Haber
2009-04-08 07:19:03
Degerler Düsmanligi ve Sendika

Cami, namaz, ezan, basörtüsü, Islam, Hz. Muhammed sevgisi gibi anahtar kelime ve kavramlari duyunca bu kelime ve kavramlarin remzi oldugu dünyaya olan düsmanliklarindan kirmizi görmüs bogalar gibi burnundan atesler saçarak saldiriya geçen bir dünya var. Bu dünyaya ait olanlar siyasetçisi, sanatçisi, gazetecisi, sendikacisiyla degerlerin nesv ü nema bulmasina mani olmak için ellerindeki tüm imkânlari seferber ederek degerler düsmanligini tam bir motivasyonla, her firsatta sürdürüyorlar.

 

Bu dünyaya öncülük eden bir kisim medya organinin yüz elli yildir kurulus gayesine uygun olarak milli ve manevi degerlerine bagli, inancinin geregini yerine getirmede azim ve gayret sahibi kesimleri düsman belledigi ve her firsatta asagiladigi, alay ettigi de gün gibi ortadadir. Bunlarin sahipleri ve adlari zamanla degisse de mecralari degismemektedir. Degerlerine bagli siyasetçiye, bürokrata, sanatkâra, gazeteciye hayat hakki tanimayan, bunlarin içerisinden küçücük bir hata yapani sansasyonel biçimde mansetlere tasiyarak asil hedefine giden yolda bir imkan, yani degerlere saldiri firsati olarak kullanan bir kisim medyanin maksadi ve neye, kime hizmet ettigi milletimiz tarafindan bilinmektedir.

 

Ne yazik ki degerlere karsi tutum ve çalismalariyla kendini gösterme gayreti içerisinde olan sendikalar da var. Bu sendikalarin kimi mensuplari ellerinde görüntü kaydedici cihazlarla namaz kilan ögrenci-ögretmen, basörtülü ögrenci-ögretmen görüntüsü ve Islam dinini çagristiracak her türlü etkinlik görüntüsü pesindeler. Yine ayni minval üzere bu ülkede yayin yapan ve yayincilik ilkesini milletimizin degerlerini tahrip etme biçiminde tespit etmis medya organlariyla isbirligi halinde milletimizin gözünün içine baka baka degerlerimize saldirmaya devam ediyorlar.

          

Örgütlülügünü degerlerine düsman bir nesil meydana getirmek için dayanak olarak kullanan sendikalarin mensuplari araciligiyla elde ettigi görüntü ve haberleri bir kisim medyayla olan amaç birlikteligi vasitasiyla bolca gürültülü biçimde ülke gündemine tasima gayretleri içerisinde oldugunu görüyoruz. Bu tür faaliyetlerden elde edilmek istenen sonuç; “Camiye, cumaya, namaza, ezana, basörtüsüne, Islam’a, Hz. Muhammed’e el uzatmak riskli bir istir, basiniza is alirsiniz, uzak durunuz.” algisini yaymaktir.

 

28 Subat sürecinde namaz kilanlari, basörtüsü takanlari, esi tesettürlü olanlari, gümüs yüzük takanlari kimin gammazladigi herkesçe bilinmektedir. Demokrasiden, özgürlükten dem vurarak özgürlük abidesi kesilenlerin inanan insanlarin inandigi gibi yasama hakki söz konusu oldugunda maskelerinin nasil düstügünün ispati binlerce örnegi bulunan gammazlamalardir.

        

         Konuyu örneklerle görelim:

 

         1- Devlet lisesinde gizli mescit müdür esliginde toplu namaz. Istanbul'un Bagcilar Lisesi'nde okuyan kizlarinin örtünmek istemesi üzerine harekete geçen aile, okulun bodrumunda gizli mescit bulundugunu ortaya çikardi. Müdür yardimcisinin kildirdigi namaz görüntülendi. 'Haber Özel'de yayimlanan görüntülere göre gizli mescide önce erkek ögrenciler giriyor. Daha sonra müdür yardimcisi da onlara katiliyor. Erkeklerin isi bittikten sonra odaya giren kiz ögrenciler de baslarini örtüp namaz kiliyor. (Radikal, 31 Mayis 2007)

         'Namaz odasiz okul yok gibi'

         Bagcilar Lisesi'nde, ögrencilerin toplu namaz kilmalari, okullardaki 'gizli mescitleri' gündeme getirdi. Egitim-Sen Genel Baskani Alaattin Dinçer, hemen hemen her okulda namaz odasi bulundugunu söylerken, bir iddiada daha bulunuyor: 'Anaokullarinda ögrencilere yemek duasi yaptiriliyor' (Tempo24.com.tr, 7 Haziran 2007)

        

         2- Damda Namaz. Adana'da Fatih Terim Lisesi ögrencileri ders saatinde ibadet ediyor.  Fatih Terim Lisesi'nde bugün öglenci ögrenim görenler saat 12.30’da ders zilinin çalmasi ile siniflara girdi. Bir grup ögrenci, derste olmalari gerekirken okulun çati bulunmayan daminda muhafaza ettikleri sanilan seccadeleri yan yana dizerek ögle namazi için saf tuttu. Ders zili çalip arkadaslari teneffüse çikinca da namaz kilmaya devam eden ögrenciler, namaz sonrasi damdan inip, diger derslere girdi.

         Egitim- Sen Adana Sube Baskani Güven Boga, birçok okulun ‘gerici kusatma’ altina girdigini, bunun en büyük kanitinin birçok okulda namaz kilinmasi oldugunu söyledi.

         AKP iktidari ile okullarda namaz kilmanin arttigini söyleyen Boga, “Okullar biran önce gerici kusatma altindan kurtarilmalidir. Ögrencilerimiz bilimsel düsünmeye yönlendirilmelidir. 1923 Türkiyesi’nden beri okullarda yasak olan ibadet, AKP iktidari döneminde hizli bir sekilde artmistir. Okul idarecileri bu tutum ve davranislari ile sirtlarini AKP iktidarina dayadiklarini kanitlamistir. Tüm toplumu, çocuklarimizi sahiplenmeye çagiriyoruz. Gericiligi, çagdisi düsünceyi uzak tutmak istiyorsak, tüm veli ve egitimcilerin okullari denetlemelerini istiyoruz” dedi. (Milliyet, 3 Haziran 2008) 

         Damda namaz iddiasina yalanlama. Adana Fatih Terim Lisesi Müdürü Nacar, ögrencilerin ders saatinde namaz kildiklari iddialarini yalanladi. Olayi basina bir ögretmen ile bir egitim sendikasinin sizdirdigi belirtildi. (haber7.com, 4 Haziran 2008)

 

         3- Ögrencilere cuma namazi servisi. AKP'nin egitimdeki dinci yapilasmasina örnekler birbiri ardina ortaya çikiyor. Geçen günlerde bir okulda kiz ögrencilerin servise alinmamasi ve yemek verilmemesi olayiyla sarsilan Adana'da bir baska olay Çukurova Elektrik Anonim Sirketi (ÇEAS) Anadolu Lisesi'nde yasandi. Cuma namazi saati dikkate alinarak erken saatte okuldan çikarilan ögrenciler servisle cuma namazina götürülüp getirildi.
         Adana'nin Seyhan ilçesinde bulunan ve genellikle maddi durumu iyi olan ögrencilerin egitim-ögretim gördügü ÇEAS Anadolu Lisesi'nde ögrenciler okul yöneticilerinin gözetiminde cuma namazi kildi. Okuldan, müdür yardimcilari ve bazi ögretmenlerle birlikte çikan ögrenciler, Volkan Turizm'e ait 01 S 2031 plakali eski model bir otobüse bindirildi. DSI Isletme ve Bakim Sube Müdürlügü Su Ürünleri Basmühendisligi'ndeki mescide götürülen ögrenciler burada vaaz dinledi, cuma namazi kildi.
         Mescidin bulundugu kamu kurumundaki güvenlik görevlilerinin, "Müdürlerin talimati" diyerek gerekçe göstermeden içeri girmemize izin vermedigi yere rahatça giren ögretmen ve ögrenciler, namazin ardindan toplu halde disariya çikti. (Cumhuriyet 29 Aralik 2007)

            Cumhuriyet'in 'namaz' haberi yalanlandi. Adana'da son bir haftada biri özel iki okula adeta baskin yapan Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinin "namaz kilan ögrencilerle" ilgili çarpitma çikti. Cuma namazina giden ögrenciler için okul yönetiminin servis kaldirdigini iddia eden gazetenin haberi yalanlandi. Okul yönetimi, ögrenciler ve veliler haberi yalanlayarak, gazeteye tepki gösterdi. (Samanyoluhaber.com 13 Ocak 2008)

        

         4- Haydi çocuklar cuma namazina.  Kars’in Digor Ilçesi'ne bagli Dagpinar Beldesi’ndeki Yatili Ilkögretim Bölge Okulu (YIBO) ile Çagdas Yasam Ismet Güresen Ilkögretim Okulu’nda ögrenim gören ögrenciler her hafta gruplar halinde camiye cuma namazi kilmaya gidiyor. Nüfusu 3 bin 700 olan Dagpinar Beldesi'nde iki okulun ögrencilerinin gruplar halinde cuma namazi kilmalari dikkati çekerken, bunun ögretmenlerin yönlendirmesiyle oldugu iddialari ortaya atildi. Okul müdürleri ise bu iddialari yalanlarken, böyle bir yönlendirmenin sözkonusu olamayacagini söyledi. (Hurriyet.com.tr 31 Mayis 2008)       

         Hürriyet bu kez Digor´dan yalanlandi. Hürriyet'in internet sitesinde Kars Digor'daki bir ilkögretim okulu ile ilgili 'Haydi çocuklar cuma namazina' seklinde yeralan haberi düzmece çikti. Kars'in Digor ilçesine bagli Dagpinar Beldesinde Dagpinar YIBO ve Çagdas Yasam Ismet Güresen Ilkögretim okullarinda ögretmenlerin ögrencileri zorla cuma namazina götürdügü haberleri asilsiz çikti. Hürriyet'in internet sitesinde 'Haydi çocuklar cuma namazina' seklinde yeralan cuma namazi haberinin yapilan inceleme sonucunda asilsiz oldugu anlasildi. (haber7.com 2 Haziran 2008)

         5- Korku Filmi Gibi Din Dersi. Gaziantep’teki Hasan Ali Yücel Lisesi'nde ögrencilere, namaz kilmayan bir gencin basina geleceklerin anlatildigi, Azrail ve ölüm konulu siddet içeren VCD izletildi. Arapça seslendirmeli Türkçe alt yazili `Rabbim geri döndür' adli VCD'yi izleyen ögrencilerden bazilarinda davranis bozuklugu görülürken velilerin sikâyeti üzerine sorusturma baslatildi. Hasan Ali Yücel Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ögretmeni Fatma Yakar, iki hafta önce 11'inci sinif ögrencilerine, okulun biyoloji laboratuarinda sinevizyon araciligiyla 35 dakikalik `Rabbim geri döndür' VCD'sini izletti.

         Egitim-Sen'den yapilan açiklamada, bu filmin ögrenciler üzerinde psikolojik travmaya yol açabilecegi belirtilerek, "Milli Egitim Bakanligi nezdinde inceleme baslatilmasi için girisimde bulunacagiz. Filmin egitim içerikli bir yani yok. Tamamen dini propaganda yapmaya yönelik, üstelik de bunu verirken büyük bir korku olusturarak vermeye dönük film" denildi. (Hurriyet.com.tr, 19 Nisan 2008)

 

         6- Hastanede ve lisede türbanli görüntüler. Ümraniye Egitim ve Arastirma Hastanesi'nde çok sayida çalisan, türbanli. Hizmet veren türbanli saglik görevlileri ve doktorlar var. Haseki Egitim ve Arastirma Hastanesi'nde bashekim, türbanli olarak görev yapan kadin doktorlarin bulundugunu kabul ediyor. Hizmet alimi yoluyla görevlendirilen kadin personelin birçogu da basörtüsü ya da türban takiyor.
         Hastanede saglik görevlileri ve doktorlar da türbanla hizmet veriyor. Gögüs Hastaliklari'nin 4 numarali poliklinigindeki bir uzman doktor, kamu kurum ve kuruluslarindaki personel için yayimlanan Kilik Kiyafet Yönetmeligi'ne aykiri olmasina ragmen, türbanli olarak hasta muayene ediyor. Koridorlarda da hemsire veya saglik görevlisi kiyafetinin üzerine türban takan görevliler dikkat çekiyor. Yaklasik 1.5 yil önce hizmete açilan Bagcilar Egitim ve Arastirma Hastanesi'nde de benzer bir durum göze çarpiyor. Bazi hemsire ve laboratuvar görevlileri koridorlarda türbanli dolasiyor. Çalisanlara göre, göz önünde olmayan personelin türban takmasina müdahale edilmiyor. Danismada veya veznelerde görev yapan kadin personel arasinda da türbanli bulunmuyor.

         Türbanli ögrenciler lise bahçesinde. Güngören'deki Izzet Ünver Lisesi'nde ögrenciler türbanlariyla okula girip çikiyor. Sabahçi ögrencilerin çikis saatinde okulun bahçesinde çok sayida türbanli ögrenci bulunuyor. Ögretmenler, siniflara girmek üzere bekleyen ögrencileri siraya sokmak için çaba harcarken, türbanli halde arkadaslariyla birlikte okula girmeye hazirlanan ögrencilere hiçbir müdahalede bulunulmuyor. Okul zilinin çalmasiyla da Kilik Kiyafet Yönetmeligi'ne aykiri halde türban takan birçok kiz ögrenci okul binasindan disari çikiyor. (Milliyet, 25 Subat 2008)

        

         7- 'Türban baskisi' yüzünden köyüne döndü. Kars'ta, maddi durumu iyi olmadigi için Milli Egitim Bakanligi'nin talimatiyla özel bir yurda yerlestirilen açik lise birinci sinif ögrencisi M.U. (17), "Ismimi degistirmeyi teklif ettiler. Türban takma ve namaz kilma sarti getirdiler. Ben de yurttan ayrildim " diye iddiada bulundu.
         Bir cemaate ait oldugu öne sürülen kiz ögrenci yurdu yöneticisi, "Basini kapatmadigina göre böyle bir seyin olmadigi apaçik ortadadir. Bazi müesseselerde içeride uyulmasi gereken bazi kurallar vardir. Ama bu zorlama seklinde degildir" derken Il Milli Egitim Müdürü Ekrem Ekici, "Türban takilmasi, namaz kilinmasi diye bir sey olmaz. Demokratik bir ülke burasi. Konuyla ilgili inceleme yapacagim" diye konustu. (Radikal, 1 Nisan 2008)

        

         8- Türbanla ödül aldilar.  Sivas’ta en çok kitap okuyan iki kiz kardes ödül törenine forma üstü türbanla katildi. Sivas Il Kültür ve Turizm Müdürlügü tarafindan Kütüphane Haftasi dolayisiyla düzenlenen programda okuma aliskanliginin özendirmek için en çok kitap okuyanlar ödüllendirildi. Betül Daglar, 123 kitap okuyarak “ilkögretim” dalinda birinci olurken, ablasi Kiz Meslek Lisesi Çocuk Gelisimi Bölümü ögrencisi Hacer Daglar da 129 kitap okuyarak “yetiskinler” bölümünde birinci oldu. Iki kiz kardesin programa okul kiyafetlerinin üzerinde türbanla katilmasi dikkati çekti. 14 yasindaki Betül ve 17 yasindaki Hacer Daglar’in ödüllerini, Sivas Vali yardimcilari Mete Buhara ve Kemal Sahin verdi. Iki kiz kardesin de türbanli oldugunu görünce kisa süreli tedirginlik yasayan Buhara ve Sahin, daha sonra sahneye gelerek ödülleri verdi. (Milliyet, 1 Nisan 2008)

 

         9- Çildirmis Bunlar. Ergenekon Terör Örgütü’ne iliskin ikinci iddianamede korkunç iddialar yer aliyor. Iddianameye göre; emekli Org. Sener Eruygur’un talimati ile, vakit namazi kilanlar ve Cuma namazina gidenler fislenmis, IHL’lere gizli kameralar yerlestirilerek basörtülü ögrenci ve ögretmenler tespit edilmis ve bu görüntü ve fotograflar medyaya servis yapilmis...

         IHL’lilere ve namaz kilanlara kamerali takip: Ergenekon Terör Örgütü’nün namaz kilanlari adim adim takip ettigi ortaya çikti. Emekli Orgeneral Sener Eruygur’un talimati üzerine Ergenekon üyelerinin, IHL’lerde gizli kamera ile çekim yaptigi ve basörtülü ögrencileri fotografladigi ortaya çikti. Ergenekon üyeleri, Saglik Bakanligi ve Tarim Bakanligi’nda çalisan kisilerin Cuma namazina gitmesini takibe almis ve Cuma namazinin ardindan camiden dagilirken görüntülemisler. (Vakit, 28 Mart 2009)

 

Bu konudaki son örnekler Tokat-Zile ve Diyarbakir’daki Kutlu Dogum Haftasi etkinliklerine iliskin çirkin yaklasim:

 

         10. Zile’de zorunlu ‘Kutlu Dogum’. Son yillarda, Kutlu Dogum Haftasi etkinliklerinde Milli Egitim Bakanligi’na bagli kurumlar da genis çapta yer alirken, Tokat Zile Ilçe Milli Egitim Müdürlügü okullara gönderdigi yazida, Kutlu Dogum Haftasi yarismasina her okuldan üç ögrencinin katilmasini zorunlu tuttu.

         “2009 Kutlu Dogum Haftasi” baslikli resmi yazida, “Hz. Peygamberin Hayati” konulu bilgi yarismasinin 16 Nisan’da ilçe kapali spor salonunda yapilacagi belirtilerek “Her okul, üç ögrenci ile mutlaka katilacaktir” denildi. Yazida ayrica, din kültürü ve ahlak bilgisi ögretmenlerinin konuyla ilgili olarak Ilçe Milli Egitim Müdürlügü’nde yapilacak toplantiya katilmalari istendi.
         ‘Dindarlastirma süreci’
         Yarismaya katilimin zorunlu tutulmasinin baskici ve dayatmaci bir tutum oldugunu söyleyen Egitim-Sen Genel Baskani Zübeyde Kiliç, sunlari söyledi: “Türkiye’nin içinden geçtigi dönemi ‘dindarlasma’ olarak tanimlayan Milli Egitim Bakani Hüseyin Çelik’in yaklasiminin da gözler önüne serdigi gibi, Milli Egitim Bakanligi’na bagli okullar dinsellestirme projesinin disinda tutulmamis, aksine merkezi hale getirilmek istenmistir.
Bu sürecin son yillarda önemli uzantilarindan biri de, Kutlu Dogum Haftasi etkinliklerinde, yaygin-örgün egitim ögretim kurumlarinin da yer almasi ve okullarda bu etkinliklerin gerçeklestirilmesinin merkezi olarak tesvik edilmesidir.” (Milliyet, 3 Nisan 2009)
 

         Laik Egitimden Bunu mu Anliyorsunuz? Bilindigi üzere AKP iktidariyla birlikte Türkiye’de her alanda dinsellestirme faaliyetleri gözle görünür hale gelmis ve Milli Egitim Bakanligi bu faaliyetlerde merkezi bir üsse dönüstürülmeye çalisilmistir. Türkiye’nin içinden geçtigi dönemi “dindarlasma” olarak tanimlayan Milli Egitim Bakani Hüseyin Çelik’in yaklasiminin da gözler önüne serdigi gibi, egitim ve Milli Egitim Bakanligi’na bagli okullar da bu dinsellestirme projesinin disinda tutulmamis, aksine merkezi hale getirilmek istenmistir.

         Bu sürecin son yillarda önemli uzantilarindan birisi de, Kutlu Dogum Haftasi etkinliklerinde Milli Egitim Bakanligi’na bagli yaygin-örgün egitim ögretim kurumlarinin da yer almasi ve okullarda bu etkinliklerin gerçeklestirilmesinin merkezi olarak tesvik edilmesidir.
         Bu durumun son örnegi, Tokat’in Zile ilçesinde Zile Ilçe Milli Egitim Müdürlügü tarafindan okullara gönderilen “2009 Yili Kutlu Dogum Haftasi” baslikli resmi yazidir. Yazida “Hz. Peygamberin Hayati” konulu bilgi yarismasinin 16.04.2009 tarihinde ilçe kapali spor salonunda yapilacagi belirtilmektedir. Ancak temel sorunun yazinin bu bilgiyi takip eden kisminda oldugu gözlerden kaçmamaktadir. Ifade söyledir: “Her okul üç ögrenci ile mutlaka katilacaktir.”

         (…) Her okulu en az üç ögrencinin katilimini saglayacak sekilde bu yarismaya katilmaya zorlamak, egitim sisteminde gelinen noktayi bir kere daha gözler önüne seren baskici ve dayatmaci bir yaklasimdir. Öte yandan ilgili yazinin devaminda, yarismaya katilacak okullarin Din Kültürü dersi ögretmenlerinin müdürlügün toplantisina katilacaklari ifade edilmektedir. Din Kültürü dersi ögretmenlerinin hangi nedenlere dayanarak bu toplantiya katilmalarinin istendigi konusunda hiçbir açiklamanin olmamasinin ise gerekçesi yoktur. (…) Egitim Sen Genel Baskani Zübeyde Kiliç’in “Laik Egitimden Bunu mu Anliyorsunuz?” baslikli basin açiklamasi metni. (egitimsen.org.tr, 02.04.2009)

 

         11- Diyarbakir Valiligi'nden ilginç yarismaya onay Egitim Sen Diyarbakir Subesi Örgütlenme Sekreteri Yilmaz Günes, Egitim-Bir-Sen'in kendi ideolojisini ögrencilere benimsetmek için '2. Geleneksel Kitap Okuma Yarismasi' düzenledigini belirterek, bu yarismanin okullarda düzenlenmesi için Diyarbakir Valiligi ve Il Milli Egitim Müdürlügü'nün de izin verdigini söyledi. Egitim Sen Diyarbakir Subesi, Egitim-Bir-Sen Subesi'nin 'Kutlu Dogum Haftasi' nedeniyle 19 ve 20 Mart arasinda okullarda '2. Geleneksel Kitap Okuma Yarismasi' düzenlemesine tepki gösterdi. 'Kutlu Dogum Haftasi'nin Milli Egitim Bakanligi'nin kutlanmak için belirledigi gün ve haftalar içerisinde olmadigini belirten Diyarbakir Egitim Sen Subesi Örgütlenme Sekreteri Yilmaz Günes, bu yarismanin Egitim-Bir-Sen'in kendi ideolojisini ögrencilere benimsetmek için böyle bir yarisma düzenledigini kaydetti. (Günlük Gazete, 05.04.2009) 

 

            Örnekler, yüzlerce örnek arasindan ilk ele gelenler. Islam dinini çagristiran her türlü sembolü öcü olarak göstermeye dönük bir çaba ve bu çabanin medya ve sendika ayagi. Hiristiyanlarin dini ritüellerinin yasamasi alabildigine tesvik edilirken, Müslümanlarin peygamberleriyle bulusmasi rahatsiz etmis anlasilan. 

 

            Egitim-Bir-Sen’in sendikaciligi degerlerle kucaklasan, degerlerden güç alan bir sendikaciliktir. Egitim-Bir-Sen, inananlarin inançlarini yasamasinin önündeki engellerin kaldirilmasi basta olmak üzere herkese yasam hakki taninmasini isteyen, demokratik teneffüs alanlarinin alabildigine genisletilmesini savunan bir sendikadir. Bu manada degerleri hedef alan, demokrasiyi sadece kendisi için nimetlenme olarak algilayan, bu algisi dogrultusunda gammazlamalarla yol almaya çalisan örgütlenmelerin tavirlarini dogru bulmadigimizi ifade etmek istiyoruz.      

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen