Memur-Sen, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2026-2027 yıllarında alacakları zam oranlarının ve elde edecekleri diğer mali ve sosyal hakların görüşüleceği 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesi zam tekliflerini açıkladı. 2026 için kümülatif yüzde 88, 2027 yılı için kümülatif yüzde 46 zam oranı teklif edildi.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, bağlı sendikaların genel başkanları ve davetliler katıldı.
Genel Başkanımız Ali Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerinin açıklandığı basın toplantısındaki konuşmasına, Eskişehir’de çıkan orman yangını sonucu hayatını kaybeden orman çalışanları ve AKUT gönüllerine rahmet dileyerek başladı.
Önümüzdeki iki yıllık dönemde 4 milyona yakın kamu görevlisi ile 2 milyondan fazla memur emeklisini etkileyecek sürecin başlayacağına dikkati çeken Yalçın, toplu sözleşme masasının gündemini ve pazarlık sürecini belirleyecek teklifleri kamuoyuyla paylaştıklarını ifade etti.
Memurların maaş ve ücretlerinin açlık ve yoksulluk sınırı arasında sıkıştığı, piyasaların daraldığı, gelir dağılımı adaletinin temelden sarsıldığı bir süreç yaşadıklarını ifade eden Yalçın, faiz yükünün arttığı, vergi matrahlarının olması gerekenden daha az seviyede belirlendiği, enflasyonu azaltmak için sabit ücretlinin baskılandığı ve zorunlu giderlerin etiketlere günlük yansıdığı bir dönemde olduklarını belirtti.
Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
“Geçmiş 2 yıllık süreçte yaşananların, gelecek 2 yılda yaşanmaması için masadan beklentilerin haklı olarak arttığı bir zemindeyiz. Bildiğiniz üzere 7. Dönem Toplu Sözleşme’de genele yönelik kısımda uzlaşma sağlayamadık, mutabakatsızlıkla sonuçlandı. Tüm ısrarlarımıza rağmen kamu işvereni teklifini yükseltmedi, enflasyon hedefinin altında sunduğu teklife de biz razı olmadık. Zorunlu olarak Hakem’e başvurduk. Hakemin noter usülü onayladığı rakamlar nedeniyle 2 yıldır maaşlarımız baskılandı, gelir kayıplarımız artarak devam etti. Bu olumsuz tabloyu tersine çevirmek, emekçinin hakkını teslim etmek için toplu sözleşme masası son derece önemli, gelir kayıplarımızın telafisi için gerekli. Maaş ve ücretlerin, hayal ürünü enflasyon hedeflerine göre artırılması nedeniyle bugün, olması gerekenden uzak bir konumdayız. Merkez Bankasının enflasyon hedefi, 2012 yılından itibaren istikrarlı şekilde %5 olarak hedeflenmiş ve bu rakam 13 yıllık süreçte hiç tutmamıştır. 2024 yılında Kamu İşvereni, %33 enflasyon hedefine rağmen, bize 15 + 10 teklif etti, oysa enflasyon %45 çıktı. 2025 yılında enflasyon beklentisi %15 olarak kayıtlara geçti, hakem 2025 yılında 6 + 5 puan artışına karar verdi, geldiğimiz noktada enflasyonun yıl sonunda %30 olması bekleniyor. Her iki yılda da maaş ve ücret artışları hem tahmin edilen hem de gerçekleşen enflasyona yenildi, verilen zamlar enflasyon karşısında 2 - 3 ay ancak dayanabildi. Kısacası, hayallere göre maaşlar artırıldı, gerçekler ise bütün memurlarımızın cebini yaktı. Bu tablonun ve senaryonun başka açıklaması yoktur.”
“Devlet, piyasayı canlandırmak istiyorsa, parayı tavana değil artık tabana vermelidir”
Bahsedilen senaryonun yaşanacağı konusunda kamu işvereni ve hakem heyetine defalarca uyarılarda bulunduklarını söyleyen Ali Yalçın, Kamu İşveren Heyeti’nin enflasyona dair hedefini, beklentisini ve tahminini piyasa gerçeklerine göre belirlemesi gerektiğini söyledi.
