Haber
2014-06-02 07:46:39
İnsanlık Onurunu Korumalıyız

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir, “Yalnız ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların ve mağdurların sesi olmak istiyoruz. Çünkü bizim sendikal anlayışımızın temelinde insan hakları, emek, medeniyet değerleri, kardeşlik hukuku, dayanışma, temel hak ve özgürlükler vardır” dedi.

 

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu tarafından düzenlenen “İş’te Mutlu Kadınlar” konulu program Başkent Öğretmenevi’nde yapıldı. Programda “Kadınların iş hayatında yaşadıkları temel problemler” tartışılarak, çözüm önerileri sunuldu.

 

Programın açılışında konuşan Safiye Özdemir, amaçlarının, başta çalışma hayatı olmak üzere, siyasi, ekonomik ve sosyal hayatta kadınlara yönelik olumlu uygulamaları bir an önce hayata geçirmek olduğunu belirterek, “Toplum olarak kadınlarımızın eğitimine, istihdama katılımına ve başta parlamento olmak üzere yönetimin üst kademelerinde yer almalarına önem vermek zorundayız” şeklinde konuştu.



 

Memur-Sen’in, her zaman emeğin, ekmeğin, barışın, özgürlüğün, milli iradenin ve demokrasinin mücadelesini verdiğini kaydeden Özdemir, şunları söyledi: “Yalnız ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların ve mağdurların sesi olmak istiyoruz. Onların yanında yer alıyoruz. Çünkü bizim sendikal anlayışımızın temelinde insan hakları, emek, medeniyet değerleri, kardeşlik hukuku, dayanışma, temel hak ve özgürlükler vardır.”

 

 

Tek Ayakla Yürünmez, Tek Kanatla Uçulmaz

 

Hedeflerinin, herkesin değerleriyle barışık yaşadığı, insan hakkı ihlallerinin olmadığı, daha özgür bir ülke inşa etmek olduğunu vurgulayan Özdemir, “Kadınıyla-erkeğiyle, kamplaşmadan, kutuplaşmadan, birbirimize hasım kesilmeden her meseleyi açık yüreklilikle konuşalım, tartışalım ve ortak akılla çözelim. Kimse kendi varlığı için başkasının yokluğunu temenni etmesin. Medeniyetimizin ışığında kimseyi ötekileştirmeden birbirimizi geliştirerek, doğrularımızı yaşatarak birlikte yol alacağız. Şunu unutmayalım ki tek ayakla yürünmez, tek kanatla uçulmaz. Kalkınmış bir toplum için kadınıyla-erkeğiyle omuz omuza yol almak zorundayız” diye konuştu.

 


 

Kadınların İş Gücüne Katılımları

 

Türkiye’nin kadınların iş gücüne katılımlarında gelişmiş ülkelerin çok gerisinde yer aldığının altını çizen Safiye Özdemir, “Kadınlarımızın istidama katılım oranı çok düşük. 12 milyon kadın işgücüne katılamıyor veya yaptıkları iş kayıt altına alınamıyor. Bu demektir ki yetişkin nüfusun yarısının üretkenliğinden faydalanamıyoruz. Çalışan kadınlarımızın sadece yüzde 37’si kayıt altına alınmış gelir getiren bir işte çalışıyor. Çalışan kadınların yüzde 70’i tarım, yüzde 10’u sanayi, yüzde 20’si hizmet sektöründe yer alıyor; bu kadınlarımızın yüzde 58’inin sosyal güvencesi yok. Yönetim kademelerinde yer alan kadın oranı ise yüzde 10 gibi çok düşük düzeydedir” ifadelerini kullandı.

 


 

Meseleler Örgütlü Şekilde Dile Getirilmeli

 

Memur-Sen’in kadınların iş hayatında daha etkin olması için hedefler belirlediğini dile getiren Özdemir, şöyle konuştu: “Kadınlarımızın etkin, örgütlü ve güç birliği içerisinde gündemi takip etmeleri; eğitim, çalışma hayatı, siyaset başta olmak üzere, hayatın her alanında değerlerimizle var olmasını hedefliyoruz. Meselelerimizin, güçlü bir örgütlülükle dile getirildiği takdirde, dikkate alınacağını biliyoruz. Bunun en güzel örneğini de sendikamızın başlattığı kamuda sivil itaatsizlik eyleminde gördük.”

 

 

Sorunlar ve Öneriler

 

Özdemir, kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:

 

-Ücretli doğum izinleri birçok Avrupa ülkesinde bizim ülkemizden daha uzun. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da 3 yıl, İngiltere’de 52 hafta, Estonya ve İsveç’te 16 aydır. Bizde bu iznin ücretli olan bölümünün artırılarak toplamda 3 yıl olmasını talep ediyoruz.

 

-Süt izni şu anda doğumdan sonraki ilk 6 aylık sürede günde 3 saat, ikinci 6 aylık sürede ise günde 1,5 saat olarak kullanılıyor. Bu iznin kullanımında amirlerin tutumlarından kaynaklanan sorunlar olabiliyor.

 

-Çocuk ve evlilik yardımları artırılarak kadınlara verilmelidir. Memur Sen olarak ilk evlilikte eşlerden her birine 8 bin lira evlilik yardımı yapılsın önerisinde bulunduk.

 

-Hamilelikte nöbet noktası da önemli. Şu an nöbet gerektiren mesleklerde hamileliğin 24. haftasından başlayıp doğumdan sonrası için de 1 yılı kapsayan sürede çalışan kadınlar nöbetten muaf oluyorlar. Hamileliğin başlangıcından itibaren kadınlarımızın nöbetten muaf olmasını talep ediyoruz. 

 

-Çalışan kadınların ev, annelik ve iş sorumluluklarının dengelenmesi onların hayatlarını kolaylaştıracaktır. Bu noktada kreş ve çocuk bakımevleri yetersizdir. 

 

-Ülkemizde mesleki kariyer basamaklarında yükseldikçe kadınların görünürlüğü azalıyor. Çünkü kadınlar yönetim kademelerinde yükselirken farklı zorluklarla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle yönetimin üst kademelerinde yer alacak kadın sayısının artırılması için gerekli fırsat ve imkânlar sağlanmalı, gerekirse yasal düzenlemeler yapılmalıdır.



 

Canten Kaya’nın “Hayat seninle güzel” konulu bir sunum yaptığı programın sonunda gerçekleştirilen panelde, Muhammed Alpkent “Çalışan kadınların yaşadıkları temel problemler”, Hayrunnisa Çiçek Erşahin “Hayatım kazan ben kepçe” ve Ayşe Buhurci “Kalbim evde kaldı” başlıklı birer konuşma yaptılar.

 

Programa, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkan Yardımcısı Arife Topçuoğlu ile çok sayıda davetli katıldı.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen