Haber
2013-03-11 06:37:16
Başkasının İzinden Yürüyenlerin İz Bırakma Şansı Olmaz

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, çoğu yöneticinin kendisinden önce atılan adımları takip ettiğini, kurumda bir önceki yönetici ile kendi yöneticiliği arasında hiçbir fark oluşturmadığını ifade ederek, “Görevi devrettiğinde yokluğu hissedilmeyen yöneticinin varlığı da olmamıştır zaten. Alışılagelmişi, maslahatı, rutini yerine getirmek yöneticilik değildir. Çığır açanlar, iz bırakanlardır. Başkasının izinden yürüyenlerin iz bırakma şansları olmaz” dedi.

Ankara 2 No’lu Şube, Gençler Birliği Spor Tesisleri’nde “Okul Yöneticileri Buluşması” programı düzenledi. Mamak ve Altındağ ilçelerinde görev yapan Eğitim-Bir-Sen üyesi okul müdürleri, müdür başyardımcıları ve müdür yardımcılarının buluştuğu programa, Ankara İl Milli Eğitim Müdür yardımcıları Bayram Güleç, Yalçın Zerdali, Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Durmuş, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen eski Genel Başkan Yardımcısı Adem Solmaz ile Altındağ ve Mamak İlçe Milli Eğitim Şube müdürleri de katıldı.

150 okul yöneticisinin biraraya geldiği programda konuşan Ali Yalçın, sendikal gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

En Uzun Yolculuklar Bile İlk Adımla Başlar

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, Türkiye’de sendikal geçmişin kavga zemininde yürümesi ve kutuplaştırıcı fonksiyonu dolayısıyla insanlara sevimli gelmediğini belirterek, 1992’de Eğitim-Bir kurulurken, “bu iş size göre değil” denildiğini söyledi. Sendikal kulvarda yeni bir başlangıç yapmak ve sendikal ezbere format atmak üzere Hılful Fudul’dan hareketle sendikacılığın ‘bizce’sini başlatan merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının ‘yine bir sendika değil, yeni bir sendika’ iddiasıyla başladıkları uzun yolculuğa ilk adımla başladıklarını ifade eden Yalçın, “En uzun yolculukların bile ilk adımla başladığının bilinciyle atılan ilk adımın arkasındaki kararlılık ve adanmışlık, verilen mücadeleyi zirveye taşımıştır. Eğitim-Bir-Sen’i Türkiye’nin en büyük sendikası, Memur-Sen’i ise Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu ve konfederasyonu haline getiren teşkilata ve üyelere teşekkür ediyorum. ‘İki günü bir olan ziyandadır’ bilinciyle zirveden yeni ufuklara yolculuğumuzu sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

 

Sendikal Ezberi de Kirli Oyunları da Bozduk

Türkiye’de sendikacılığın, ya köhne bir zihniyetin sopası ya da korsan gemilerin limanı olarak yapıldığını kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sendikacılığın ücret eksenli taleplerin arkasına gizlenmiş yüzünü deşifre ettik. Kavga zemininden hizmet zeminine çektik. Sendikacılığı cüzdan hesabıyla yaptığını söyleyenlerin ne cüzdan ne de vicdan hassasiyetleri vardır. Bunun en müşahhas örneği, 28 Şubat dönemidir. İşçi, memur, asker, emekli dâhil bütün kesimler, cumhuriyet döneminin en iyi iyileştirmesini gördükleri dönemde Özkasnak Paşa’dan brifing alıp kendilerine biçilen rolü, verilen emrin gereğini icra ettiler.”

Ülke kaynaklarının iç edilmesinin, 381 milyar doların hortumlanmasının, baskıların, dayatmaların, fişleme ve dışlamaların vebaline zamanın kelli felli sendikacılarının ortak olduğunun altını çizen Yalçın, “O karanlık dönemde sürek avı başlatılmış ve kamuda 4 bin 226 kişi takibe alınmış, 414 kişinin işine son verilmiştir. Takibe alınanlardan bin 479 kişi Milli Eğitim Bakanlığı çalışanıdır. Paşalar, eğitim müfettişlerine bile brifing adı altında talimat vermiş, düzmece raporlarla 252 eğitimcinin işine son verilmiştir. Baskı ve yıldırmalara dayanamayıp istifa etmeyi seçenleri saymıyorum bile” diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen olarak sendikacılığı millet ve çalışanlar için hizmet aracına dönüştürdüklerini vurgulayan Yalçın, “Mevcut sendikal ezberi bozduk. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde ‘alışmış kudurmuştan beterdir’ yaklaşımıyla yeniden alışkanlıklarını ortaya koymaya çalışanlara ve buna alet olup genel merkezlerini açanlara dur dedik. Kirli planı da, kirli oyunları da bozduk. Her şey kendi yörüngesine çekilmeli ve herkes kendi işini yapmalıdır. Darbecilere ırgatlık yapmak sendikacıların işi değildir” ifadelerini kullandı.

Yeni İzler Bırakmalıyız

“Eğitim-Bir-Sen yol alan ve yol açan sendikadır. Dün gasp edilen özgürlükler bugün Eğitim-Bir-Sen’in özverili gayretleriyle teker teker iade edilmiştir” diyen Ali Yalçın, şunları kaydetti: “Katsayı adaletsizliğini giderilmesi, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının son ermesi, Kur-an eğitiminin önündeki engellerin kaldırılması, 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması ile eğitimde vesayetin izlerinin birer birer silinmesinin gizli kahramanı Eğitim-Bir-Sen’dir. Özlük noktasında; toplu sözleşme hakkının alınması, sendikalı olanlara özel üç ayda bir toplu sözleşme ikramiyesinin verilmesi, promosyonların tamamının çalışanlara dağıtılması, genel idare hizmetleri sınıfında çalışanların aynı unvanda olmasına rağmen farklı kurumlarda farklı maaş almalarındaki çarpıklığın ortadan kaldırılması gibi 61 ayrı kazanımı sağlayan Eğitim-Bir-Sen, iz bırakmaya devam ediyor. Başkasının izinden yürüyenlerin iz bırakma şansı olmaz.”

Okul yöneticilerini bulunduklarını kurumlarda yeni izler bırakmaya davet eden Yalçın, “Çoğu yönetici kendisinden önce atılan adımları takip eder, kurumda bir önceki yönetici ile kendi yöneticiliği arasında hiçbir fark oluşturmaz Görevi devrettiğinde yokluğu hissedilmeyen yöneticinin varlığı da olmamıştır zaten. Alışılagelmişi, maslahatı, rutini yerine getirmek yöneticilik değildir. Çığır açanlar iz bırakanlardır. Başkasının izinden yürüyenlerin zaten iz bırakma şansları olmaz. Varlığımız, rengimiz ve kokumuz hissedilmelidir. Bizden öncesi ile bizden sonrası arasında bir fark yoksa zaten bizim de bir anlamımız yoktur” değerlendirmesinde bulundu.

 

‘Waldo, Sen Neden Burada Değilsin’ Demeliyiz

Eğitim çalışanları içerisinde örgütsüz olan kitlenin çoğunluğunun kendileriyle aynı düşünen insanlar olduğunu dile getiren Ali Yalçın, “Elde ettiğimiz kazanımlara seviniyor, özgürlüklerle ilgili verdiğimiz mücadelenin ise heyecanını yaşıyorlar. Sorduğumuzda ise kalbimiz sizinle diyorlar. Demokraside mühür çoğunluğa verilir ve kalpler çoğunluk hesabında terazide yer tutmaz. Kalpleri bizimle olanların kalıplarının da bizimle olması için ‘Waldo, sen neden burada değilsin’ demeliyiz. Bunu söylemek hepimizin ortak görevidir. Bu, herkesin bireysel sorumluluğundadır. Sorumluluklarımızı, taşerona havale mantığıyla, sadece sendikal temsilde bulunanlara havale edemeyiz. Bu, yükümlülükten kaçmak ve kolaycılığı seçmek olur” dedi.

Bozkurt: Örgütlü Mücadelenin Başaramayacağı Hiçbir Şey Yoktur

Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, sendikal görevlerin nöbet değişimi şeklinde sürdüğüne dikkat çekerek, “Niyazi Yavuz Bey’in Genel Başkanlığı döneminde Bartın’da görev yaparken, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum. Zor ve sıkıntılı günlerdi. Yokluk zamanıydı. Haftada bir toplantı için Bartın’dan Ankara’ya gidiş geliş yapardım. Örgütlü olmanın gücüne inanan ve örgütlü mücadelenin başaramayacağı hiçbir şeyin olmayacağını bilen biriyim. Sendikadaki yönetsel sorumluklar zamanla el değiştirir. Bu bir bayrak yarışıdır. Değişmeyen şey, mücadelenin gerekliliği ve örgütlü olmanın zorunluluğudur. Zamanında sendikal temsilinde bulunduğum ve görev yaptığım Eğitim-Bir-Sen’in her geçen gün yeni kazanımlara imza atması doğrusu beni de mutlu ediyor. İyilikleri ve güzellikleri artırma adına yapılan gayretleri önemsiyor, imkânsızlıklarla birlikte azim ve fedakârlıkla yürüyenlerin Türkiye’nin en büyük sendikası haline gelişini bir başarı öyküsü olarak görüyor, emeği geçen herkesi kutuluyorum” şeklinde konuştu.

Erkan: Geldiğimiz Nokta Önemli Ama Asla Yeterli Değil

Eğitim-Bir-Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Cemil Erkan, Şube olarak görevi devraldıkları günden bu yana yüzde 250 oranında büyüdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Görevi devraldığımız sayıdan bugün ulaştığımız sayıya baktığımızda, geldiğimiz sayının önemli olduğunu, sorumluluk alanımızdaki çalışan sayısını dikkate aldığımızda ise asla yeterli olmadığını görüyorum. Şube Yönetim Kurulumuz, ilçe ve işyeri temsilcilerimiz üzerine düşeni yapmanın gayreti içerisindeler. Güç birliğimizi büyütmek ve sendikamızı ülke genelinde olduğu gibi, Şube alanımızda da yetkili hale getirmek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.” 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen