Haber
2013-04-25 07:38:51
Sendikacılığımızın Ana Felsefesi, Sorunları Kaşımak Değil Çözümlere Taşımaktır

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, sendikacılığımızın ana felsefesinin, sorunları kaşımak değil, çözümlere taşımak olduğunu ifade ederek, “Bizimle diğer sendikalar arasındaki fark, ‘sorunlardan mı besleniyor yoksa çözümlerden mi’ sorusunun cevabında gizlidir. Şimdiye kadar eğitim hizmet kolunda çözüme kavuşturulmuş ne kadar konu varsa altında yerimiz, terimiz ve imzamız vardır” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 ve 2 (Üniversite) No’lu Şube genişletilmiş istişare toplantısı yapıldı. 700’ü aşkın katılımcının hazır bulunduğu toplantıda konuşan Ali Yalçın, köhnemiş düzeni medeniyet değerlerimizle yeniden inşa etme mücadelelerinde; militarizme karşı pedagojiyi, vesayete karşı özgürlüğü, sömürüye karşı emeği, dayatmalara karşı sivil inisiyatifi savunduklarını kaydederek, “Irkçı söylemleri kendine tek sermaye edinenlere; insan olmada eş, hukukta kardeş ilkemizle karşı durduğumuz mücadelemizin her bir neferi ile böylesi bir atmosferde bir arada olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

Son dönemde eğitim gündeminin ana unsurlarından biri olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in öncülüğünü yaptığı kılık-kıyafet eylemine değinen Yalçın, şapka kanununu takmayanların, kanunun yanında esamesi bile okunmayacak, çağ dışı kalmış, doğal boykotçuları tarafından delik deşik edilmiş kağşak bir yönetmeliği; vesayete her fırsatta selam duran, sözde sendika özde payandaların tüm çığlıklarına rağmen asla takmayacaklarını, sivil irade ile hayatın yürürlüğünden kaldırdıklarını dile getirerek, hükümete, sosyal hayatta ölü bulunmuş bu yönetmeliğin cenazesini kitaptan kaldırması çağrısında bulundu.

Sosyal, Siyasal ve Mesleki Sorunların Çözümü İçin Örgütlenmekten Başka Çare Yoktur

İnsanın hakkını, onurunu, varoluş değerlerini savunmada, tarihten gelen kadim dalgaların modern versiyonu olan sendikacılığın Türkiye’de yıllarca ideolojik ağaların yanına yanaşma verilerek kirletildiğini, Eğitim-Bir-Sen’in bu kirli ırmağı arıtma ve durultma misyonu ile çıktığı yolculukta bugün Türkiye’nin en çok teveccüh gören sivil toplum örgütü haline geldiğini vurgulayan Yalçın, sosyal, siyasal ve mesleki tüm sorunların çözümü için örgütlenmekten başka çare olmadığını, tabandan tavana yükselen sesin coşkusunun, enerjisinin gücü oranında çözümün de yakın olacağını belirtti.

Sendikalara üye olmayanların oyunun seyircisi olmaktan öteye geçemeyeceklerini, eleştirilerinin ise ancak hariçten gazel okumak hükmünde olacağının altını çizen Ali Yalçın, pasif iyiliğin hiçbir sosyal problemin çözümüne merhem olamayacağını, bu yüzden tüm eğitim çalışanlarını Türkiye’nin en etkili ve hali hazırda yetkili sendikasına davet ettiklerini söyledi.

Farkımız, ‘Sorunlardan mı Besleniyor Yoksa Çözümlerden mi’ Sorusunun Cevabında Gizlidir

Ülkemizde sendikacılığın duyguları köpürtmek ve sorunları kaşımak üzerinden yapıldığını, çalışanların sorunlarının çokluğunun bir nevi sermaye olarak görüldüğünü kaydeden Yalçın, “Bizim sendikacılığımızın ana felsefesi, sorunları kaşımak değil, çözümlere taşımaktır. Bizimle diğer sendikalar arasındaki fark, ‘sorunlardan mı besleniyor yoksa çözümlerden mi’ sorusunun cevabında gizlidir. Şimdiye kadar eğitim hizmet kolunda çözüme kavuşturulmuş ne kadar konu varsa altında yerimiz, terimiz ve imzamız vardır. Bizden önce masaya oturup toplamda 10 sorunu bile çözemeyenler unutmasın ki, ilk toplu sözleşmede masada 18 sorun birden çözülmüştür. KPDK’ya aktarılan konular da çözüme kavuştuğunda, masaya taşınan mevcut sorunların önemli bir kısmı çözülmüş olacaktır. Her yıl sorunları kaşıyarak güç bulanlara inat mevcut sorunları çözümlere taşıyarak güç buluyoruz” şeklinde konuştu.

Kazanımların Kalıcı Olması İçin Özgürlüklerin Teminat Altına Alınması Şart

Türkiye’nin, her 1,5 yıla bir hükümetin düştüğü, her 10 yılda bir darbenin yapıldığı, istikrarı arayan ülke olarak bilindiğini, emekleme dönemini atlatamayan demokrasi serüvenimizin bir sürü aymazlık ve anlamsızlıkla dolu olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

“Cumhuriyet tarihinde çalışanların ve emeklilerin maaşlarında en iyi iyileştirmenin yapıldığı dönemde, emek ve ekmek mücadelesi verdiği zannedilen sivil ırgatlarca cezalandırıldık ve ülke kaynaklarının bir avuç rantiyeye peşkeş çekildiğini gördük. 28 Şubat’ın ülkeye faturasının 381 milyar dolar olduğu açıklandı. Bu fatura; omurgasız, güdümlü, askeri vesayet altındaki ‘sivil 5’li çete’ tarafından hazırlanan ortamda ülkeye ödetildi. Bir ömür mücadele edip bir gecede kaybettiklerimizi asla unutmamalıyız.”

Kazanımların kalıcı olması ve geleceğe güvenle bakılabilmesi için özgürlüklerin teminat altına alınıp, demokrasinin korku tünelinden çıkarılmasının şart olduğunu kaydeden Yalçın,  bunu sağlayacak olanın ise, iradesi güçlü iktidarlarla omurgalı sivil toplum örgütleri olduğunu söyledi.

 

Sert: İnsan Aklını ve Vicdanını Hedef Alan Her Hareket Mutlaka Kazanır

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Sert, kamu çalışanlarını örgütlü mücadeleye çağırırken, bugüne kadar dünyada en çok acı çekenlerin en az eğitilmiş, en az sorumluluk almış, en az örgütlenmiş olanlar olduğunu hatırlattıklarını belirterek, “Tarihin, insanları kendi gerçekleriyle sorumlu kıldığını, bugün de sorumluluğun birebir herkesin omzunda olduğunu ve bunu avukata vekâlet verir gibi siyasilere, belli sayıda sendika yöneticisine yüklemekle sonuç alınamayacağını unutmadık ve unutturmadık. Karşılaştığımız sorunların ertelenerek, üstü örtülerek, bastırılarak, yok sayılarak, gittikçe çözümü zor girift bir yapıya dönüştürüldüğünü çok iyi biliyorduk. Biz, ‘Bilgili, adanmış bir grup insanın öncülüğünde kitlelerin çağların akışını değiştirebileceğine; yine bu insanlar tarafından yürütülen, insan aklını ve vicdanını hedef alan her hareketin mutlaka kazanacağına inanarak’ çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.

Şen: Yasal Düzenlemeye Dayandırılmayan Değişimler Kalıcı Olamaz

Eğitim-Bir-Sen Denizli 2 (Üniversite) No’lu Şube Başkanı Prof. Dr. Alaattin Şen ise, örgütlenme hakkının insan için vazgeçilmez ve kutsal haklardan biri olduğunu, çağdaş normlarda, bir toplumun ve ülkenin ne kadar özgür ve demokratik olduğu ölçütünün, öncelikle sendikaların ve diğer sivil kuruluşların gelişmişliği ve yönetimlerdeki etkinliği ile paralel olarak ele alındığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Gelişme hızı iyi olmasına rağmen, üniversitelerin ve özellikle de akademisyenlerin sendikalara olan ilgi ve alakası maalesef halen yetersizdir. Bu noktada en önemli etken olan, halen 12 Eylül darbesinin dayatmacı ve zorba ruhunu koruyan YÖK Kanunu ve onun oluşturduğu yapı derhal ve ivedilikle değiştirilmelidir. Diğer birçok sebebin yanında temel ve asıl neden budur. Bu gerçekleşmediği sürece de üniversitelerin demokratikleşmesi ve evrensel normlara ulaşması, sendikal oluşumların etkin olması hayalden öte geçemez. Gerekli yasal düzenlemelere dayandırılmayan değişimlerin, yarın gelecek rektörlerin keyfi uygulamalarının mağduru olması kaçınılmazdır.”

Ali Yalçın, İl Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Akgül ve yardımcıları Mevlüt Kocatürk, Reşat Erdoğan, Şube müdürleri Şerif Ali Cengiz ve Ramazan Tandır’ın da katıldığı toplantının sonunda, Denizli’nin YGS’de Türkiye genelinde üçüncü sırada yer alarak büyük bir başarıya imza atması nedeniyle tüm eğitim camiasının bu başarısını temsilen İl Müdürü Sebahattin Akgül’e bir şilt takdim etti. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen