Haber
2014-01-14 06:44:40
Bizim Mücadelemiz Her Türlü Vesayetle Mücadele Olmuştur

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Teyfik Yağcı, verdikleri mücadelenin vesayetle mücadele olduğunu belirterek, “Onur, erdem, adalet, merhamet, uhuvvet, emniyet, güven, huzur ve refah mücadelesinde bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan yolumuza devam edeceğiz” dedi. 

Eğitim-Bir-Sen Erzincan  Şubesi’nin organize ettiği ‘Genişletilmiş İşyeri Temsilcileri İstişare Toplantısı’ Kulem Restaurant’ta gerçekleştirildi. 

Memur-Sen İl Temsilcisi Temel Çiçek, Diyanet-Sen Erzincan Şube Başkanı Zakir Yıldız, Birlik Haber-Sen Erzincan Temsilcisi Mustafa Sevilir ve işyerleri temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Teyfik Yağcı, büyük başarılardan sonra yakalanılan ilk hastalığın rehavet ve atalet hastalığı olduğunu ifade ederek, “Bunun biraz ileri safhası birbiriyle didişme halidir. Fakat bu durumlardan çabuk kurtulmak gerekiyor. Unutulmaması gereken bir şey varsa, o da, her zaman yeni hedeflerin olduğudur. Bu hedeflerin hepsi de ulaşılmayı ve aşılmayı beklemektedir” şeklinde konuştu. 
 

İstikamet Üzere Olmak, Kardeşlik Hukukuna Riayet Etmek Önemlidir 

Son üç yüz yıldır milletin üzerine kâbus gibi çöken kara bulutların dağılmaya başladığını, milletin bir daha tarih sahnesine çıkmaması için kurulan planların birer birer çöp sepetine atılmakta olduğunun heyecanını yaşadıklarını kaydeden Yağcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir imparatorluktan onlarca devletçik türetmek suretiyle İslam dünyasını bölüp parçalayanların, kardeşi kardeşe düşman kılanların, Müslüman bir toplumu medeniyet değişmeye zorlayanların kurdukları bütün dayatma düzenler birer birer ömrünü tamamlıyor. Dünyada ve bölgemizde yaşanan değişim, direniş ve kendine dönme hamleleri, emperyalist güçleri ve onların kukla rejimlerini derinden etkilemekte ve insanlığa yeni bir dirilişin müjdesini vermektedir. Bu değişimlere bigâne kalamayız. Geleceğe hazır olmalıyız. ‘Neden dünya herkese terakki dünyası olsun da, sadece bizim için tedenni dünyası olsun.’ İlerlemek, uluslararası alanda söz sahibi olmak, bizim ümitli, gayretli, çalışkan ve uyanık olmamız; birliğimizin, beraberliğimizin, dirliğimizin, diriliğimizin kuvvetlenmesi sayesinde olacaktır. Bizim vazifemiz her türlü imkân ve fırsatları değerlendirerek istikamet dairesinde çalışmak, çabalamaktır. Sonuç odaklı değil, istikamet üzere olmak, kardeşlik hukukuna riayet etmek önemlidir. Hiç şüphesiz bu değişim ve dönüşüm süreci bilinçli ve basiretli bir mücadele ile başarıya ulaşacaktır.” 

Çözümü Medeniyet Değerlerimizde Aramalıyız 

“Yeni bir köprübaşındayız, yeni bir ihya ve inşa dönemindeyiz” diyen Yağcı, “Unutulmamalıdır ki, değişim kolay değildir. Değişim emek ister, sabır ister, alın teri, göz nuru ister; gayret ister, fedakârlık ister. Geçmişte ecdadımızın yaptığı gibi yeniden insanlığı adalet ve merhamet iklimiyle buluşturmamız imkânsız değildir. Bizim değerlerimizin yeniden inşasında, huzur ve mutluluğun, refah ve saadetin elde edilmesinde ülkemiz ve milletimiz stratejik bir konuma yükselmiştir. Son 5-10 yıl itibarıyla yaşadığımız gelişmeler, Türkiye’nin böyle bir potansiyele sahip olduğunu cümle âleme göstermiştir. Zaman boyutuyla tarihi derinlikte ve mekân boyutuyla coğrafi genişlikte, milli kurtuluş ruhunun yeniden dirilişine şahitlik ediyoruz. Bu durum hiç şüphesiz Türkiye’yi küresel güçlerin hedef tahtası haline de getirmiştir. Yakın geçmişte park-bahçe bahane edilerek yapılan kalkışma ve bugün itibarıyla ülkenin geleceğini kıskaca alma hamlelerinin bu emperyalist husumetin ekmeğine yağ sürdüğünü hepiniz takdir edersiniz. Bu türden girişimlerin devam edeceği de her zaman ihtimal dâhilindedir. Karşılaştığımız krizlerin çözümünü farklı yapılarda ve odaklarda değil, medeniyet değerlerimizde ve aynı vücudun azaları olduğumuz hakikatinde aramalıyız. İnsanlığa büyük bir şuur vererek intibaha getirecek asıl değerler bizim manevi mirasımız olan medeniyetimizde mevcuttur. Bu değerler manzumesinin ortaya çıkarılması, hayata geçirilmesi, insanımızdaki uhuvvet, muhabbet, feraset, şecaat, basiret gibi sıfatları inkişaf ettirecek, bu inkişaf neticesinde birlik ve muhabbet pekişecektir” diye konuştu. 

Büyük Resmi Gözden Kaçırmamalıyız 

Bugünü en iyi anlamanın yolunun geriye dönüp, düne ve tarihe bakmak olduğunu vurgulayan Teyfik Yağcı, şunları söyledi: “Mısır’ı işgal eden İngiliz komutan, Ezher Üniversitesi rektörünün, ‘Buraya 2 bin kişi ile geldiniz, yarın Osmanlı yüz bin askerle gelmez mi’ demesine karşılık komutan, ‘Doğru, Osmanlı yüz bin askerle gelirse işimiz zor, yalnız biz Osmanlı’nın başına öyle işler açacağız ki, Osmanlı kafasını kaldırıp da benim Mısır diye bir vilayetim var mıydı acaba diye düşünemeyecek’ diyor. Bu strateji günümüzde de uygulanmaktadır. Onun için büyük resmi gözden kaçırmayalım. Sorumluluğumuz gereği kapsayıcı ve kucaklayıcı olmalıyız.” 

Her Daim Gelişen Bir Yenilenme İçerisinde Olacağız 

Eğitim-Bir-Sen olarak, mücadelelerinin vesayetle mücadele olduğunu dile getiren Yağcı, “Kamuda başörtüsü özgürlüğü için 12 milyon 300 bin imza topladık. İcra makamının elini güçlendirdik. Ve başardık. Kesintisiz eğitim zulmüne dur dedik. 18. Milli Eğitim Şurası’nda aldırdığımız karara atıfta bulunan milletin şurası TBMM, 4+4+4 sistemini kanunlaştırdı. Katsayı ve imam hatip probleminin çözülmesinde en büyük emek sizlerindir. Milli Güvenlik derslerinin kaldırılması sizin eserinizdir. Milli bayramlardaki tek tip adam yetiştirme ritüellerinin sona ermesi, hepsi vesayetin kaldırılmasıdır. İşte onun içindir ki, bizim üyelerimiz ve çalışanların özlük hakları mücadelemiz yanında başka görevlerimizde var diyoruz. Bunların başında devletimizin birliği ve milletimizin dirliği gelir. Biz eğitimli ve eğitimci kişiler olarak devletimizin birliğini ve milletimizin dirliğini muhkemleştiren bir çimento vazifesi görmekteyiz ve göreceğiz. Bir diğer sorumluluğumuz ise, tarihin ve talihin omzumuza yüklediği medeniyet değerlerimizi yeniden ihya ve inşa etmektir. Bunu eğitimcilerden başkası yapamaz. Eğitimli ve eğitimci bir sivil toplum örgütü olarak bizler, adalet, merhamet, huzur, güven ve emniyet ikliminin oluşmasında üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapacağız. Biz omzumuzdaki sorumlulukların farkındayız” değerlendirmesinde bulundu. 

İçinde bulundukları çağı doğru anlayıp, doğru kavrayarak, doğru okuyarak, daima Mevlana’nın pergel metaforu anlayışı ile bir ayağı medeniyet değerlerinde diğeri dünyayı kucaklayan bir ufuk üzerinden, her daim gelişen bir yenilenme içerisinde olacaklarını kaydeden Yağcı, onur, erdem, adalet, merhamet, uhuvvet, emniyet, güven, huzur ve refah mücadelesinde bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan yollarına devam edeceklerini sözlerine ekledi. 

Gül: Yapılanları Anlatmaya Saatler Yetmez 

Eğitim-Bir-Sen Erzincan Şube Başkanı Nebi Gül, ülkenin ve milletin yararına yapılan ne varsa hepsinde Eğitim-Bir-Sen’in ve Memur-Sen’in katkısının bulunduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla bugün Eğitim-Bir-Sen’in yaptıklarını anlatmaya kalksak herhalde saatler yetmez” dedi. 

Memur-Sen Erzincan İl Temsilcisi Temel Çiçek ise, Mehmet Akif İnan’ın kurduğu Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’de bugün medeniyet değerlerimizin yeniden inşa edilmesi mücadelesini sürdürdüklerini kaydederek, bugüne kadar birçok sorununun çözümüne öncülük ettiklerini söyledi. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen