Haber
2012-12-21 06:34:32
İş Güvencesini Tartışmaya Açanları Biz De Tartışmaya Açarız

 

Genel Merkez yöneticilerimiz İstanbul’daki ziyaretlerinin son gününde Beykoz Temsilciliğimizin düzenlediği tanışma yemeğinde üyelerimizle biraraya geldi. Genel Başkan Vekilimiz Ahmet Özer, Genel Başkan Yardımcılarımız Teyfik Yağcı ve İstanbul 3 No’lu Şube Başkanımız Erol Ermiş’in hazır bulunduğu ve birer konuşma yaptığı toplantı, Beykoz İlçe Temsilcimiz Mehmet Bakır Sarımurat’ın selamlama konuşmasıyla başladı. Sarımurat’tan sonra bir konuşma yapan Genel Başkan Vekilimiz Ahmet Özer memurun iş güvencesi, kariyer basamakları, eş durumu atamaları ve kılık-kıyafet yönetmeliği gibi eğitimin güncel konularına ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

İş Güvencesiz Memurun Keyfilikten Dolayı Mağdur Edilmesinin Vebalini Kimse Ödeyemez

 

Memurun iş güvencesine dokunulacağı yönündeki haberler ve hükümet yetkililerinin bu konuda sessiz kalması kaygı verici olduğunu dile getiren Ahmet Özer, memurun iş güvencesinin elinden alınması sosyal devlet olgusuna aykırı olduğunu ve uygulanması halinde keyfiliklerin önünün alınamayacağını kaydetti. Özer, “Memurun işten çıkarılması gerekçesinin tarafsız, objektif olacağını kim söyleyebilir. Objektif olmayan sebeplerden dolayı, keyfilikten dolayı bir memurun bile işten çıkarılması, çoluk çocuğunun mağdur edilmesinin vebalini kimse ödeyemez. Şu çok iyi bilinmelidir, iş güvencesini tartışmaya açanları biz de tartışmaya açarız” şeklinde konuştu.

 

Memurun da siyasete aktif katılımı sağlanmalıdır

 

Özer, memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılması konusunu Memur-Sen’in toplu görüşme ve toplu sözleşme masasına taşıdığını hatırlatarak, “Konfederasyonumuz tarafından düzenlenen kongrelerde bu konuyu farklı şekillerde ele aldık. Yine referandum sürecinde toplu sözleşme hakkına ‘evet’ derken, yeni anayasanın olmazsa olmazı olarak toplu sözleşmenin tamamlayıcı unsuru grev hakkının verilmesiyle memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Bu yasak kaldırılarak memurların siyasete aktif katılımının önü açılmalıdır.” dedi.

 

Kariyer Basamakları Ek Ödeme Değildir

 

Ahmet Özer, 2012 Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nde en önemli gündem olarak masaya getirdikleri; ancak hükümet tarafından görmezden gelinen ek ödemenin yeniden gündeme gelen kariyer basamaklarıyla karıştırıldığını gördüklerini ifade etti. Kariyer basamakları uygulamasının ek ödeme anlamına gelmediğini dile getiren Özer, ek ödeme ve kariyer basamakları uygulamasının yeniden getirilmesi taleplerinin birbirinden ayrı ele alınması gerektiğini söyledi. Görevde yükselme ve unvan değişikliğine de değinen Özer, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının da 2013’te yapılmasını istedi.

 

Eş Durumu Atamasına İlişkin Düzenleme Acilen Yapılmalıdır

 

Eş durumu atamalarına ilişkin düzenlemelerin halen yapılmadığından yakınan Özer, bu nedenle birçok öğretmenin ailesinden ayrı yaşamak zorunda kaldığını vurguladı. Ahmet Özer, “Şu anda binlerce öğretmenimiz ailesinin, çocuklarının çok uzağında görevlerini yapmaya çalışmaktadır. Bu durumdaki bir öğretmenimizden tam verimi almamız mümkün değil. Bu eğitime çok büyük katkı sağlamaz, aksine zarar verir. Aklı ailesinde olan bir öğretmen işine motive olmakta zorluklar çekmektedir. Eş durumu atamalarındaki bu sorun ortadan kaldırılarak hem ailelerin mutlu olması sağlanmalı, hem de öğretmenlerimizden daha fazla verim almanın önü açılmalıdır.” dedi.

 

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nden Soru Gelecek Olması Öğretmenlerimizi Motive Edecektir

 

ÖSYM’nin ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden YGS ve LYS-4'te soru sorulacağı türünden açıklamasını olumlu karşıladıklarını kaydeden Özer, “Okulda zorunlu olarak okutulan bir dersin sınavda çıkması kadar doğal bir şey olamaz. Bu dersin sınavlarda sorulacak olması istihdam sorunu yaşayan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin motivasyonunu artıracağı gibi dershanelerde kendilerine istihdam imkânı bulmalarının da önünü açacaktır” şeklinde ifadeler kullandı.

Kılık-Kıyafet Serbestliği Her Alanı ve Her Kurumu Kapsayacak Hale Getirilmelidir

 

Genel Başkan Vekili Ahmet Özer konuşmasında okullardaki kılık-kıyafet değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. “Yapılan değişiklikleri, özgürlükler kapsamında olumlu ve önemli buluyor ama yetersiz görüyoruz” diyen Özer, Hükümetin çalışma hayatında devam eden kılık kıyafet yasağına da bir an önce son vermesini istedi. Ahmet Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Kız öğrencilerle ilgili diğer derslerdeki kılık ve kıyafet yasağıyla birlikte bir adım daha atılarak bayan öğretmenler ve diğer tüm kamu çalışanları için de uygulanan yasağın tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Hatta erkek öğretmenlerimiz de kıyafet serbestîsinden artık faydalanmalı ve kravat takma mecburiyetinden kurtularak günlük kıyafetleriyle okuluna gidebilmelidir. ‘Kamusal alan’ adına yapılan dayatmalar ve meşru olmayan yasal düzenlemeler bir an önce son bulmalıdır. Kamusal alana girene kadar değil, bu ülkede zulüm bitene kadar saçmalıklarla mücadele etmek vicdan sahibi herkesin ortak görevidir. Herkesi torna ürünü olarak görmek isteyen zihniyet, farklılıklara tahammülde hazım sorunu yaşıyor; “Kamusal Alan” diye zihinlere çizgiler çiziyor ve bu alanda hizmet üretenin özgürlüklerini elinden alıyor.

 

Türkiye yeni anayasayı konuşuyor. Yeni anayasa “din ve vicdan hürriyetini” teminat altına almak zorundadır.”

 

Teyfik Yağcı: Milletimizin Aklındaki Kırıcı, Tahripkâr, Millet ve Değerler Düşmanı Sendikacılık Anlayışını Yıktık

 

Genel Başkan Vekilimiz Ahmet Özer’den sonra kürsüye çıkan Genel Başkan Yardımcımız Teyfik Yağcı ideolojik körlüğün milleti de, devleti de götüreceği yerin zifiri karanlık olduğunu kaydetti. Yağcı, “Eğitim-Bir-Sen, yaptığı çalışmalarda ideolojik saplantılardan uzak, ilmin aydınlığındaki faaliyetleriyle sendikacılığa yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Zira milletin hafızasındaki sendikacılık algısı; kırıcı, tahripkâr, millet ve değerler düşmanlığı olarak yer almıştır. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen bu algıyı değiştirmek için kolları sıvamıştır. Milletle birlikte, milletin değerlerine sahip çıkarak, insanı merkeze alan ve insan hak ve hukukunu ön planda tutan sistemli ve fedakâr çalışmalarıyla yeni bir sendika ve sendikacı algısını yerleştirmektedir” şeklinde konuştu.

 

Yağcı, ilkeli, kararlı, asil bir duruşla, ne dediğini ne yaptığını bilen teşkilatımızın, eğitim camiasının olduğu gibi, milletimizin de takdirini kazanarak, 15 Haziran 2012 itibarıyla 231.472 sayısına ulaştığını da söyledi.

 

Erol Ermiş: Kendisine Ulaşmadığımız, Elini Sıkmadığımız Tek Bir Eğitimci Bile Kalmayacak

 

İstanbul 3 No’lu Şube Başkanımız Erol Ermiş, Eğitim-Bir-Sen’in insanların gönlüne hitap ettiğini, çalışanların sorunlarına eğilen ve çözüm üreten tek sendika olduğunu, bunun için tercih edildiğini ifade etti. Ermiş, köklü ve ayakları yere basan bir büyümeyle yollarına devam ettiklerini kaydederek, “231 bin olan üye sayımızın 280 bine ulaşması hedefine varmak için İstanbul’da sorumlu olduğumuz kurumlarımızda kendisine ulaşmadığımız, elini sıkmadığımız bir tek eğitimci kalmayıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Son olarak geçen yıl yetkinin alınmasında, basta Şube Yönetim Kurulu ve İlçe temsilcileri olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür eden Erol Ermiş, yetkinin alınması kadar korunmasının da önemli olduğunu belirterek, bu yıl da en az geçen yılki kadar çalışılmasını istedi.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen