Haber
2015-10-19 07:58:10
Bugünlere dik duruşumuzdan taviz vermeden geldik

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, Karabük, Çankırı ve Kastamonu’da düzenlenen teşkilat toplantılarında üyelerle bir araya geldi.

Toplu sözleşme kazanımlarının konuşulduğu, önümüzdeki döneme ilişkin yapılması tasarlanan çalışmaların değerlendirildiği toplantılarda konuşan Hasan Yalçın Yayla, Türkiye’nin sıkıntılı süreçlerden geçtiğini belirterek, en kötü şartlarda bile dik duruşlarından taviz vermediklerini söyledi. Yayla, hakça bir paylaşımın ve adaleti sağlamanın çabası içerisinde, onlarca sorunun çözümünü sağlayarak, kazanımlar elde ederek ve bununla yetinmeyerek yeni kazanımlar temin etmenin mücadelesini verdiklerini kaydetti.

Dik durmak, hak olanı bilmek ve hakkımız olanı talepte izzetle durmaktır

Özelde üyelerinin, genelde de tüm eğitim çalışanlarının haklarını savunmaya gayret ettiklerini belirten Yayla, “Son yıllarda bu yolda çok önemli mesafeler kat ettik. Adaleti belirlemek için referansımız, ‘işçinin hakkını alın teri kurumadan veriniz’ diyen medeniyet değerler, dik durmak, hak olanı bilmek ve hakkımız olanı talepte izzetle durmaktır. İhtiyacımız olan şey, herkesin eşit oluşunun yasal zeminini oluşturmak, özgürlüklerin önünü açmaktır. Sendika olarak, çabamız bunu gerçekleştirmektir” dedi.  

“Eğitim-Bir-Sen’e üye olmak, sadece bir kâğıda imza atmak değildir, bir duruştur” diyen Yayla, şöyle devam etti: “Özgürlüğümüz olmazsa, öz güvenimiz olmaz. Hakkınız olmazsa, alacağınız da olmaz. 28 Şubat’ta boncuk boncuk terleyen adam, memurlara yüzde 50-60 zam vermesine rağmen darbeye maruz kaldı. Buradaki mücadele sadece ekmek, emek mücadelesi değil, hak ile batıl arasındaki mücadeledir.”



Mücadele alanımız çalıştığımız yerlerle sınırlı değil

Yayla, bilinçli bir şekilde yola çıkan bir camia olduklarını, mücadele alanlarının sadece çalıştıkları yerler olmadığını dile getirdi. Sendika olarak ilk işlerinin üyelerinin, kamu görevlilerinin ve emek mücadelesi verenlerin hakkını, hukukunu aramak olduğunu ifade eden Hasan Yalçın Yayla, “Türkiye ciddi kırılma noktalarından, korku tünellerinden geçti ama yeni oyunlar sahneye konulmaya devam ediyor. 28 Şubat’ta Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen gibi kurumların sayısı fazla olsaydı, biz bunları konuşmamış olacaktık. Bu teşkilat, bulunduğu yerde memleketin güvencesi ve sigortası olmak durumundadır” şeklinde konuştu.

Takdirle karşılanan kazanımlar temin ettik

Konuşmasında toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Yayla, 3. Dönem Toplu Sözleşme’nin tüm kamu görevlilerini memnun eden bir mutabakatla sonuçlandığını dile getirerek, nöbete ücreti alarak bir haksızlığı daha sona erdirdiklerini, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hafta sonu yaptığı merkezi sınavlarda görev alan eğitim çalışanlarına, ek ders ücreti yerine ÖSYM ve diğer kurumlarca yapılan sınavlarda olduğu gibi sınav gösterge rakamına dayalı sınav ücreti ödenmesini sağladıklarını, hafta içi mesai saatleri sonrası ve hafta sonlarında düzenlenen kurslarda görev alan memur ve hizmetlilere, fazla çalışma ücretinin iki katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi suretiyle ayda 163 TL’ye kadar ilave gelir elde ettiklerini, Kredi ve Yurtlar Kurumu ile üniversitelere bağlı yurtlarda görev yapan personele ödenen fazla çalışma ücretinin bir kat artırılmasını, bunun sözleşmeli personele de ödenmesini ve ayda 293 TL’ye kadar fazla çalışma ücreti elde etmelerini sağladıklarını söyledi.

Sendikal duruştan yoksun zihniyetin elde etmek bir tarafa teklif etmeyi bile aklına getirmediği kazanımları ve konuları, toplu sözleşme metnine dahil ettiklerini kaydeden Yayla, “Bundan sonra yapılacak şey, kazanımlarımızı başta üyelerimiz olmak üzere bütün eğitim çalışanlarına anlatmaktır” ifadelerini kullandı.

Olçum: Birlik ve beraberliğimizin garantisiyiz

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, toplu sözleşmede toplamda 213 kazanım elde ederek, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin yüzünü güldürdüklerini belirtti.

Karanlık ellerin Türkiye üzerindeki kötü emellerine, bu ülke insanının kesinlikle boyun eğmeyeceğini vurgulayan Olçum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sendika olarak, ülkemizin tekrar karanlık günlere götürülme çabalarını boşa çıkarıp mücadelede mevziyi terk etmeyeceğimizi buradan bir kez daha belirtmek istiyorum. Eğitim-Bir-Sen, bu mücadelenin önemli bir mihenk taşı ve 350 bini aşkın üyesiyle ülkemiz eğitimine önemli katkılarda bulunmayı sürdürecek. Sendikamız kurulduğu günden bu yana söylemiyle eylemi bir olan bir tavır sergilemiştir.”

Milli iradenin ayağa kalktığı dönemlerde şer güçlerinin hemen devreye girdiğini kaydeden Olçum, “Yakın tarihimiz örneklerle doludur. Milletimize ağır bedeller ödetilerek bu uyanışın önüne geçmeye çalışanlar, hepsi şer üstüne ittifak edip aynı dili kullanmaktadır. Eğitim-Bir-Sen, kurulduğundan bu yana kardeşliğin, birlik ve beraberliğin somut hâli, inşa edicisi ve garantisi olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir” dedi.

Temel sorunlarımıza bigâne kalamayız

Sendika olarak, bir yandan kamu görevlilerinin ekonomik, özlük, sosyal ve kültürel haklarının kazanılması ve geliştirilmesi mücadelesini verirken, diğer yandan bu ülkede yaşamanın üzerilerine yüklediği sorumluluk gereği, bu ülkenin en temel sorunlarına da bigâne kalmayacaklarının altını çizen Olçum, şunları söyledi:

“Gelecek tasavvurumuzda özgür birey, sivil anayasa ve sivil toplum vardır. Sivil anayasa talebimizin hayata geçirilmesi için azami gayret göstereceğiz. 12 Eylül darbe anayasasının revize edilmesi için uğraşılmasının doğru olmadığına inanıyoruz. Halkın tercihlerine dayanan katılımcı bir anayasa için yine inisiyatif alacağız. Kavganın, karmaşanın ve karanlığın değil; demokrasinin, saygının, sevginin, huzurun, aydınlığın, hak ve özgürlüklerin tarafındayız. Doğru kimden gelirse gelsin yanında, yanlış kimden gelirse gelsin karşısındayız. Hakkın ve haklının temsilcisi olan Eğitim-Bir-Sen olarak, ilkeli sendikal anlayışımızla bu milletin yeniden dirilişinde hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Sorumluluğumuzun farkındayız

Vicdanların güçlü sesi ve kazanımların doğru adresi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Olçum, “Omuzlarımızdaki yükün farkındayız. Daha önce olduğu gibi, her zaman haklının, mazlumun ve mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen Karabük Şube Başkanı Zeki Öz, Çankırı Şube Başkanı Kasım Karatekin ve Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu da birer konuşma yaparak, sendikal faaliyetleri hakkında katılımcılara bilgi verdiler. 

Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, Eğitim-Bir-Sen Karabük 2 No’lu Şube’nin 1. Olağan Genel Kurulu’na da katıldı. 


 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen