Haber
2016-06-02 08:01:37
Ekonomik reformlara ve işsizliğe odaklanmalıyız

 

Akşam ve Güneş Gazetesi'nin sorularını cevaplandıran Eğitim-Bir-Sen ve  Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Terörle mücadelede başarılı olunması halinde terörle mücadeleye harcanan kaynaklar yatırıma yönlendirilecektir. Bugüne kadar terörle mücadeleye 500 milyar TL harcandığı ifade ediliyor. Bu kaynaklar yatırıma harcanmış olsaydı bölgedeki insanların refahı mevcut durumdan çok daha iyi olacaktı. Teröre öldürücü darbe vurulduktan hemen sonra  kaynaklar bölgeye yönlendirilmeli, bölge şantiyeye dönmelidir. Böylelikle işsizlik sorunu büyük ölçüde çözülecektir" dedi.

 

Halkın önceliği olan terör, hükümetinin de önceliği olmalıdır

65. Hükümet kuruldu. Yeni hükümetin önceliği ne olmalı?

Muhtelif araştırma şirketlerinin yaptığı araştırmalarda “Türkiye’nin en öncelikli sorunu nedir?” sorusuna vatandaşların ekseriyetle verdiği cevap: Terör ve işsizlik olmuştur. 30 yıldır Türkiye’nin gelişmesinin önünü tıkayan, vatandaşların canını yakmaya devam eden terör örgütlerine ve teröre artık  son bitirici  darbe vurulmalıdır. Bedeli ne olursa olsun terör Türkiye’nin ve milletimizin gündeminden çıkarılmalıdır. Bu noktada, terör örgütleri şiddet ve silahı tamamen bırakıncaya kadar mücadele kesintisiz ve kararlılıkla sürdürülmelidir. Terörün iç ve dış bağlantıları tasfiye edilmelidir.


Ekonomik reformlara ve işsizliğe odaklanmalıyız

Peki vatandaşların en çok şikayet ettiği işsizlik sorunu ne olacak?

Terörle mücadelede başarılı olunması halinde terörle mücadeleye harcanan kaynaklar yatırıma yönlendirilecektir. Bugüne kadar terörle mücadeleye 500 milyar TL harcandığı ifade ediliyor. Bu kaynaklar yatırıma harcanmış olsaydı bölgedeki insanların refahı mevcut durumdan çok daha iyi olacaktı. Teröre öldürücü darbe vurulduktan hemen sonra  kaynaklar bölgeye yönlendirilmeli, bölge şantiyeye dönmelidir. Böylelikle işsizlik sorunu büyük ölçüde çözülecektir. Ayrıca Türkiye orta teknolojiden kurtulmalı, yüksek ve ileri teknolojiye geçmelidir. Yüksek ve ileri teknolojiyle üretilecek katma değeri yüksek  ürünler uluslararası  piyasalarda yerini kuşkusuz alacaktır. Bu da ihracat gelirlerinin artması, yani üretimin artması demektir. Bu da istihdam demektir, işsizliğin azalması demektir. Vatandaşlarımız yüksek gelir gurubuna yükselmesi demektir. Memur-Sen olarak,  özel sektörün istihdam kapasitesini artırmasının yanında kamunun da istihdamda önceliğinin devam etmesi gerektiğini sürekli gündeme taşıdık. Kamu, 2016 yılında da bu öncülüğünü sürdürmeli, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamuya yeni personel alımı sağlanmalıdır.


Kamuda tek istihdam türü güvenceli istihdam olmalıdır

Kamuya istihdam alımı hangi statüde olmalıdır? Taşeron işçilik konusunda ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olarak, güvenceli istihdamın garantörüyüz.  4/B, 4/C, memur işi yapan üniversiteli işçiler başta olmak üzere tüm sözleşmelilerin kadroya geçişini temin edecek, güvencesiz istihdama son verecek, kırmızı çizgimiz olan iş güvencesini herkes için hayata geçirecek  “kadrolu istihdam”  duruşumuzdan geri adım atmadık,  atmayacağız. Memur-Sen olarak, emek sömürüsüne sıfır tolerans dedik, kararlılıkla bu anlayışımızı sürdüreceğiz. Bu kapsamda, modern kölelik taşeron işçi uygulamasına tamamen son verilmesini, özel statülü sözleşmeli personel düzenlemesinden vazgeçilmesini, kurum ayırımı yapılmaksızın bütün taşeron işçilerin 4/A kadrosuna ya da 4/D statüsüne geçirilmesini sağlayacak yasal düzenlemede ısrarcı olacağız. 64. Hükümet bu noktada çalışma başlatmıştı, 65. Hükümetin de bu çalışmaları sosyal taraflarla birlikte devam ettirerek hayata geçirmesini bekliyoruz.


Ülkemizin dostlarının artmasına katkı yapıyoruz

Başbakan Sayın Binali Yıldırım 65. Hükümetin dış politika vizyonunu “Dostlarımızın sayısını arttıracağız, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız” cümlesiyle özetledi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Bu vizyon doğru bir tercih. Bir ülkenin dostu ne kadar çok, düşmanı ne kadar azsa terörle mücadelede o kadar etkin olur, ihracatı dostlarının sayısıyla doğru orantılı olarak artar,  doğrudan yabancı sermaye yatırımı hızlanır, turizm patlama yaşar. Memur-Sen olarak, bu stratejiyi doğru bulunuyoruz. Biz de ülkemizin en büyük sivil toplum örgütü ve yumuşak gücü olarak Türkiye’nin dostlarının artması, düşmanlarının azalması noktasında önemli girişimlerde buluyoruz. Son iki ayda 30’a yakın ülkenin sivil toplum kuruluşları ve sendikalarıyla ortak etkinlikler düzenledik, bir araya geldik. İkili anlaşmalar imzaladık. 28-29-30 Mayıs tarihlerinde de Eğitim-Bir-Sen Başkanlar Kurulu’nu Ürdün’de yaptık. Ürdün’den Kudüs’e geçtik. Yurt dışı sendikal faaliyetlerimizin merkezinde medeniyet dünyamızın ülkeleri ağırlıklı olmakla birlikte Çin’den Polanya’ya kadar geniş bir yelpazedeki ülkelerle yoğun temaslarımız var ve olmaya devam edecek.

 
Sözün bittiği yerde son sözü millet söyleyecek

 Yeni Anayasa yapım, yazım süreciyle ilgili ne düşünüyorsunuz, bununla ilgili bir çalışmanız var mı?

Yeni Anayasa konusunda çok şey söyledik, çok faaliyet yaptık. Bir noktada sözün bittiği yerdeyiz. Artık  iktidar partisi ve muhalefet partileri yeni anayasa taslaklarını milletin önüne koymalıdır. 34 yıldır Türkiye’nin önünü tıkayan darbe anayasası tarihin tozlu sayfalarına gönderilmelidir.  Yapım, yazım süreçlerinde milletin özne olduğu, demokratik, sivil ve özgürlükçü Yeni Anayasa Meclis’e en kısa sürede getirilmeli, yasalaştırılmalıdır. Sözün bittiği yerdeyiz dedim. Yeni Anayasa Meclis’ten geçtikten sonra bir kez daha milletin önüne konmalı, son sözü millet söylemelidir. Yeni Anayasa’yla birlikte Büyük Türkiye hedefine yüzde yüz kilitlenilmeli, ileri demokrasi noktasında hızla yol alınmalıdır.


1 milyon, üye kazanım, millet ve insan odaklı sendikacılığın onayıdır

Mayıs sendikalarının üye sayılarının gayri resmi de olsa ortaya çıktığı, tespit edildiği ay. Mayıs ayı tutanaklarına göre, durum nedir?

Mayıs ayı, tutanaklarının büyük bir bölümü geldi. Resmi olmayan verilere göre,  Memur-Sen 1 milyon üye sayısını yakaladı. Bu, Memur-Sen’in, toplu sözleşmelerdeki başarısının, zaferinin karşılığıdır. Bu, millet iradesine sahip çıkmanın, milletin hukukunu korumanın sonucudur. Bu, mazlumların dertleriyle dertlenmenin, onların elinden tutmanın meyvesidir. Bu, “erdemli yolculuğunuza devam edin” onayıdır. Bu küresel adaleti inşa etme sorumluluğunu yüklemek, yüklenmektir. Bu insan odaklı ve insanlık eksenli sendikacılığın tercih edilmesidir. Biz de bu yolda enerjimizi gece gündüz harcamaya devam edeceğiz.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen