ‘bardağı nasıl doldurabiliriz’i tartışmak durumundayız.” diye konuştu.
Eğitim-Bir-Sen olarak üniversitelerle iş birliği içinde kongreler yaptıklarını anımsatan Karaman, ilgili herkesin buradan çıkacak sonuçlardan istifade etmesini beklediklerini kaydetti.
“Amacımız, sorunlara çözüm önerisinde bulunabilmek”
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreter Yardımcımız Mustafa Sami Çetin, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 1981’deki kanunla hayata geçtiğini ve o dönemde 27 üniversiteyi sevk ve idare için kurulduğunu dile getirdi. Bugün 27 üniversiteden 208 üniversiteye ulaşıldığını ifade eden Çetin, “Elbette ki bu büyüme birtakım sorunları da beraberinde getirdi. İbn Haldun Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığımız bu etkinlikte yükseköğretimin mevcut ve ön plana çıkan sorunlarına arkadaşlarımız neşter vuracaklar.” diye konuştu.
Kongrenin temel amacının sorunlara çözüm önerisinde bulunabilmek olduğunu anlatan Çetin, daha demokratik ve daha modern üniversite hayatı diledi.
“Farklı katılımcılar farklı perspektifler uzun vadede sorunlara çözüm üretecek”
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Eğtim-Bir-Sen ve İbn Haldun Üniversitesinin ortak düzenlediği kongrenin oldukça önemli konuları içerdiğini, hem dünyada hem Türkiye’de benzer sorunların gündemde olduğunu kaydetti.
Aktekin, yapay zeka, yükseköğretim mezunlarının istihdamı, eğitimde kalite, eğitimin finansal boyutu ve yeniden yapılanma gibi konuların tartışıldığı bir süreçte hem Türkiye’den hem dünyanın farklı ülkelerinden katılımcılarla yükseköğretimin tüm süreçlerinin ele alınacağını anlattı.
Dünyada yükseköğretimde benzer sorunlar olduğuna işaret eden Aktekin, farklı katılımcıların farklı perspektiflerinin uzun vadede sorunlara çözüm üreteceğini düşündüğünü kaydetti.
Aktekin, anlamlı organizasyondan ötürü Eğitim-Bir-Sen’e ve İbn Haldun Üniversitesi’ne teşekkür etti.
Endonezya’dan Akademisyenlerden Kongreye Tam Destek: “Asalet ile Muasırlaşma Arasında Denge Kurmalıyız”
Endonezya Darussalam Gontor Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamid Fahmy Zarkasyi, programın anlamlı içeriğine vurgu yaparak, “Bu fırsattan dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Dünyada insan kaynaklarını geliştirmemiz gerekiyor. Özellikle Müslüman dünyasında geleceği şekillendirmek ve hazırlayabilmek için bu tarz imkanların önümüzde olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Darussalam Gontor Üniversitesi Eğitim Kurulu Danışmanı ve Afrika-Asya Üniversiteleri Birliği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Amal Fathullah Zarkasyi ise kongrede çok kıymetli tezlerin sunulduğunu belirtti.
Hızla gelişen teknolojinin yükseköğretim sistemine entegrasyonunun günümüz üniversitelerinin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olduğunu dile getiren Zarkasyi, ikinci temel meselenin ise üniversitelerde ahlaki ve değer temelli altyapının zayıflaması olduğuna dikkati çekti.
“Bizim için en büyük değerlerden biri, gelişen teknolojinin gerisinde kalmamak; ancak bu ilerlemeler yaşanırken kendi ahlaki ilkelerimizden ve toplumsal değerlerimizden asla vazgeçmememiz gerektiğini unutmamalıyız” diyen Zarkasyi, üniversitelerin bu dengeye sürekli dikkat çekmesi gerektiğini söyledi. Topluma fayda sağlayacak gelişmeleri benimsemeye, zararlı olabilecek unsurları ise kendi faydalarına çevirmeye çalışmak için sürekli teyakkuz halinde olduklarını kaydeden Zarkasyi, “Asalet ile muasırlaşma arasında dengeyi koruyabilmek önemli” dedi.
“Elektronik Üniversite” Çağrısı: 1 Milyon Öğrenci Hedefi
Afrika-Asya Üniversiteleri Birliği İcra Direktörü Prof. Dr. Ashraf Abdel Rafea Mohamed Elsayed, Türkiye’nin üniversite sıralamalarında güçlü bir konuma sahip olduğunu vurguladı. Hızla gelişen teknolojilerin, özellikle yapay zekanın yükseköğretime entegre edilmesinin artık bir gereklilik haline geldiğini dile getiren Elsayed, “Çin, Japonya ve Malezya’da bu konuda çok başarılı örnekler görüyoruz. Teknolojik gelişmelerin ivmesi daha da artacak. Üniversitelerin altyapılarını buna uygun şekilde hazırlaması gerekiyor.” dedi.
Yeni eğitim araçlarının kullanımına ilişkin müfredat çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Elsayed, “Öğrencilerimizin yapay zeka sistemlerinden faydalanarak eğitimlerini daha nitelikli hale getirmeleri için ders içerikleri oluşturuyoruz. Bu dersleri müfredata entegre etmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye ile ortak bir “elektronik üniversite” kurma çağrısında da bulunan Elsayed, bu yapının Eğitim-Bir-Sen ağına bağlı üniversitelerle iş birliği içinde hayata geçirilebileceğini söyledi. Bu modelin ilk dört yıl içinde 1 milyon öğrenciye ulaşabileceğini öngördüklerini belirten Elsayed, “Beraber çalışmak isteriz. Bu örnek modelin büyük bir etki yaratacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sadece Konuşmak Yetmez, Kapıları Aşındırmak Gerekir”
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Özer, kongrede ortaya çıkan sinerjinin eyleme dönüşmesi gerektiğine dikkati çekerek, bu enerjiyi somut adımlarla desteklemeyi hedeflediklerini belirtti.
“Kongrede yakaladığımız bu enerjiyi, arkamıza aldığımız rüzgarla birlikte harekete geçirmeli ve ilgili kapıları aşındırmalıyız.” diyen Özer, sadece fikir üretmenin yeterli olmadığını vurguladı.
“Biz burada güzel şeyler konuşuyoruz, işe yarayacak bilgiler ortaya koyuyoruz; ama sadece ‘kim alırsa alsın’ demekle olmaz. Birilerinin kapısını sürekli çalacaksınız, hatta rüyalarına girecek kadar rahatsız edeceksiniz” ifadelerini kullanan Özer, bu kararlılıkla yola çıktıklarını anlattı.
Kongrenin yalnızca bir başlangıç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özer, devamında çalışma grupları oluşturularak kongrede gündeme gelen her başlık için somut planlar hazırlanacağını belirtti. Bu planların gerekirse eylem planlarına ve projelere dönüştürülerek ilgili muhataplarla paylaşılacağını aktaran Özer, “Amacımız bu fikirleri hayata geçirecek iradeyi ve iş birliğini oluşturmak” dedi.
“Eğitim alanında meslek örgütünün yürüttüğü anlamlı bir bilimsel buluşma”
Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Basri Memduhoğlu, bu tür bilimsel ortamların bilginin üretilmesi, yayılması, paylaşılması açısından kıymetli olduğunu belirterek, “Bu etkinliği diğerlerinden ayıran, belki daha anlamlı kılan bir yanı var ki bunu eğitim alanındaki bir meslek örgütünün yürütüyor olması.” dedi.
Meslek örgütlerinin daha çok sorunları dile getirdiğini ve itirazlarını açıkladığını anlatan Memduhoğlu, toplantının paydaşlarından Eğitim-Bir-Sen’in, şunu ortaya koyuyor ki meslek örgütlerinin sorunları konuşmaktan ziyade çözüm önerilerini merkeze alan değişime öncülük eden kurumlar olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.
Kongrenin hem akademisyenlerin, hem yükseköğretimdeki karar alıcıların ve bundan doğrudan etkilenen bütün paydaşların bir araya gelerek tartışmalar yaptığı, yükseköğretimi masaya yatırdığı önemli bir kongre olduğunu ifade eden Memduhoğlu, bu yüzden çok önemli bir kongre olduğunu kaydetti.
“Kongre, öncü bir çalışma”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veli Aba, yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili sorunlara temel teşkil edecek hususlar üzerinde durulan kongrenin hem Türkiye hem uluslararası manada önem teşkil ettiğini ifade ederek, bu anlamda öncü bir çalışma olduğuna işaret etti.
Akademik personelinin yanı sıra idari personelin sorunlarının, üniversitenin sorunlarını oluşturduğunu anlatan Aba, bunların en önemlilerinden birinin akademik ve idare zam olduğunu söyledi.
“Her ülke kendi eğitim sistemini yeniden gözden geçiriyor”
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gazi Doğan,
kongrede 21. yüzyılda değişen dünyada yükseköğretimin Türkiye’de yeniden ele alınması, dijitalleşen dünyada ortaya çıkan sorunlara karşı çözüm önerilerinin ve pek çok başlığın ele alınacağını ifade etti.
Küreselleşmeyle birlikte özellikle dijitalleşme, yapay zeka ve benzeri uygulamaların Türkiye ve dünyada yükseköğretimi kökten sarstığını ve değiştirdiğini vurgulayan Doğan, her ülkenin kendi eğitim sistemini yeniden gözden geçirdiğini ve yeni döneme entegre ettiğini dile getirdi.
Doğan, Eğitim-Bir-Sen’in sorumluluk duygusuyla ortaya koyduğu bu kongrenin, yükseköğretime dönük sorunların ele alınmasını, çözüm önerileri geliştirmesini amaçladığını ifade etti.
“Daha çok bilgi edinmek ve ufkumu geliştirmek için kongreye geldim”
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi Elif Yağmur Güler, yükseköğretimin bir parçası olarak final sınavları olmasına rağmen kongreye katıldığını söyledi.
Daha çok bilgi edinmek ve ufkunu geliştirmek için kongreye geldiğini belirten Güler, üniversite ve üniversite mezunu sayısıyla birlikte genç işsizliğin artmasının kendisini de telaşlandırdığını ifade etti.
Güler, yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasının çok önemli olduğunu belirterek, nasıl yapılandırılması gerektiğini anlamak, öğrenmek için kongreye katıldığını dile getirdi.
"Memur-Sen’e 'Öğrenci-Sen' çağrısı
Üniversiteden yeni mezun Tarık Emir Tanyıldızı da Eğitim-Bir-Sen’in yaptığı çalışmaları takip etmek amacıyla kongreye geldiğini anlattı.
Tanyıldızı, akademisyenlerin, öğrencilerin ihtiyaçları hakkında güzel konulara değinildiğini belirterek, bu konuların takibinin yapılmasını ve çözümlerin hayata geçirilmesini umduğunu dile getirdi. Tanyıldızı, öğrencilerin kendilerini anlatabilmek için “Öğrenci-Sen” gibi bir platformun kurulmasının önemli olduğunu ifade ederek, Memur-Sen’in de böyle bir sendikanın kurulmasında öncü olabileceğini anlattı.