Yalçın, “Nasıl ki; devlet alacaklarına yeniden değerleme oranıyla yüksek artış belirliyorsa, vereceği zamda da aynı anlayışı benimsemelidir. Kendine cömert, çalışana cimri olmamalıdır. Maaş ve ücretleri artırmak kadar; enflasyonu düşürmenin de hayati öneme sahip olduğunu en iyi biz biliyoruz. Fakat bunu, emekçiyi ezerek yapmayı ne Türkiye’nin bütçesinin büyüklüğüne ne de gücüne yakıştırıyoruz. Devlet, piyasayı canlandırmak istiyorsa, parayı tavana değil artık tabana vermelidir. Bunun yolu da memurun, emekçinin durumunu düzeltmekten ve gelir dağılımında adaleti sağlamaktan geçer. 8. Dönem Toplu Sözleşme bunun için bir fırsattır.” diye konuştu.
“Seyyanen bir an önce emeklilere de yansıtılmalı”
Genel Başkanımız Ali Yalçın, konuşmasının devamında kamu personel sistemindeki çarpıklığa dikkat çekerek 8. Dönem Toplu Sözleşme Tekliflerinin önemli bir kısmının bu sorunun çözümüne ilişkin olacağına vurgu yaptı.
Ali Yalçın, görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağın koptuğunu belirterek, “Öğretmeninden hemşiresine, şoföründen imamına, mühendisinden teknisyenine, müdüründen hizmetlisine, amirinden memuruna bütün kamu görevlileri görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki orantısızlıktan şikayetçi, çalışan huzursuz, emekli mutsuz. Seyyanen zam da emekli aylığına dahil edilmediği için makas daha da açıldı. Memurun tüm gelirleri emekli keseneğine tabi olmalı, emeklilik eziyete dönüşmemeli. Seyyanen bir an önce emeklilere de yansıtılmalı.” diye konuştu.
Geçen toplu sözleşmede tutanak altına aldıkları fakat yerine getirilmeyen maddelerin bulunduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu:
“Harcırah, Yiyecek Yardımı, 1.Dereceye 3600 Ek Gösterge için hala beklenen çalışmalar tamamlanmadı. Öncelikli çağrımız; kararın yerine gelmesi, yıl sonuna kadar bu konuların yasalaşmasıdır. 4688 de bunlardan biriydi. Yasamızda gerçekten ciddi sorunlar var. Sosyal taraflar olarak, birkaç defa Bakanlık ile bir araya geldik fakat ısrarımıza rağmen gerekli adımlar atılmadı. Aynı yasa, aynı çarpıklıklar ve aynı boşluklarla yeni bir toplu sözleşme masasına oturuyoruz. 4688 sayılı Kanunun yetersizliklerine, yasaklarına ve dayatmalarına bağlı kalmadan hareket edilmeli. Kamu personel sistemimizde çok fazla çarpıklığın olduğunu az önce ifade etim. Doğal olarak teklif sayımız da çok ama yasa gereği süremiz ise kısıtlı; 1 Ağustos - 31 Ağustos arası Hakem dahil yalnızca bir aylık süremiz var. Bu yüzden Masa’nın aralıksız işletilmesine ihtiyaç var. Öncelikle beklentimiz, devlet ciddiyetine uygun davranılması, Uzlaşılan maddelerin suya değil tutanağa yazılması ve belirsizliğe, gereksiz zaman kaybına neden olunmamasıdır.”
“Enflasyon farkının aylık ve 2 puan artırımlı ödenmesini istiyoruz”
Genel Başkan Yalçın Memur-Sen’in toplu sözleşme masasına taşıyacağı genele ilişkin teklifleri şu şekilde sıraladı:
“2026 yılı için %88, 2027 yılı için %46 zam istiyoruz”
Kamu İşveren Heyeti’ne sunacakları oransal zam teklifini açıklayan Ali Yalçın; 2026 yılı için %10 refah payı, ilk altı ay için %25 ve 10 bin lira taban aylığı, ikinci altı ay için ise %20 zam olmak üzere toplam %88, 2027 yılı için ise ilk 6 ay yüzde 20 zam, 7 bin 500 lira taban aylığı, %15 zam olmak üzere toplam %46 oranında zam istediklerini belirtti.
Bu oranlar doğrultusunda sendika üyesi bekar en düşük kamu görevlisi maaşının 2026 Ocak ayında 74 bin 930 liraya çıkacağını söyleyen Yalçın, “Statüler arası çarpıklığın giderilmesi, ücret adaletinin ve çalışma barışının temin edilmesi için bu tutar ve oranları belirledik. Genel toplu sözleşmede 171, Hizmet kollarımızda 785 madde olmak üzere toplamda 956 teklif hazırladık. Toplu sözleşmemizin süreci ve sonuçları itibariyle kamu görevlilerimize, emeklilerimize, ülkemize hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.” dedi.